TOÇEV: Halkımız çocuk haklarını biliyor fakat çok önemsemiyor

Güncelleme Tarihi:

TOÇEV: Halkımız çocuk haklarını biliyor fakat çok önemsemiyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2019 15:20

TOÇEV Başkanı Ebru Uygun, yaptıkları araştırmada, ‘Türk halkının çocuk haklarını bildiği, sorunların farkında olduğu ancak çok önemsemediği’ sonucunun çıktığını söyledi.

Haberin Devamı

Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) tarafından düzenlenen ‘Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu’, İstanbul’da başladı. Çalışan çocuklar, çocuk istismarı, suça sürüklenen çocuklar, eğitim dışı kalan çocukların eğitimi gibi konuların işlendiği etkinlik, önemli isimleri bir araya getirdi. İki gün sürecek programda uzmanlar tarafından oluşturulacak rapor, resmi kurumlara gönderilecek.

Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan TOÇEV Başkanı Ebru Uygun, 25 yıldır faaliyette olan vakfın projeleri hakkında bilgi verdi. Bu sempozyumdan önce İstanbul’da yaklaşık 800 kişiyle bir anket çalışması yaptıklarını belirten Uygun şunları söyledi:
“Bu çalışmadan aldığımız sonuçlar; halkımız sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmaya sıcak bakmıyor ve çocuk haklarını biliyorlar fakat çok önemsemiyorlar. Çocuk işçiliğinin farkındalar. Risk altındaki çocukları sorduğumuzda sokakta, çalışan ve istismara uğrayan çocuklar ilk akla gelenlerdi. Sempozyum öncesi 25 yılı değerlendirdik ve gördük ki yedi milyon çocuğun savunucusu olmuşuz. Ama hala çocuğa karşı ciddi sıkıntılar var. İki gün sürecek bu sempozyumun ardından çocuk halklarıyla ilgili, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıklarına ve yerel yönetimlere uzmanlarla birlikte oluşturacağımız raporu sunacağız. Beni 25 yıl eğiten Oğuz Hocama, Kadir Has Üniversitesi’ne ve 20 yıldır yanımızda olan oyuncu Hakan Bilgin’e de çok teşekkür ederim.”

Haberin Devamı

‘ALO İMDAT HATTI KURULABİLİR’
Acıbadem Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Başkanı Prof Dr. Oğuz Polat ise şöyle konuştu:
En büyük sorun sistemin dışına itilen çocuklarımızda, geçmişte birçok projede saha tecrübem oldu. Sadece fiziksel olanakları sağlayarak bir yere varmak çok zor. Çok fazlasını vermek gerekiyor. Asıl başarı ise olay gerçekleşmeden riski azaltmakta. O yüzden ‘Risk Altındaki Çocuklar’ başlığı bizim için çok önemli. Siber şiddet denilen kavram önceden yoktu şimdi ise ilk sıralarda yerini alıyor. Diğer yandan çocuk cinayetleri dediğimiz boyut son yıllarda artarak ortaya çıkmaya başladı. Tek başına cezayı artırmanın bunu çözemeyeceği kanaatindeyim. Mağdur olan kişi yeterince hızlı çareye ulaşabilmesi lazım. Gelişmiş ülkeler bunu alo imdat hatlarıyla çözüyor. Bunu bizimde yapabilmemiz lazım. Sadece cezalandırmaya gitmek mağduru yok saymak oluyor. Adalet Bakanlığının çok sevdiğim bir çalışması var, ‘Mağdur Hakları Dairesi’ olaya mağdur tarafından bakmak açısından bu tür girişimler çok önemli. Bir sorun daha var. Mağdur çocuklar tedavi sürecinde o kadar çok sorguya maruz kalıyor ki, kimi zaman yaşadığı olaydan daha fazla iz bırakıyor.

Haberin Devamı

TOÇEV’in 872 katılımcıyla İstanbul’da gerçekleştirdiği anket çalışmasının sonuçları şöyle:

- Katılımcıların yüzde 74.1’i Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni daha önce duydu, yüzde 25.8’i ise hiç bilmiyor.
- Anketi yanıtlayanların yüzde 55’i 0-18 yaşı, yüzde 30’u 0-12 yaşı, yüzde 10’u 2-15 yaşı ve yüzde 5’i ise 2-18 yaşı çocuk olarak tanımlıyor.
- Risk altındaki çocuklar sorulduğunda yüzde 85 sokakta çalışan çocukları, yüzde 35 dışarıda tek başlarına oynayanları, yüzde 88’i istismara uğrayanları, yüzde 29’u okula yalnız giden çocukları, yüzde 60 yoksul kesimlerdekileri, yüzde 81.3’ü sokakta yaşayanları, yüzde 63’ü engelli çocukları, yüzde 46.5’i özgüven eksikliğine sahip olanları, yüzde 71’i parçalanmış ailelerin çocuklarını, yüzde 79.5’i ihmale maruz kalan çocukları sayıyor.
- Türkiye’de risk altındaki çocuklar için yapılan çalışmaları yetersiz bulanların oranı ise, yüzde 50. Yüzde 34’ü bunları kısmen yeterli görürken, sadece yüzde 16 yeterli diyor.
- Katılımcılara göre, 6- 18 yaş arası çocukların en önemli sorunlarının başında yüzde 59.7 ile eğitim sistemi gelirken, onu yüzde 34.5 ile psikolojik sorunlar ve yüzde 27.95 ile yoksulluk izliyor. Yüzde 28.5 dijital araçlara olan ilgiyi, yüzde 24.45 ebeveynlerin dijital araçlara olan ilgilerini, yüzde 24.65 ilgisizliği, yüzde 15.9 pasif olmalarını ve yüzde 14.35 kuşak farklılığını sorunlar arasında görüyor.
- Çocukların eğitim sisteminin dışında kalmalarının nedeni yüzde 84 yoksulluk, yüzde 53 şiddet, yüzde 29 ağır hastalık, yüzde 73 çocuk işçiliği, yüzde 50 engellilik, yüzde 14.3 doğal afetler, yüzde 47 evlilik, yüzde 37 bağımlılıklar, yüzde 40,75 savaş ve yüzde 9.8 çocukların tercihi olarak belirtiliyor.
- Bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) devlet işbirliği konusunda yüzde 49 her iki kesimin de yetersiz olduğunu düşünüyor. Sadece yüzde 4.35 iki kesimi de yeterli buluyor. Yüzde 23.6 devlet; yüzde 5.4 ise STK ayağında yetersizlikler olduğunu söylüyor.

BAKMADAN GEÇME!