TOÇEV: Çocuk işçi sayısı 2 milyon

Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nın (TOÇEV) düzenlediği ‘Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu’nun sonuç raporu açıklandı. Rapora göre, çocuk işçi sayısı 2018’de 2 milyona yaklaştı. Çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıtdışı. Okul öncesi eğitim oranı en düşük il Ağrı, en yüksek il ise Erzincan.

TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ve Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat’ın dün birlikte açıkladığı rapora göre, Türkiye’deki çocuklarla ilgili veriler şöyle:
Türkiye’de 2018 verilerine göre, çocuk işçi sayısı 2 milyona ulaştı. Çalışan her 10 çocuktan 8’i ise kayıtdışı. Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar, tarım, hizmet sektörü ve sanayi.

2017’DE 18 BİN 623 ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARA UĞRADI
2017’de güvenlik birimlerine mağdur olarak getirilen çocuk sayısı 137 bin 482. Bunun 18 bin 623’ü cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuklar.    

EN DÜŞÜK OKUL ÖNCESİ EĞİTİM AĞRI’DA
2017-2018 eğitim-öğretim yılında 4 milyon 946 bin 713 öğrenci resmi, 1 milyon 351 bin 712 öğrenci özel, 1 milyon 586 bin 823 öğrenci ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. Okul öncesi eğitim oranının en düşük olduğu il yüzde 35’le Ağrı, en yüksek olduğu il ise yüzde 77.1’le Erzincan.

SURİYELİLERİN YARISINA YAKINI ÇOCUK
2018 yılı verilerine göre, Türkiye’ye gelen yaklaşık 4 milyon Suriyeli mültecinin, bir milyon 740 bini çocuk. 2019 verilerine göre ise bu çocukların yaklaşık 645 bini okula devam ederken, 400 bini eğitim alamıyor.   

BU ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA
Risk altındaki çocukların aileleriyle ilgili yapılan çalışmalarda şu sonuçlar elde edildi:

* Anne-baba işsiz ya da kapasitesinin altında çalışıyor. Ebeveynlerden biri ölmüş ya da hapse girmiş. Çocuk standartların altında bir evde ve tek bir ebeveynle yaşıyor ve istismara maruz kalıyor.

* Çocukların öğrenimine bakıldığında genellikle ilkokulu terk ettikleri ve ortaokula hiç gitmedikleri görülüyor.

* Çocuklar sömürünün olduğu ortamlarda çalışmaya zorlanıyor; çocukların kötüye kullanımı ve seks işçiliği yaptırıldıkları gözleniyor. Çocuklar caddelerde şiddete maruz kalıyor.

* Çocuklarda madde kullanımı yaygın.

RAPORDAKİ ÖNERİLERDEN BAZILARI:
* Çocuk işçiliğinin en temel nedeni yoksulluk. Yoksullukla mücadele konusunda etkin politikalar üretilmeli.
* Bu sorunun en temel nedenlerinden biri eğitimin zorunlu olmaması. Çocuğun eğitim hayatında yer alabilmesi için erken yaştan başlayarak, yasal olarak çocuk sayıldığı yaşa kadar örgün öğretimin zorunlu hale gelmesi gerekiyor.
* Okul müfredatı içerisinde insan ve çocuk hakları ile cinsel eğitim olmalı.
* Çocukların maruz kaldığı akran zorbalığının erken tespit edilebilmesi için öğretmen ve okul yöneticileri eğitilmeli.
* Ebeveynler ve çocuklar eğitim hakkı konusunda bilinçlendirilmeli. Kampanyalar yapılmalı. Kamu spotları hazırlanmalı.
* Mülteci çocukların sosyal uyum problemi çözülmeli.

‘EĞİTİM ALAMAYAN ÇOCUKLAR SUÇA SÜRÜKLENİYOR’
Sempozyuma katılan Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat şunları anlattı:
Bu rapordaki amaç devlete yol gösterici olmak. Biz bunu cumhurbaşkanına ve bakanlıklara da iletmek istiyoruz. Buradaki problemlerin sebepleri ve çözüm önerileri var. Elimizde yeterli veri yok. Devlet elindeki verileri paylaşmalı. Bu konuda aşama kaydetmiş ülkelerin çoğunda bizimkine benzer çalışmalar yapılmış. Sempozyumda en çok eğitim dışında kalan çocukları konuştuk. Çünkü tüm dünyada yapılan çalışmalar gösteriyor ki eğitim bir çocuğun kendine yol çizebilmesi için en önemli araç. Eğer eğitim alabilmesini sağlıyorsanız doğru bir noktada duruyorsunuz. Eğitimden uzakta olan çocuk sokağa çıkıyor.  Bir süre sonra suçla tanışıyor. Sonra suça sürüklenen çocuk konumuna geliyor. Bu nedenle en önemli nokta eğitim dışı kalan çocuklar. Bireysel silahlanmanın artması ve silaha ulaşmanın kolaylaşması şiddeti arttırıyor ve bundan çocuklar da etkileniyor. Kız çocuklarının değersizleştirilmesi, özellikle kırsal alanda bazı bilgilerin olmaması ve denetim eksikliği cinsel istismar oranını arttırıyor. Okullarda cinsel eğitim verilmesi gerekiyor. Bu konuda eğitim verirken; akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir grup dinamizmine ihtiyaç var.