Güncelleme Tarihi:
Pelin ve Selin Üzbe, tek yumurta ikizleri. Aynı üniversiteye devam eden kardeşler, ilkokuldan beri sadece okul değil aynı zamanda sıra arkadaşı. “Şimdiye kadar hiç ayrılmadık, umarız böyle devam eder” diyen ikizler Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) verdiği ‘Üstün Başarı Bursu’nu kazanan 53 öğrenci arasında yer aldı. TEV’in bursu, Türkiye’nin dört bir yanında mühendislik, sanat, edebiyat okuyan başarılı öğrencilere destek oluyor. 3 bin 29 aday arasından seçilerek burs almaya hak kazanan kardeşlerle, TEV’in düzenlediği tanıtım toplantısında konuştuk. Şimdiye kadar hiç ayrılmayan ikizler, İstanbul Erkek Lisesi’ne yerleşince yaşadıkları il Sakarya’dan birlikte gelmiş. Selin bunu, “Hazırlıkta bir dönem farklı sınıftaydık, onun dışında hiç ayrılmadık. İlkokuldan beri sıra arkadaşıyız” diyerek anlatıyor. Pelin ise, onun kaldığı yerden şöyle devam ediyor:
“Sakarya’nın Akyazı ilçesinde doğduk. Annemiz de babamız da öğretmen. Babamı 2014’te kaybettik. Annemiz emekli, Sakarya’da yaşıyor. Küçüklüğümüzden beri her şeyi beraber yapıyoruz. Derslere, sınavlara birlikte çalıştık. İlkokulu ve ortaokulu orada bitirdik. 2011’de İstanbul Erkek Lisesi’ne girdik. Yatılı okuduk. Üniversite sınavını da beraber kazandık.”
EN YAKIN ARKADAŞINIZ SİZİNLE GİBİ
İkiz olmanın daha çok avantajını gördüklerini söyleyen Selin, hiç yalnız hissetmediklerini belirtiyor. Birbirlerinin yerine sınava girmeye gerek duymadıklarını da ifade ederek, şunları ekliyor:
“Dezavantajı olarak ayırt edilememe durumu var. Bana Pelin deniyor. Onun dışında avantajı daha çok. Birlikte çalışıyoruz, kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Her zaman en yakın arkadaşınızın sizinle birlikte yaşaması gibi. Birbirimizin yerine sınava girmeye gerek duymadık. Zaten ikimiz de eşit şekilde çalışıyoruz. Ama sınavda ‘O ne yapıyordur? İyi geçmiş midir?’ diye düşünüyorsunuz.”
100 SORUDAN İKİMİZİN DE BİR YANLIŞI VARDI
Aynı anda, benzer şekilde çalışmak başlarına ilginç olayların gelmesine de neden oluyor. Selin, lise sınavlarında yaşadıkları ilginç bir olayı şöyle anlatıyor:
“Ortaokulda üç yıl Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdik. İkimiz de aynı soruda aynı yanlışı yaptık. 100 sorudan ikimizin de bir yanlışı vardı. Aynı soruda benzer yanlış şıkkı işaretlemiştik. Yani Pelin ile optiklerimiz aynıydı. 6’ncı sınıfta farklı soruları yanlış yaptık. Onun haricinde 7 ve 8’inci sınıfta aynı soruları yanlış yanıtladık. Türkiye genelinde aramızda 20, 30 kişi oldu. Hep yakın yaptık. Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) 15 kişi vardı. ‘Kopya mı çektiniz?’ diyen oldu ama tabii ki öyle bir şeye imkân yok. Ayrı okullarda sınava girdik.”
Aralarında rekabetin olamadığını söylüyorlar. Pelin, nedenini şu cümlelerle açıklıyor:
“Çalışırken birlikte karar vererek, onlara uyduk. Ortaokuldan beri tıp istiyorduk. Rekabet olmuyor aramızda. YGS’de birimiz iyiydi, sonra LYS’de birimiz öne geçti. Hep böyle dengeliydi. Amerikan Hastanesi’nin verdiği Anadolu bursunu ikimizin de alması bizi çok mutlu etti. Çünkü ayrılmak istemiyorduk. Üniversitede bu bursla okuyoruz. Koç Üniversitesi’ne tam burslu yerleşme şansımız yoktu. Ben 600’üncü olmuştum, Selin 1.100’üncü sıradaydı.”
BİRLİKTE OKUMAK İÇİN FEDAKÂRLIK YAPARDIK
İkizlere “Ya ayrı üniversiteleri kazansaydınız?” diye sorduğumuzda ise “Fedakârlık yapardık, ayrılmazdık” diyerek yanıtlıyorlar. Selin, “Pelin düşük yapsaydı, yanına giderdim. Öyle bir fedakârlık yapardık. Ama birlikte çalıştığımız için zaten böyle bir şeyi beklemiyorduk. Olsa bile ayrılmak istemezdik. İkimiz de tıpta uzmanlık, cerrahi istiyoruz. Ama tıpın içerisine tam girmediğimiz için alanları bilmiyoruz” diyor.
YARIM ASIRDA 250 BİN ÇOCUK
TEV Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, yarım asırdır gençlere destek olmaktan gurur duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:
“50 yıldan beri böyle bir oluşumun içinde olmanın kıvancı içindeyiz. Gençlere verilen desteğin bunca zamandır önemli bir parçası olduk. Bugün Türkiye’nin eğitim vakfı olmanın, çalışmaların gururunu yaşıyoruz. 50 yıl için eğitimin temel bir hak, hayatını zor koşullarda devam eden insanlar için de bir mecburiyet olduğunu, TEV olarak ifade etmek istiyoruz. Yüzlerce gencimizle yollarımız bu konuda kesişti. Onlara destek olduk, belki eğitim konusunda, yeni bir hayat imkânı sağladık. Yarım asırda 250 bin çocuğumuza destek olmaya çalıştık. Bunların içerisinde de çok başarılı olanların bulunduğunu biliyoruz. Bunu adım adım ilerletmeye, çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bugün de 53 değerli arkadaşımızı bu kervana katıyoruz.”
KİMLER YARARLANABİLİYOR?
TEV Üstün Başarı Bursu’na, Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) ilgili puan türlerine göre ilk 5 bine girerek hukuk, idari bilimler, mühendislik ile sağlık, sosyal ve temel bilimler alanlarında öğrenim göremeye hak kazanan gençler başvurabiliyor. Aynı koşulları sağlayan hazırlıktan 1’inci ve 2’nci sınıfa geçen öğrenciler de başvuru yapabiliyor. Bu öğrencilerin hazırlık sınıfını başarıyla geçmesi, 1’inci sınıfı da en az 3.50 not ortalamasıyla tamamlamış olması gerekiyor.
LÖSEMİLİ BURSİYERE DESTEK MESAJI
Bu yıl 1.120 lira değerindeki bursu almaya hak kazanan 23 ildeki 13 üniversiteden 53 öğrenci basına tanıtıldı. 3 bin 29 aday arasından seçilen gençler, 9 ay boyunca bursu almaya devam edecek. Bu gençlerle birlikte Üstün Başarı Bursu’ndan yararlananların sayısı 176 oldu. Farklı üniversiteden ve bölümlerden 9 öğrenci, kısa hikâyelerini ve yapmak istedikleri projeleri anlattı. Lösemi hastası olduğu için bursu kazanmasına rağmen törene katılamayan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Fikri Can Adıgüzel, bir mesaj göndererek şunları söyledi:
“Bugünkü basın toplantısına katılamıyor olmanın buruk hüznünü yaşıyorum. Lakin oradaki herkesin enerjisini içimde hissediyorum ve sizlerin de içimde kaynayan heyecanı hissettiğinize inanıyorum. Tüm TEV ailesine benden bir an olsun esirgemedikleri ilgi ve alakaları için çok çok teşekkür ediyorum. Bir an önce tedavimin tamamlanmasını ve önümüzdeki tüm buluşmalarda birlikte olmayı diliyorum.”
Arkadaşları ise hazırladıkları “Fikri Can atlatacağına inan, TEV ailesi olarak yanındayız” yazılı dövizlerle öğrenciye destek mesajı gönderdi.