Güncelleme Tarihi:
Tıp eğitiminde ‘anatomi dersi’ ve bu derste de ‘kadavra’ önemli bir yer tutuyor. Çünkü gelecekte doktor olacak öğrencilerin el becerilerinin gelişmesi ve deneyim kazanmalarında kadavra üzerinde yapılan çalışmalar büyük önem taşıyor. Ancak Türkiye’de tıp fakülteleri kadavra bulma konusunda zorlanıyor. Teknoloji ürünü ‘maketler’ ve ‘dijital kadavralar’ ise gerçek bir insan bedeninin yerini tutmuyor. Beden bağışının az olması nedeniyle kadavra bulma konusunda zorluk yaşayan fakülteler yüksek maliyetlerle ‘ yurt dışından temin’ yoluna gidiyor. Bazı fakültelerde ise bir kadavra uzun yıllar boyunca kullanılabiliyor. Öyle ki; Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Yılmaz, asistanlığında üzerinde çalıştığı kadavrayla bugün hala çalışıldığını söylüyor. Peki üniversitelerde anatomi dersi nasıl işleniyor? Bu sorunun yanıtını görmek için Marmara Üniversitesi’nde bir anatomi dersine konuk olduk.
Beden bağışının az olması nedeniyle pek çok tıp fakültesi öğrencisi hiç kadavra görmeden mezun oluyor. Tıp fakültelerinin ve öğrencilerinin sayısı arttıkça bu ihtiyaç daha da büyüyor. Nitelikli doktorların yetişmesi için kadavra başı eğitim olmazsa olmaz diyen uzmanlar, ihtiyacın arttığını ve beden bağışı konusunda tüm halkın daha duyarlı olması gerektiğinin altını çiziyor.
DİJİTAL KADAVRA YERİNİ TUTAR MI?
Sanal kadavralar henüz mükemmel noktada değiller. Ancak onlar için ‘yetersiz, işe yaramaz’ demeyi doğru bulmuyorum. Bunlar birbirini destekleyen iki farklı unsur. Dijital programlar bedenden kesitler alınmasıyla geliştiriliyor. Zaman içinde gelişebilme ihtimalleri olsa da daha yolları var. O nedenle kadavra tıp eğitiminde lisans ve uzmanlık sırasında yeni ameliyat yöntemlerinin denenmesinde hala çok önemli.
YURT DIŞINDAN 15 BİN DOLARA TEMİN EDİLEBİLİYOR
Yurt dışından 15 bin dolar civarında maliyetle kadavra temin edilebiliyor. En çok temin ABD’den. Ancak burada ‘ithalat’ kelimesini kullanmak yanlış, ‘kadavra temini’ demek gerekir. Çünkü insan bedeni mali değeri olan bir ürün değil. Yurt dışında ölüm sonrası beden bağışlarını kabul eden vakıflar var. Bağış sırasında ‘ihtiyaç halinde bedeninizi başka bir ülkeye gönderelim mi’ diye soruyorlar. O izne istinaden de gönderebiliyorlar. Ödenilen bedel, özel şartlarda nakliye, bakım ve laboratuvarın işletme giderleri için. Yani insan bedenine biçilen bir bedel değil. Bu hassas bir konu.
KADAVRA SAYISI ÖĞRENCİLERİN TERCİH SEBEBİ
Sude Naz Öztürk (Marmara Üni Tıp Fakültesi 3üncü sınıf): Maketler bedeni tamamen temsil etmiyor. Daha fazla kadavra olsa farklı varyasyonlar görebiliriz. Son anatomi dersinde kadavra üzerinde karaciğer çalışması yaptık. Bu yöntemle öğrendiklerimi makette anlayabilmem pek mümkün değil. Hiç kadavra görmemiş bir öğrenci her şeyi çok yüzeysel anlar ve aradaki fark çok büyük olur. Bir insanın bilime hizmet için beden bağışçısı olması çok kıymetli.
Gülizar Öncül (Marmara Üni Tıp Fakültesi 3üncü sınıf): Kadavra olmayan bir üniversiteyi tercih etmek istememiştim, bu yüzden Marmara’yı seçtim. Hiç kadavra görmeden mezun olan birinin eğitimi eksik kalacaktır. Her kadavra farklı bir öğretici model oluyor.
BEDEN BAĞIŞÇISI NASIL OLUNUR?
Beden bağışçısı olmak için öncelikle herhangi bir üniversitenin Tıp Fakültesinde bulunan Anatomi Anabilim Dalı’na başvurmak gerekiyor. Yasa gereği kişinin bağış yapma isteğini iki şahit huzurunda doldurup imzaladığı ve bir hekim tarafından onaylanan tutanak ile belgelemesi gerekiyor. Sonunda bağışçıya ilgili birimden bağış belgesi ya da bağış kartı veriliyor. Bağışçı, istediği zaman bağıştan vazgeçebiliyor. Vasiyeti yerine getirilmiş bedenler, 3-5 yıl sonunda bağışçının vasiyeti ve yakınlarının isteği doğrultusunda belirlenen bir mezarlıkta defnedilebiliyor. Türkiye’de kimsesiz bedenlerin kadavra olarak kullanılabilmesiyle ilgili ise bir yasal düzenleme bulunmuyor.