Güncelleme Tarihi:
Tımar sisteminin tarihi Antik Mısır'a kadar uzanmaktadır. Osmanlı Devletinden önce birçok Türk Devletinde ve Bizans İmparatorluğunda da uygulanmıştır. Bizans'ta uygulanan tımar sisteminin adı Pronoia'dır.
Tımar Sistemi Nedir ve Özellikleri Nelerdir?
Tımar sistemi, Osmanlı Devletinde yaklaşık 500 yıl boyunca uyguladığı bir vergi ve toprak sistemidir. Eğer bir toprağın değeri 100 bin akçeden az ise ona ''Has'' adı verilirdi. ''Zeamet sistemi'' ise 100 ile 200 bin akçe değerindeki toprakları kapsayan dirlik türünün adıydı. En geniş ve değerli topraklar ise tımar sistemi dahilinde işletiliyordu.
Tımar, genelde savaşlarda yararlılık gösteren askerlere ve yüksek dereceli memurlara verilirdi. İlk dönem, tımar verilecek olan kişileri belirleme ve bildirme yetkisi sadece vezirlere ve sancak beylerine aitti. Toprak düzenin genişlemesi ile birlikte bu yetki Kapıkulu ocağında görev yapan kişiler de verildi.
Aynı zamanda bir dirlik türü olan tımar sistemi Osmanlı Devletinin her bölgesinde uygulanmamıştır. En yoğun olduğu bölgeler Trakya ve Anadolu'nun iç kesimleriydi. Tımar sayısının en az olduğu bölgeler ise Mısır ve Arabistan'dı. Tımar arazilerinin tamamı devlete aitti ve köylülere devredilmesi yasaktı. Osmanlı İmparatorluğu bir ülkeyle savaşa girdiğinde tımarlı sipahilerin sefere katılması zorunluydu. Bu zorunluluğa uymayanların elinden toprakları alınırdı.
Not - Tımar sistemine kayıtlı topraklar babadan oğula geçebilirdi. Bu nedenle bu topraklar için tapu resmi ödenmezdi.
Tımar Sisteminin Amaçları Nelerdir?
Osmanlı Devleti merkezi bir yönetim anlayışına sahip olduğu için ''taşra'' olarak nitelendirilen bölgelerin güvenliğini sağlamakta güçlük çekiyordu. Tımar sisteminin en büyük amaçlarından biri Sipahi askerlerini taşra bölgelerine atamak ve burada güvenliği sağlamaktı.
Tımar sisteminden alınan vergiler askeri amaçlar için kullanılırdı. Örneğin sefere çıkan askerlerin silah ve zırh gibi temel ihtiyaçları tımar vergilerinden karşılanırdı.
Tımar Sisteminin Yararları Nelerdir?
Tımar sistemi, Osmanlı Devletinin askeri, idari ve ekonomik alanda güçlenmesini sağlamıştır. Yükselme döneminde en geniş sınırlarına ulaşan devlet, sınırların güvenliğini sağlama konusunda sorun yaşıyordu. Bu bölgelerde yaşanan isyanları bastırmak için görevlendirilen askerlerin ayaklanmanın başladığı bölgeye gitmesi günlerce sürüyordu. Ancak tımar sisteminin yaygınlaşması ile birlikte sınırlarda eyalet askerleri görev yapmaya başlamıştır. Bu da merkezi otoritenin gücünü arttırırken isyanların daha hızlı bastırılmasını sağlamıştır.
Tımar sisteminin ekonomik açıdan da birçok faydası olmuştur. Yüksek dereceli memurların maaşlarının toprak üzerinden ödenmesi, Osmanlı İmparatorluğunda yaşanan mali krizlerin azalmasını sağladı. Aynı zamanda her tarım arazisi işlendiği için ülkenin üretim gücü de artmış oldu.
Osmanlı Devletinin en büyük sorunlarından biri olan vergi kaçakçılığı da bu sistem ile tamamen önlenmiştir.
Tımar Sisteminin Bozulma Nedenleri
Hem iç hem dış etkenler tımar sisteminin bozulmasına neden olmuştur. IV. Murad'ın hüküm sürdüğü 1613 - 1640 yılları arasında tımar sistemi aksamaya başladı. Bunun en büyük nedeni ülkede yaşanan iç karışıklıklar ve ülkenin birçok yerinde eş zamanlı çıkan isyanlardır. Özellikle 17. yüzyılda çıkan büyük çaplı isyanlar, hem tarımsal üretime zarar vermiş hem de maddi zarara yol açmıştır.
Osmanlı Devletinin gerileme döneminde üst üste birçok savaş kaybedildi. Bunun sonucunda topraklar askerlere ve çiftçilere yetersiz gelmeye başladı. 1839 yılında ilan Tanzimat Fermanı ile birlikte tımar sistemi kaldırılmıştır.