Güncelleme Tarihi:
TEVFİK FİKRET FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
TÄ°TÄ°Z BÄ°R ÅžAÄ°R
Fikret ÅŸiire hocaları Muallim Feyzi ve Muallim Naci’nin etkisi altında divan taklidi manzumelerle baÅŸlamıştı. Kendine özgü dil ve söyleyiÅŸi, ÅŸiirini etrafında toplayacağı temaları bulmasında Batılı ÅŸairlerin, özellikle CoppZe’nin büyük etkisi oldu. Servetifünun’da yayımladığı "Hasta Çocuk", "Verin Zavallılara", "SerhoÅŸ" gibi ÅŸiirlerde güçlü bir CoppZe etkisi görülüyordu. Yalnız Fikret’in ÅŸiirlerini deÄŸil bütün Edebiyatı Cedide’yi saran karamsar, hasta ruh hali Abdülhamid istibdadının aydınlara nefes aldırmayanÂboÄŸucu havasından kaynaklanıyordu. Fikret’in bu ruh halinin, bıkkınlığının baÅŸlıca nedeni gerçeklikle uyuÅŸamamak, gerçeklikten kaçıştı. "Sahayifi Hayatımdan" adlıÂÅŸiirinde "Bunu ÅŸiirim de söylüyor belki / Ben hakikatten ihtiraz ederim" diyecekti. Rübabı Åžikeste’de oldukça önemli bir yer tutan tabiat ÅŸiirleri de özünde bu kaçışın ifadesiydi. Tabiatta insanlardan uzak, basit, sakin bir hayatın hayalini buluyordu.
Edebiyatı Cedide içinde Fikret’in seçkin konumu, aşırı titizliği, en küçük ayrıntılar üzerinde duruşuyla kendine özgü bir biçim ve üslup yaratmasından kaynaklanıyordu. Sanat anlayışını değiştirip toplumsal konulara yöneldiğinde biçim endişesini terk etmedi. Aruza kendisinden önceki bütün şairlerden daha fazla egemendi. Ancak aruzun gereğinden fazla ahenkli oluşundan rahatsız oluyordu. Bu onu yeni arayışlara yöneltti. Bulduğu yollardan biri divan edebiyatının geleneksel müstezat türünden yararlanarak geliştirdiği serbest müstezattı. Geleneksel müstezat veznine bağlı kalmadan, dilediği vezni kullanarak, mısraları istediği uzunlukta kurmaya, uyakları istenilen biçimde yerleştirmeye olanak sağlayan bu biçim, diğer şairler tarafından da kullanıldı. Fikret’in öncülüğünü yaptığı bir başka biçim özelliği de dizenin bütünlüğünü bozarak şiire cümlelerden kurulu bir yapı kazandırmasıydı. Bu yapı içinde kafiye, zaman zaman hissedilmez olan, zaman zaman da bir vurguyla öne çıkarak anlamı güçlendiren bir öğe durumuna geldi.
AŞİYAN MÜZESİ
Rumelihisarı’ndaki Aşiyan Köşkü 1906’da Tevfik Fikret tarafından yaptırılmıştır. Adı "kuş yuvası" anlamına gelen köşkün planını Tevfik Fikret çizmiştir. Şair hastalıklarla geçen son günlerinde uzun yıllar yaşadığı bu köşkün bahçesine gömülmek istediğini söylediyse de, kayınpederi köşkün geleceğinin belirsizliğinden kaygılanınca Eyüp’teki aile mezarlığına gömülmüştür. Daha sonra Dr. Adnan Adıvar ve vasiyetini bilen dostları mezarının Aşiyan’a nakledilmesi için uzun yıllar girişimde bulundular. Nihayet 24 Aralık 1961’de Eyüp’teki mezarından alınan kemikleri önce Galatasaray Lisesi’ne, burada düzenlenen törenden sonra da, müze haline getirilen Aşiyan’a götürülerek bahçeye gömüldü.
Tevfik Fikret’in konutu olan Aşiyan Köşkü 1940’ta eşi Nazime Hanım’dan satın alınarak kamulaştırıldı. Tevfik Fikret, Abdülhak Hamid Tarhan ve diğer Edebiyatı Cedidecilere ait bazı belgeler, eşyalar ve kitaplar toplanarak köşkte oluşturulan Edebiyatı Cedide Müzesi 19 Ağustos 1945’te ziyarete açıldı.
Abdülhak Hamid’e ait kitaplar, el yazıları, fotoğraflar ve eşyalar alt kattadır. Bu katta Ahmed Ihsan, Recaizade Ekrem, Süleyman Nesip ve Şair Nigár Hanım gibi Edebiyatı Cedidecilerin fotoğrafları ve eserleri de sergilenmektedir. Üst kat ise tümüyle Tevfik Fikret’e ayrılmıştır. Burada şairin el yazıları, fotoğrafları ve eşyaları bulunmaktadır.