Güncelleme Tarihi:
Gençlere dair “yakınma” eski zamanların da konusu. Sümer tabletlerinde ‘Bu gençlik nereye gidiyor?’ yazısı bu konuda en bilinen metin. “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, Yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkı-yorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar.” / Aristo, MÖ 350
İfadeler ne kadar da tanıdık!
BÜYÜKLER GENÇLİKLERİNİ UNUTUYOR
“Genel olarak büyükler, kendi gençliklerinde neler yaptığını ve neler konuştuğunu unuturlar. Gerek bu unutuştan gerekse gençlerden beklenilen yüksek ve ideal beklentilerden dolayı büyükler, gençlerin mevcut durumlarını olumsuz olarak görürler. Eğitimciler, siyasetçiler ve ebeveynler gençlerin omuzlarına yüksek vazifeleri yüklerler.Büyüklerin kendi gençlik dönemlerini unutup kendi dönemlerini ideal olarak görmeleri yakınmaların en büyük nedenidir. Halbuki gençlerle büyük işler yapılabileceğinin ispatı bizatihi tarihin kendisidir.”
GENÇLERE YOL GÖSTERİCİ OLMALIYIZ
Günümüz lise gençliğinin “dipsiz bir kuyu “olan internetle ve bazen de onun içinde yaşama zorluğu ortada. Ortam ve akran öğrenmesini öncelemeden, insan ilişkilerinin önemini kavramadan, emek sarf etmeden, onlarla kaliteli vakit geçirmeden, onları dinlemeden sadece nasihat ederek millî ve manevî değerleri onlara tanıtmak ve sevdirmenin boşa kürek çekmek olduğunu artık herkes biliyor. Ayrıca toplumsal duygu birlikteliği olmayan günümüz lise gençliğine “Sen teknolojiyi çok iyi kullanıyorsun, Z kuşağısın” denilerek kurgusal bir kimliğe ikna edilmeye çalışılan gençler aslında lümpen bir alt kümeye ikna edilmeye çalışılıyor. Bu da gençliğe ve onların eğitimine kafa yoran herkesin işini zorlaştırıyor. Büyükler olarak onları suçlayıcı üsluptan kaçınıp onları anlayan ve yol gösterici çabalar göstermek konumunda olmalıyız.
LİSE YILLARI DEĞİŞİMLERLE DOLU
Lisede ergenlik dönemi fiziksel büyüme, zihinsel işlevlerde gelişme, duygusal değişiklikler ve sosyal gelişmelerin en hızlı yaşandığı dönem. Ergen yeni deneyimlere, tecrübelere ve risklere açık. Lise döneminde birey arkadaşlık, birlik, beraberlik ve bulunduğu grupta kabul görmek ister. Ergen aile üyeleri ile zaman zaman görüş ayrılıkları sebebiyle çatışabilir. Bağımsızlık duygusu ön planda. Lisede gencin sosyalleşmesi doğuştan itibaren toplumun üyeliğini kazanmasında kendinden beklenen uygun rol ve değerlerle ilintili. Ergenlik döneminde aile, okul, toplumsal gruplar ve kitle iletişim araçları, ergenin toplumsal kimliğini oluşturmasına ve toplumda saygınlık kazanmasında etkili. Burada okul ve aile önemli rol oynar. Aile ve okul ergenin toplum içinde fiziksel, duygusal ve sosyal yönden gelişimini sağlamayı destekler. Lise dönemine denk gelen ergenlik dönemi fizyolojik ve biyolojik değişiklikler, bilişsel yapıdaki gelişme, zihinsel yetilerin olgunlaşması, dış dünyayı algılamada da değişikliklere yol açar. Bunların yanında, ergenlik döneminde kişinin psikolojik yapısında da muhtelif değişiklikler meydana gelir. İnsan yaşamı boyunca sürekli bir gelişim ve değişim içindedir. Gençlik dönemi, belki de bu gelişim sürecinin en önemli evresini oluşturur. Çocukluktan erişkinliğe geçiş olan ergenlik dönemi, bireyde gözlenebilen sürekli bir süratli gelişimini kapsamaktadır. Ergen bu dönemde kişilik arayışları içindedir, arkadaş gurupları değişebilir. Aynı zamanda lise dönemi, çocuklarımızın, bize en çok ihtiyaç duyduğu dönemdir. Yetişkin olma yolunda ilerleyen ergen yaştaki çocuklar, bağımsızlık arayışı nedeniyle bizim destek ve anlayışımıza ihtiyaç duymaktadırlar. Bu dönemde çocuklarımızın yaşadığı sosyal, kültürel ve duygusal değişimleri anlamak, bu değişimleri dikkate alarak yaklaşmak önemlidir.
İLGİ VE YETENEKLER BU DÖNEMDE NETLEŞİR
Lise döneminde ergenlerin kendi kararını verip kendi seçimini yapma konusunda kararsızlıkları azalır, kendi ilgi ve yeteneklerini daha iyi tanır. Ergenlerin karşılaştığı sorunları ele alma ve onlarla baş etme konusunda daha uyumlu ve hayat boyu sürecek olan meslek, iş seçiminde daha gerçekçidir. Bu dönemde ergenler düşüncelerini deneyimleri ile birlikte içselleştirene kadar aşk, sosyal konular, etik ve yaşam stilleri açısından idealist olma eğilimindedir. Ergenlik döneminde arkadaş grupları önem kazanırken, bireysel ilişkiler öncelik kazanır ve samimi ilişkiler kişiliklerinin önemli parçasını oluşturur. Ergen; bu dönemde farklı fiziksel, duygusal ve sosyal gelişim özellikleri göstermektedir. Bu özellikler ergenin toplum içinde yer edinmesini de önemli ölçüde etkiler. Ergen, sosyalleşmenin bir aracı olan kitle iletişim araçları aracılığı ile yurt dışında olup bitenleri, günlük hayatını ilgilendiren durumları rahatlıkla takip edebilir. Sosyalleşme, ergenin duygu, düşünce, tutum, davranış, hareket, hedef ve beklentileri lise öğrencisinin temel kişilik yapısına, ergenlik dönemine özgü psiko-sosyal özelliklerine, ergenin yaşadığı çevrenin sosyal, kültürel, ekonomik özelliklerine göre değişebilir. Aile, okul, toplumsal gruplar ve kitle iletişim araçları bu yapıyı etkileyen önemli sebeplerden.
RİSKLİ DAVRANIŞLARA KARŞI DİKKATLİ OLUNMALI
Lisede alışkanlıklar ve davranışlar yerini daha olgun tutumlara bırakılır. Bu süreçte ergenin aile, öğretmen, arkadaş ilişkileri etkilidir. Bunlarla beraber ergen çevresine tek başına bakmayı ve karar almayı da öğrenir. Bu döneme iyi hazırlanmış olması, ergenin sosyalleşme evresindeki başarısında etkilidir. Hazırlık döneminde ailenin ve okulun etkisi önemlidir. Aile ve okul ortamında yeterince yardım, saygı ve sevgi gören, gelişimleri için desteklenen ergenler sosyalleşme sürecini de başarıyla gerçekleştirirler. Lisede gençler, kimlik arayışı içindedir.Bu dünyada ne yapmak istediklerini, kim olduklarının arayışı ve keşfi içindeyken, yaşıtlarından, sosyal medyadan, okul ve aileden etkilenmektedirler. Lisede okuyan gençler, hem anne babasına hem de topluma karşı bağımsız olma ve kimliğini kazanma mücadelesi verirken kendilerine en uygun üniversiteyi veya mesleği seçmek gibi geleceğe ait düşünce ve kaygılarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Lise dönem olarak çocukluktan yetişkinliğe atılan uzun bir adımdır. Bu dönemde genç daha bağımsız olmak isterken ailesiyle ya da arkadaşlarıyla kurduğu ilişkide farklı davranış değişiklikleri gösterebilecektir. Bazı çocuklar yetişkin ve bağımsız olma isteğiyle hem okulda hem de evde daha çok sorumluluk almaya başlar. Lise döneminde, gençler daha farklı ve yeni tecrübeler konusunda istekli olabilirler. Bu dönemde riskli davranışlara karşı ilgileri artabilir ve dürtülerini kontrol etmek konusunda zorluk yaşayabilirler.
TOPLUMSAL DEĞİŞİMLER ERGENLERİ ETKİLER
Lise döneminde gençler, kendi savunduğu düşünce ve değerler üstüne daha çok düşünür. Kendi değerlerini yaratmaya çalışır. Bu nedenle yetişkinlerin doğru ve yanlışlarınızı sorgulayabilir, sosyal hayatını kendi değerlerine göre şekillendirmeye çalışabilirler. Lise döneminde arkadaşlarıyla geçirdikleri zaman ailesiyle geçirdiği zamandan daha fazla olabilir. Ergenin kişisel yapısındaki zenginleşme nedeniyle akıl yürütme becerisi gelişmektedir. Bu nedenle büyüklerin istekleri ve beklentilerine karşı muhakeme becerisi de artar. Aile ortamında ergen- ebeveyn ilişkilerini etkileyen bazı ergenlik özellikleri vardır. Düşünce yapısındaki değişiklikler, idealizm, benmerkezci düşünce, okul durumu, arkadaşlık ilişkileri ve ileri bağımsızlık arzusu ebeveyn- ergen ilişkilerini etkileyebilecek olan unsurlardır. Değişen yaşam şartları ile birlikte yaşam kültürü, dilin değişime uğraması, teknolojinin yaşamımıza hızla girişi, kitle iletişim araçlarının toplumdaki baskın etkisi ve değerlerin hızla değişiyor/aşınıyor olması artık daha farklı bir ergenlik dönemi tanımlamamıza neden olmaktadır. Ergenlik kimlik gelişim sürecinin hız kazandığı, bireysel rollerin ve düşünce yapılarının keşfedilmesi ve çabasının yoğunlaştığı bir dönem, değişim ve gelişim ihtiyacının artması ile modayı, teknolojik gelişimi, yeni yaşam tarzlarını ilk olarak ergenler hayatlarında uygulamaya başlarlar. Böyle olunca toplum ve kültürel değişkenler ergenleri doğrudan etkiler.
PLANLAMAYA DAHİL EDİN
Lise öğrencilerini kültürel gelişim ve değişim açısından “internet ve teknolojiye hakim, analitik düşünen, yetenekli, aktif, deneyim merkezli, sanal oyunlara hakim, küresel sorunlardan haberdar, hızlı uyum sağlayan, yenilikçi, kolay sıkılan, ezberi sevmeyen, uygulama ve deneyimlerden hoşlanan, yaratıcı, hayal kurmayı seven, kararsız, çok sertifikalı, erken yaşta eğitime başlayan, kaygılı, sevdiği birkaç işi aynı anda yapmak isteyen, özgüvenli, farkındalığı yüksek, sosyal medyada sosyalleşen, yalnız yaşamak isteyen, monotonluk karşıtı, bilgiye kolayca ve hızla ulaşan, metin yerine görseli seven, yükselme beklentisi olan, aceleci ve sabırsız, içe dönük, anlayış bekleyen, hızlı düşünen, benmerkezci, değişik kültürlere meraklı, derin duygusal, küresele uyumlu, her şeye duyarlı, dijital , e-ticaret müşterisi, Snapchat/ Twitter/ Instagram kullanıcısı, emoji/ikon/görüntü merkezli iletişim kuran, sosyal medyada etkin, internetsiz ve telefonsuz yapamayan, pragmatik, realist, öğrenci odaklı eğitimden hoşlanan, sürekli kendini geliştiren, geç olgunlaşan, kendini rahat ifade eden, marka ve trendleri önemseyen, rutini sevmeyen, aktivite ve gönüllü çalışma seven, geleceğe odaklı, yeteneklerini dijital teknolojilerle ve hızla geliştiren, eğlenceyi seven,” gibi özellikleri sayabiliriz. Herhangi bir planlama yapılırken onun görüş ve fikirleri alınmalıdır. Planlamaya dâhil etmek, özellikle önemli konularda konuşmasını sağlamak çocuklarda “değerliyim, önemliyim” duygusunu ve düşüncesini geliştirir. Bu durum çocuklarınızın “öz güvenini geliştirir.
GELECEK VE UMUT GENÇLERDE
Ailelerimiz çocuklarının doğayla içi içe geçirebileceği fırsatları değerlendirerek toprakla uğraşmanın, hobi bahçesi yapmanın, bir çiçek ya da fidan dikmenin, sokak hayvanlarına yardım etmenin ya da beslemenin, bisiklete binmenin, yüzmenin, açık havada yürümenin, yemek yapmanın mutluluğunu yaşamalarını sağlayacak ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini, üretimi destekleyecek aktivitelere yer verebilirler. Odasından çıkmak istemeyen, zamanının büyük çoğunluğunu bilgisayar ya da internetin başında geçirmek isteyen gencin sosyal ilişkilerinin güçlendirilecek adımlar atılmalıdır. Tatil döneminde akranlarıyla açık havada vakit geçirmesi ve sosyalleşmesi desteklenmelidir. Çocuklarımızın zihinsel, sosyal gelişimlerini destekleyecek fırsatlar sağlanmalıdır. İmkân dâhilinde yabancı dil öğrenmeye yönelik adımlar atılmalıdır… Çocuklarımızla ilgileri ve istekleri doğrultusunda kitap listesi hazırlanabilir… Ailece okuma saatleri oluşturulabilir. Çocuğumuzla birlikte bulunduğunuz yaşadığı ya da henüz görmediği müze, park, tarihî yerler vb. gezilebilir. Spor, sanat ve sosyal alanlarda da kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak adına yüzme, boks, futbol, basketbol, voleybol, resim, satranç, binicilik gibi aktivitelere yönlendirerek kaliteli zamanlar geçirmeleri sağlanabilir. Çocuğunuzun akrabalarına ve büyüklerine karşı vefa duygularını güçlendirmeniz için onları ziyaret edilebilir. Ailece doğa yürüyüşleri yapmak, bisiklete binmek, top oynamak gibi ortak spor etkinlikleri yapılabilir. Lise öğrencilerine tatillerde staj yapma veya gönüllü çalışmalara katılım fırsatı sağlanabilir.
Elbette gençlikten ve gençlerden yanayız. Umut onlarda! Gelecek onların…
ŞEREF KOÇ KİMDİR?
1977 yılında Niğde’de doğdu. İlkokul eğitimini Sofular 100.yıl İlkokulunda; Ortaokul ve Lise eğitimini Niğde İmam Hatip Lisesinde, Lisans ve Yüksek Lisans eğitimini Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı. 1999’da öğretmenlik mesleğine başladı. Gaziosmanpaşa ve Beşiktaş İlçelerinde Milli Eğitim Şube Müdürlüğü ve farklı okullarda müdürlük yaptı. Maarif Vakfı ile Afganistan’da eğitim yöneticiliğinde bulundu.
14 MArt 2022’den itbaren Pertevniyal Lisesi Müdürlüğü’nü yapmaktadır.
Proje ve strateji uzmanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitabı İnceleme ve Sivil Toplum kuruluşlarına danışmanlık görevlerinin yanı sıra yürüttüğü çok sayıda proje, katıldığı hizmet içi eğitim ve aldığı ödüller bulunuyor. Evli ve üç çocuk babası.