Güncelleme Tarihi:
Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim İş) Sendikası, 2’nci dönem Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi merkezi ortak sınavlarında 15 bin birinci olduğunu iddia etti. Bu öğrenciler 120 sorunun tamamını doğru yanıtladı. Eğitim İş yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın birinci dönem TEOG’daki düşük başarı ortalamasını yükseltebilmek için ikinci sınavın sorularını kolay hazırladığını iddia etti. Sendikadan yapılan açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“İkinci dönem Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi (TEOG) merkezi ortak sınavlarına 1 milyon 185 bin 328 öğrencimiz katıldı. Birinci dönem TEOG sınavlarında ortalama başarının düşük olması nedeniyle ikinci dönem TEOG sorularının bilinçli olarak kolay hazırlandığı tüm kamuoyu tarafından biliniyor. Bugüne kadar yapılan TEOG sınavlarında 2 bin ile 4 bin arasında öğrencimizin 120 sorunun tamamını doğru yapabildiği bilinen bir gerçek. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) birinci dönem TEOG’daki düşük başarı ortalamasını yükseltebilmek için ikinci sınavın sorularını kolay hazırladı. Bu nedenle de sendikamızın araştırmalarına göre, ikinci dönem TEOG’ta yaklaşık 15 bin öğrenci 120 sorunun tamamını doğru yaptı. Buradaki sorun çocuklarımızın soruların tamamını doğru yapabilmesi değil, MEB’in yapay bir başarı hikayesi yazma girişimi.
SINAVIN TUTARLIĞI ŞÜPHELİ
Ölçme-değerlendirmede tutarlılık önemli bir süreç. Tutarlılık, ölçme aracının birkaç kez uygulandığında benzer sonuçları vermesi düzeyi. Tüm TEOG sonuçları incelendiğinde soruların tamamını yapanların sayısı yaklaşık 4 bini geçmez iken son sınavda 15 bin öğrencinin soruların tamamını doğru yapması sınavın tutarlılığını şüpheli hale getirdi. Önceki süreçlerde Milli Eğitim Bakanı’nın PISA sonuçlarına göre başarılı olduğumuzu ima etmesi hâlâ hafızalarda. Ayrıca 2012 PISA sınavlarının sonuçları ile ilgili değişikliğe gidilmesi hususunda bir Müsteşar Yardımcısı tarafından Ölçme Değerlendirme Dairesi’ne baskı yapıldığı bilinen bir gerçek. Ülkeyi 15 yıldır yöneten iktidar ‘Eğitimin Niteliğini’ reel olarak yükseltmek yerine günü kurtaracak politikalarla yön bulmaya çalışıyor.”