Güncelleme Tarihi:
İşin istatistiki ve matematiksel detayına vakıf olmayan pek çok aday, veli, eğitimci için bu durum içinden çıkılamaz soruları beraberinde getiriyor. Tercih kılavuzunda hedeflediği bir bölümün taban puanına baktığında puanın yettiğini gören pek çok aday, taban başarı sırasına baktığında ise yerleşemeyeceğini düşünüyor.
Öncelikle belirtmek isterim ki, adayların tercih yaparken dikkate almaları gereken gösterge kesinlikle başarı sırasıdır. Puana göre tercih yapmak, anlık mutluluk verecek şekilde pembe gözlük takmaktan başka bir şey değil.
ESAS OLAN BAŞARI SIRASI
Şöyle örnekleyelim: Otobüste 40 koltuk var, durakta ise 200 kişi bekliyor. Otobüse ayakta yolcu alınmiyor.. Otobüs şoförü durağa 100 metre kala durup kapıları açıyor. ÖSYM bu 100 metreye bazı engeller (YGS-LYS soruları) koymuştur. Adaylar koşarlar, engelleri aşarlar, en hızlı koşan ilk 40 kişi otobüse alınır. Kırkıncı kişi 18 saniyede otobüse varmıştır. Otobüs hareket eder. Kırkbirinci olan kişi açıkta kalmıştır. Bir sonraki sene yine aynı şeyler yaşanır. Ama ÖSYM’nin koşu yoluna koyduğu engeller bu sene daha alçaktır. Adaylar koşarlar, engelleri aşarlar, yine en hızlı koşan 40 kişi otobüse alınır. Engeller (sorular) kolay olduğu için otobüse son giren aday bu sene 16 saniyede otobüse varmıştır. Kırkbirinci kişi, ki geçen seneki kırkbirinciye göre daha hızlı koşmuştur, yine dışarıda kalmıştır. Görüldüğü üzere yoldaki engellere (YGS-LYS’nin zorluğu) bağlı olarak otobüse varış süresi değişebilir. Ancak açıkta kalmamak için ilk 40 içinde (başarı sırası) olmak gerekiyor. Esas olan başarı sırası.
KONTENJAN DEĞİŞİKLİKLERİNİ DİKKATLE İNCELEYİN
Tercih yaparken benimsenen temel yaklaşım şudur: Aday kendi YGS-LYS sonuçlarına bakar. Hedeflediği bölüme geçen sene en son yerleşen kişinin Türkiye’de kaçıncı sırada olduğunu tercih kılavuzunda bulur. Kendi başarı sırasını, geçen sene o bölüme giren son kişi ile kıyaslar ve “ben bu seneki başarı sıramla geçen sene o bölüme girebilirmişim/giremezmişim” şeklinde bir fikir edinir. Elbette bu kesin bir sonuç değil, bir çıkarım. Geçen sene ile bu yıl arasındaki herhangi bir değişiklik bu kıyaslamanın güvenilirliğini etkiler. Tercih kılavuzunun 15 sayfasında ÖSYM’nin adaylara bu konudaki uyarısı önemli detaylar içeriyor : “…. Ancak, yeni programlar açılmasının, bazı programların kapanmasının yanı sıra, yükseköğretim programlarında gerçekleşen puan türü değişiklikleri, kontenjanın azalması veya artması, programa kabul koşullarında meydana gelebilecek değişiklikler, ek puan alabilecek öğrenci sayısı değişimleri, alanda veya yakın alanlarda yeni açılan programlar ve öğrenim ücretlerinde meydana gelen değişiklikler gibi birçok etkenin bu yıl oluşacak başarı sıralamalarını değiştirebileceği göz önünde tutulmalıdır.”
Bu nedenle, özellikle kontenjan değişikliklerini adayların dikkatle incelemesi doğrudu olacak. Bu konudaki en güvenilir ve geniş kaynak YÖK Tercih Sihirbazı’dır.
11 BİN 266 LİSANS PROGRAMI
18 Temmuz Pazartesi günü LYS sonuçlarının açıklanmasının yanında, adaylar arasındaki yaygın ismi ile tercih kılavuzu, tam ismi ile 2016 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu da en güncel hali ile yayınlandı. Kılavuzdaki Tablo 4 adayların tercih edebileceği 11 bin 266 lisans programını içeriyor. Lisans programları üniversitelerdeki fakülte ve yüksekokullarda yürütülen 4 sene ve daha uzun süreli eğitim programlarıdır. Yükseköğretim sistemimizin (Kıbrıs ve Yabancı Üniversiteler dahil) merkezi yerleştirme ile öğrencilere sunduğu toplam lisans kontenjanı 515 bin 539’dur. Açıköğretim kontenjanları düşüldüğünde kontenjan 459 bin 262 olur.
Adayların kılavuzda karşılarına lisans tercih yapabilecekleri 207 farklı üniversite çıkıyor. Bu üniversitelerden 50’si İstanbul, 17’si Ankara ve 9’u İzmir’de bulunuyor.
Kontenjanların üniversite türlerine göre dağılımı incelendiğinde, ülkemizdeki her 6 kontenjandan birinin artık vakıf üniversitelerinde olduğu anlaşılıyor.
Lisans kontenjanlarının puan türlerine göre dağılımında, mühendislik ve mimarlık puan türü olarak bilinen MF-4 en büyük payı alan puan türü olarak ön plana çıkıyor. MF-4’ü TM-1 ve TM-3 takip ediyor.
İlgili puan türünde 180 başarını aşarak tercih yapma hakkı kazanan aday sayıları dikkate alındığında ise, bir kontenjana en çok talibin olabileceği kontenjanların DİL-2 ve TM-2 puan türlerinde olduğu görülüyor.
TERCİHLERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1. Adayların başarı sıralarını kullanarak değerlendirme yapmaları doğrusu olacaktır. Puana göre tercih yapmak, geri dönülemez olumuz sonuçlar doğurabilir.
2. Puan türü değişen (TM-2/TM-3 ve TS1-TS2) programlarda geçen seneki eski puan türünde oluşmuş taban başarı sıralarına itibar edilebilir. Bu bilgi kılavuzda olmamasına rağmen, YÖK Atlas’ta bulunuyor.
3. Puan türü değişiklikleri, puan ve başarı sırası yığılmalarında geçen seneye kıyasla oluşan farklılıklar ve bu çerçevede aday kitlesi içinde yayılan bilgi kirlilikleri nedeni ile kitlesel tercih davranışında idealden sapmalar olabilir. Bu nedenle adayların özellikle kendi başarı sıralarından daha gerilerdeki programlara tercih haklarının en az yarısını ayırmaları ve geriye doğru yüzde 100’e kadar giderek bu aralıktan da bölümleri tercih listelerine almaları, sağlamcı bir yaklaşım olacaktır.
4. Gelecek sene kalkması beklenen sınavsız geçiş uygulaması nedeni ile sınavsız geçiş hakkı bulunan meslek lisesi mezunlarının özenle ve bu sene yerleşme odaklı tercih yapmaları doğrusudur.