Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde örgün eğitim alan okul öncesi, ilk ve ortaokul ile lise düzeyinde toplam 18 milyon 108 bin 860 öğrenci var. Bu kurumlarda 1 milyon 77 bini aşkın öğretmen görev yapıyor. Bu öğrencilerin 1.4 milyonu ise özel okullarda öğrenim görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, 31 Ağustos olarak daha önce açıkladığı ilk ders zili tarihini 21 Eyül’e erteledi. Açıklanan önceki tarihe göre tüm devlet okulundaki öğretmenler 24 Ağustos’ta hizmetiçi eğitim için okullara dönecekti. Bu durumda öğretmenler de büyük ihtimalle evlerinde kalacak. Okullar, 21 Eylül’e kadar şimdilik tatil edildi. Bundan sonraki süreci pandeminin yayılması belirleyecek. Ancak, yenilenen takvime göre birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım olarak açıklanmıştı. Bundan sonraki takvimi Bakanlığın tekrar güncellemesi gerekiyor. Bu durumda ara tatiller de kalkacak gibi görünüyor.
ÖĞRETMENLERDE BİLGİ KAYBI
Ertelenen okul zilinin çalması eğitimcileri endişelendiriyor. Birçok eğitimciye göre okulların kapalı olması eğitim öğretimi ciddi şekilde aksatacak, kayıp bir nesil yetişecek. Her ne kadar uzaktan eğitim devam etse de yüz yüze eğitimin yerini almayacak. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocuklar yeterince bundan yararlanamayacak. 3-6 yaş arasındaki küçük çocuklarda her öğrenilen bilginin önemi büyük. Ancak, bu akış kesilirse gelişim de yavaşlayacak. Evde olup, arkadaşlarıyla bir araya gelemeyen çocuklarda uzmanlara göre sosyal ve psikolojik sorunlar yaşanacak. Akranlarıyla bir arada olmayan, sosyalleşmeyen çocukların bireyselleşmesi durumunda, bunun nasıl telafi edileceği tartışılıyor.
Kuşkusuz okulların kapanması en fazla sınava giren adayları etkileyecek. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’ye bu yıl yaklaşık 4 milyon aday girecek. Bu adaylar “sınava tam hazırlanamadık” endişesi yaşayacak. Sınav kaygısının üzerine pandemi onların hazırlığını etkileyecek. Bu yıl sınava girenler hiç değilse ilk dönem bu kaygıyı yaşamamıştı.
OKUMA YAZMA ÖĞRENMEDE ZORLUK
En büyük zorluğu ise ilkokul birinci sınıf öğrencileri yaşayacak. Uzaktan eğitimde en büyük zararı geçen yıl marttan beri okula gidemeyen birinci sınıflar görmüştü. Okulların açılamaması durumunda yine bu yıl birinci sınıfa yeni başlayacak çocuklar mağdur olacak. Bu yaş grubunda eğitimin yüz yüze olmasının şart olduğunu belirten eğitimciler, hiç değilse bu yaş grubu için okulların açılmasını istiyor. Öğretmenler, “Birinci sınıflarda harf sisteminde harfin ağızdan çıkışını maskeli nasıl vereceğiz? Maskesiz ise bütün sınıf ağzından tükürük çıkaracak. Kalem tutmasını, harflerin deftere yazılırken elinden tutmayı, defter düzeni gibi birinci sınıfın olmazsa olmazlarının çözümü nedir?” diyorlar.
Bu yıl zorluk çekecek bir grup da hazırlık sınıfı okuyacak, yani bir yabancı dili öğrenecekler olacak. Eğitimciler, aynı şekilde dili uzaktan öğretmekte güçlük çekileceğini, daha sonraki yıllarda yabancı dille eğitimde sorun yaşanacağı düşüncesindeler.
DURUŞ BOZUKLUĞU ARTTI
Bazı eğitimcilere göre geçtiğimiz 4-5 ay boyunca ortalama 2 saat ekran karşısında kalması gereken küçük yaş grubunun uzaktan eğitim için 4-6 saat bilgisayar veya televizyon karşısında kalıp, bazı duruş bozuklukları yaşadığını vurguluyorlar. Özellikle ergen ve gençlerde ekran bağımlılığının 10-12 saatte çıktığı görüşünde olan eğitimciler, bunun da gelecekte sorun yaratacağını, hareket etmeyen bir nesille karşılaşılacağını belirtiyorlar.
ÇALIŞAN AİLELER İÇİN ZOR DÖNEM
Kuşkusuz en büyük zorluğu okul çağında ve özellikle küçük yaşta çocuğu olup çalışan anne babalar yaşayacak. Bu aileler, mesai saatleri içinde çocuklarını nereye bırakacağını kara kara düşünmeye başladı bile.
ÖZEL OKULLARI BEKLEYEN TEHLİKE
Pandeminin başından itibaren özellikle müstakil anaokulu öğretmenlerinin birçoğu işsiz kaldı. Kayıt sıkıntısı yaşayan bazı özel okullar öğretmenleri ile yollarını ayırdı. Bazı aileler, nasılsa bu yıl yüz yüze eğitim yok diye devlet okullarına kaydını aldırınca sıkıntı daha da büyüdü. Özel okulları zor bir sene bekliyor.
ÜNİVERSİTELER 1 EKİM’DEN SONRA
Önceki gün Yükseköğretim Kurulu üniversite rektörlerine gönderdiği mesajda akademik takvim planlarını eylül ayına göre yapanların 1 Ekim sonrasına revize etmesini istedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, öğrencilere gönderdiği elektronik postada güz döneminde hazırlık eğitiminin çevrimiçi yapılacağını, lisans ve lisans üstünde ise derslerin sadece zorunlu hallerde yüz yüze olacağını duyurdu.