Güncelleme Tarihi:
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, dün düzenlediği basın toplantısı ve sonrasında bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette, üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistemi anlattı. Prof. Dr. Saraç’ın verdiği bilgiye göre, dil sınavı hariç YKS haziran ayı içinde bir cumartesi günü iki oturum halinde yapılacak. Öğrenciler tek sınav başvurusunda bulunacak, tek ücret ödeyecek. Birinci oturumda adayların, TYT kapsamında temel sözel ve sayısal becerileri ölçülecek. Türkçeden 40, matematikten 40 olmak üzere ilk oturumda 80 soru olacak.
İKİNCİ OTURUM ALANA YÖNELİK
Adaylar, aynı sınav yerinde, güvenlik kontrolünden geçtikten sonra alan sınavları için ikinci oturuma katılacak. Bu oturumda, Türk dili ve edebiyatı-coğrafya-1’den 40, sosyal bilimlerden (tarih-coğrafya-2, felsefe grubu, din kültürü ve ahlak bilgisi) 40, matematikten 40, fen bilimlerinden 40 sorudan oluşan toplam 160 soru yöneltilecek.
Dil puanından bir lisans programına yerleşmek isteyenler pazar günü dil testi sınavına girecek. Adaylara 80 soru sorulacak. TYT’ye bütün adayların girmesi zorunlu olduğundan dil testine girmek isteyenler için ikinci bir başvuru ve ikinci sınav ücreti söz konusu olabilecek.
YERLEŞTİRME NASIL OLACAK?
Sınavdan başarılı olmak için geçen yıllarda olduğu gibi 150 ve 180 barajı devam edecek. 150 puanın altında kalanlar başarısız sayılacak. Birinci oturum TYT’den 150-180 puan alanlar, sadece 2 yıllık önlisans programına başvurabilecek; 180 ve üzeri alanların tercih hakkı olacak. Bu öğrenciler, alan puanları hesaplanarak lisans programlarına yerleştirilecek. Birinci oturumdan 200 ve üstü alan aday, isterse ikinci yıl ön lisans programlarına direkt başvurabilecek ya da ilkine girmeden ikinci oturuma katılabilecek.
BAŞARI SIRALAMASI SÜRÜYOR
Hukuk, tıp, mühendislik gibi alanlardaki başarı sıralaması şartı sürecek. Özel yetenekle öğrenci alan programlar için baraj puanı geçen seneyle aynı. TYT’den en az 150 alan adaylar özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarını tercih edecek. Yeni sistemde ortaöğretim başarı puanı geçmişte olduğu gibi uygulanacak. Meslek lisesi mezunlarına geçen seneki alan odaklı ek puan uygulamasına devam edilecek.
ÇALIŞMA YÖNTEMİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN
Lise eğitiminin yükseköğretim de dâhil eğitimin bel kemiği olduğunu belirten Saraç, “Milyonlarca öğrenciye ve ailelerine belirtmek isteriz ki, asla tedirgin olmasınlar, endişeye kapılmasınlar. Öğrencilerimiz çalışma yöntemlerini değiştirmesinler sadece sıkı sıkıya derslerine sarılsınlar” dedi. İki sistem arasında karşılaştırma yapan Saraç, “Sınav puan türleri 18’den 5’e indirilmiştir. Sınav 5 hafta sonundan 1 hafta sonuna çekilmiş, 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir” diyerek, gazetecilerin sorularını özetle şöyle yanıtladı:
SINAV SÜRELERİ HENÜZ BELLİ DEĞİL
“Birinci oturum soru sayılarına bakarsanız, çok daha kısa olacak. 2006-2009 arasında soru başına 1 dakika düşüyordu. 2010-2017 arasında bazı testlerden teste değişiklik göstererek 1.5 ile 1.7 arasında bir süre veriliyordu. Bunun en olumlu noktasını tespit edeceğiz.
Kararlarımızı aldık bütün risk analizleri yapıldı. Mevcut sistemi koruyarak sınav yapmaktan çok daha rahat, riski daha az olan yeni bir sisteme geçiyoruz. Hiç vakit kaybetmeden bu sene uygulamaya başlıyoruz.
ESKİ SİSTEME DÖNÜLDÜ ELEŞTİRİLERİ
1998-2005 arasında tek aşamalı olarak yapılıyordu. Daha sonra ikinci evreye geçildi ve iki aşamalıya döndü. O dönemde ben de vardım yükseköğretim kurulunda. Hatta bu sistemi getiren komisyonun da bir üyesiydim. O esnada dile getirilen endişeleri aslında sahadan gördük. Öğrencilerin birinci sınavdaki başarı durumlarına göre bütünüyle derslerini bırakmaları söz konusu oldu. Bu geri bildirimler de kararda etkili. Dünya üzerinde en mükemmel sistem diye bir sistem yok. Yükseköğretim dinamik, üniversitelerimizin önündeki adayların beklentileri ve birikimleri değişiyor. Tüm bunlar dikkate alındı ve bu sistem o şekilde kurgulandı.
‘15 DAKİKA KURALI’NDA ESNEME
Sınavın sahibi olan YÖK olarak ÖSYM Başkanımızla bu hususu da masaya yatırdık. Zannedersem geçen seneki o sıkıntılı durumların örnekleri bu yıl yaşanmayacak veya daha asgari düzeyde yaşanacak. Elbetteki, bir takım güvenlik endişeleri var ve bunları dikkate almak durumundayız. Az sayıdaki muhtemel sıkıntılı veyahut sıradışı, kanundışı muhtemel olaylar dolayısıyla 2 milyon 200 bin kişinin sınavını da sıkıntılı hale getirmememiz lazım. Güvenlik ve konfor arasında bir denge oluşturulacağı hususunu ÖSYM Başkanından duydum.
(Saat uygulamasından vazgeçiliyor anlamına gelir mi?) Sınavın başlama saati ayrı, sınavın başladıktan sonraki gelişen ve olumsuzlukları doğuran örnekler farklı bir husus. Yeni o hususta bir iyileştirme olacak yani ikinci hususta, uygulamada.”