Güncelleme Tarihi:
Eğitim konusunda çalışmalar yürüten bağımsız düşünce kuruluşu TEDMEM, ‘Türkiye’de Erken Çocukluk Eğitimi ve Bakımı: Mevcut Durum ve Öneriler’ raporunda erken çocukluk eğitimini değerlendirdi. Buna göre ailelerin çoğu sınırlı sayıda ve güven vermeyen kurumlar nedeniyle, resmi olmayan bakım hizmetlerini tercih ediyor. Raporda evde çocuk bakımı yapacak kişiİer için üniversitelerde ön lisans programlarının oluşturulması gerektiği vurgulanırken, ebeveynlerin istihdam koşullarına uygun saat, süre ve dönemleri gözetebilecek eğitim kurumu sayısının artırılması için kolaylaştırıcı düzenlemeler geliştirilmesi önerisi de yer alıyor. İşte rapordan öne çıkan başlıklar ve öneriler:
KADIN İSTİHDAMI DESTEKLENMELİ
-Erken çocukluk eğitimi ve bakımı hizmetlerine erişim; ebeveynlerin, özellikle kadının istihdam durumu ile doğrudan ilgili. Ebeveynlerin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilecek kurumların olup olmaması sadece çocukların okullaşmasını değil; aynı zamanda ebeveynlerin, özellikle kadının istihdama katılım durumunu belirliyor. Dolayısıyla erken çocukluk eğitimi ve bakımı hizmetlerinin yaygınlaştırılması kadın istihdamının desteklenmesinde kilit role sahip. Mesai saatleriyle uyumlu olmayan bakım ve eğitim hizmetlerinin daha uzun saatlere, dönemlere ve yıllara yayılarak genişletilmesi bu bağlamda önemli bir ihtiyaç.
RESMİ OLMAYAN KURUMLARA YÖNELİYORLAR
-Türkiye’de, özellikle 0-3 yaş için kaliteli eğitim ve bakım hizmetleri veren kurum sayısının az olması ve sağlanan hizmetin güvenirliğine ilişkin olumsuz toplumsal algı, ebeveynleri resmi olmayan bakım hizmetlerine yöneltiyor.
ÖN LİSANS PROGRAMLARI OLUŞTURULMALI
-Evde çocuk bakımı yapacak kişiler için üniversitelerde ön lisans programlarının oluşturulması gerekiyor. Bu kişilerin mesleki tanımının yasal düzlemde yapılması sağlanarak kayıt dışı çalışmanın da önüne geçilmeli. Erken çocukluk eğitimi alanında uzman akademisyenler öncülüğünde erken çocukluk eğitimi enstitüsü de kurulabilir.
ÖĞRETİM PROGRAMLARI GELİŞTİRİLMELİ
-Okul öncesi öğretmenliği lisans programlarında özel eğitim dersleri öğretim sürecine dahil edilmeli. Eğitim fakülteleri bünyesindeki özel eğitim öğretmenliği bölümlerinde okul öncesi eğitim düzeyinde de derslerin verilmesi ve mevcut derslerin sayısının arttırılması da gerekiyor. Bununla birlikte okul öncesi öğretmenleri, Rehberlik Araştırma Merkezi gibi kuruluşlar tarafından desteklenmeli. Öğretim programı ve öğretim materyalleri geliştirilmeli.
KURUMLARA KOLAYLAŞTIRICI DÜZENLEMELER
-Ebeveynlerin istihdam koşullarına uygun saat, süre ve dönemleri gözetebilecek kurum sayısının artırılması için kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılmalı. Anne odaklı yasal izin tanımlamalarından vazgeçilerek, ebeveyn bazlı mevzuat düzenlemeleri için ihtiyaçlar analiz edilmeli.
MÜMKÜN OLAN EN ERKEN DÖNEMDE BAŞLAMALI
-Erken çocukluk eğitimi hizmetlerinin mümkün olan en erken dönemde başlatılarak, erişilebilirlik sağlanmalı. Türkiye’de erken çocukluk eğitimi ve bakımı hizmetlerinin tek bir bakanlığın sorumluluğunda ve koordinasyonunda sürdürülebilmesi için gerekli yönetmelik, yönerge, kanun ve benzeri prosedürlerin tamamlanarak, öncelikli olarak uygulamaya dahil edilmesi gerekiyor.