Taş Mektep 130 yaşında

İlk yıllarda ‘Taş Mektep’ olarak anılan okuldaki aksaklıkları gidermek amacıyla 90 mezunu tarafından kurulan Ankara Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı (ALEV) ise 30’uncu yaşını, hazırladıkları ‘Türk Eğitiminde Bir Başarı Öyküsü-Kuruluşunun 30. Yılında’ adlı kitapla kutladı. Kitapta vakıf kurucuları ve üyeleri, okul öğrencileri, mezunları, öğretmenleri liseyi ve vakfın geçmişten günümüze faaliyetlerini anlattı. “Atatürk Lisesi benim için evlat gibi” diyen ALEV Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer, şunları söyledi:

“Vakfın, senede 1 milyonun üzerinde geliri var. Bunu okula ve öğrencilere harcıyoruz. Okulun fiziksel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Çocuklarımıza burs veriyor, dil eğitimi için yurtdışına gönderiyoruz. Onların geri dönüşleri ise bizi daha da heyecanlandırıyor. Çok başarılı sonuçlar alıyorlar. Vakıf bir şahsa ait değil mezunlarının emek verdiği, heyecan duyduğu bir yapı. Bu yüzden diğer mezunları, eğitime önem verenleri destek olmaya çağırıyoruz. Yaşım artık 90’a geldi ve beni bu hayatta en fazla heyecanlandıran, yaşama sevinci veren okuldan gelen güzel haberler. İnsanların eğitime destek vermesi lazım. Tüm sorunlarımızın çözümü eğitimde. Türkiye’nin geleceği yönünde eğitim sisteminin iyi olması, çocukları her yönüyle eğitmek bizim temel ilkemiz. Burası Türkiye için bir örnek.”

Erol Üçer

ATATÜRK’ÜN ­ADININ VERİLDİĞİ İLK OKUL

Sırasıyla Ankara İdadisi, Ankara Sultanisi, Ankara Erkek Lisesi ve son olarak Ankara Atatürk Lisesi adını alan okul kapılarını 1886’da açtı. Atatürk adının ilk verildiği okul. Mustafa Kemal Atatürk birçok kez o dönemdeki adıyla Ankara Sultanisi’ni ziyaret etti. İlk ziyaret 27 Aralık 1919’da, ikincisiyse 19 Mart 1920’de yapıldı. Atatürk’ün, okulu ikinci kez ziyaret etmesinin nedeni onu ilk meclis için düşünmesiydi. Bundan vazgeçildi. 23 Nisan 1920’de toplanan TBMM’yi oluşturan milletvekili heyetinden Müdafaa-ı Milliye, geçici çalışma yeri olarak okulu kullandı. Bu grup dönemin Milli Savunma Bakanlığı’ydı. Okulun Kurtuluş Savaşı’nda birçok öğrencisi şehit ve gazi oldu.

ORHAN VELİ VE CAN YÜCEL ÖĞRENCİSİYDİ

Mezunları arasında Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday ve Can Yücel gibi bir dönem Türk edebiyatına damgasını vurmuş sanatçıların yanı sıra Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Prof. Dr. Ergün Toğrol, Prof. Dr. Cemal Taluğ, Turgut Özakman, Altan Öymen, Hüsamettin Cindoruk gibi isimler de var. Ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Nihat Özön gibi önemli isimler de öğretmenlik yaptı.

ÖNDE GELEN MEZUNLAR

Kitapta mezun yorumlarına da yer veriliyor. İşte öne çıkan görüşlerden bazıları:

Ankara’nın en iyi lisesiydi

Prof. Dr. İlber Ortaylı (Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi): Ankara’nın en iyi lisesi diye seçtim. Gazi Lisesi eve daha yakındı ama hiç istemedik. Daha hoş bir okuldu Atatürk Lisesi. O çevre bürokratların semtiydi. Daha çok onların çocukları geliyordu. Hocalarımız ölçülü insanlardı. Talebe ayırt etmezdi. Sağ-sol tandanslı olan da olabilirdi ama ne kavgasını eder, ne de talebeye aksettirirlerdi.

Parlak öğrenciler yetiştirdi

Dr. Mahfi Eğilmez (Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi): Atatürk Lisesi son derece parlak öğrenciler yetiştirdi. Bilimden eğitime, spordan edebiyata uzanan alanlarda birçok başarıya imza attı. Atatürk Lisesi, gerçek anlamda çalışan bir vakfın ne kadar önemli ve değerli işler yapabileceğinin göstergesi, kanıtı oldu.

Gazi Lisesi ile rekabet vardı

Altan Öymen (Gazeteci-Yazar): Hatırladığım kadarıyla Gazi Lisesi ile Atatürk Lisesi arasında rekabet vardı. Çocukları için okul seçme durumunda olan veliler hangisi daha iyi diye soruştururken birkaç şeye bakardı. Gazi Lisesi’nin avantajı, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün çocuklarının orada okumasıydı. Ömer oradan mezun olmuştu, Erdal da mezun olmak üzereydi. Buna karşın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğlu Can Yücel de Atatürk Lisesi’nde okumuştu.