Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2022 10:44
Üniversite öğrencileri sayılarla uğraşmaya ara verdi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) 19. yy’dan kalma tarihi hamam içinde düzenlenen Bianel’e akın etti. Çok sayıda öğrenci ve akademisyenin ziyaret ettiği YTÜ Bienali’nde Sanat Tasarım Fakültesi Öğrencileri başta olmak üzere mühendislik fakültelerinden öğrenciler de eserlerini sergiledi.
44 eserin ziyaretçilerle buluştuğu Bienal’in açılış töreninde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz öğrencilere seslenerek; Sizin kafanızdaki, kalbinizdeki dünya çok etkileyici. Bazen siz bile onun farkında olmayabilirsiniz ama bizim bu sanata çok ihtiyacımız var. O nedenle ısrarla söylüyorum lütfen bize daha çok sanat sunun. Daha fazlasına ve her türlüsüne ihtiyacımız var” diye konuştu.
Üniversitenin Davutpaşa Kampüsü içinde bulunan ve 1826-1827 yıllarında inşa edilen hamam, askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kışla binası ile birlikte tasarlanmıştı. 2005 yılında “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil edilen ve 2019 yılında restorasyonuna başlanan tarihi hamam bugün YTÜ’nün sanat faaliyetlerini yürüteceği bir merkeze dönüştü.
ÖĞRENCİLER ESERLERİNİ SERGİLEDİBienalde sergilenen 44 çalışma öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından ilgiyle izleniyor. Sergide çalışmaları yer alan öğrenciler ise heyecanlı ve gururlu. Tarihi hamamdaki bienalde çalışmaları sergilenen öğrencilerden Destina Hande Çil YTÜ’de Müze Bilim alanında yüksek lisans yapıyor. Bir fotoğrafıyla sergiye katılan Çil çalışmalarını şöyle anlattı; “Ben eğitim hayatımı sürdürmenin yanı sıra gezginim, 20’den fazla ülke gezdim. Gittiğim her yerde fotoğraf çekiyorum. Sergide yer alan eserim ise ABD seyahatimde bir filmin patlama sahnesinden. Sanatı ve farklı disiplinleri birleştirmeyi seviyorum. Burada hocalarımızın yönlendirmesiyle sanat eserleri üretmek ve sergileme imkanı bulmak bizim için büyük şans”
HAREKET EDEN RESİMSanat tasarım alanında yüksek lisans yapan ve dışarıdan bakınca basit bir poster çalışması gibi görünen ‘arttırılmış gerçeklik’ eserleriyle sergiye katılan Elif Çalışkan; “Eserimi üç boyutlu programlarla hazırladım, Artivar isimli programa aktararak da sanal gerçekliği arttırmış oldum. Uygulamayı açıp cep telefonunuzun kamerasını eserime doğrulttuğunuzda posterin hareket ettiğini görüyorsunuz. Eserlerimden biri İstanbul’un sıkışıklığını, biri İzmir’i, diğeri ise Truva destanını anlatıyor.”
ZAMAN MAKİNESİYıldız Teknik Üniversitesi Müzik Teknolojileri bölümü 3. Sınıf öğrencisi Nureddin Özgültekin; “Şanlıurfalıyım. Göbeklitepe’nin şehrinden geliyorum, sanata ve tarihe merakım da buradan geliyor. Eserim Nikola Tesla’nın “her cisim kendi frekansında titreşir ve diğer cisimlerin harmoniğini taşır” teorisine dayanıyor. Ben de evrende her şeyin birbiriyle diyalog halinde olduğuna inanıyorum bu yüzden eserime ‘diyalog’ adını verdim. Küp üstünde bulunan her saat farklı zamanlarda ilerliyor ve çıkardıkları sesler bir süre sonra senkronize oluyor Bu aslında bir zaman makinesi fakat yolculuk yapmak için değil; anın farkına varmak için.
SANATLA NEFES ALAN MÜHENDİS
23 yaşındaki Muhammet İkbal Ünişen Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi. Hayatının matematik üzerine kurulu olduğunu dile getiren Ünişen; “sürekli kimsenin görmediği açıda bir şey görmeye çalışma çabam vardı, hoşuma da gidiyordu özellikle renkler, ışıklar, gölgeler. Teknik bir insanım ve daima sayıların çok içindeyim. Bu sebeple de bazen bir kaçış arıyor insan. Bu kaçışın da en güzel yolları benim için u genelde müzik ve fotoğraf oluyor. Fotoğrafçılıkla uğraşmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Okulumuzda da bu bienalin yapılacağını gördüm. Şansımı denedim. Sanat Tasarım öğrencisi arkadaşlarım arasında şansım olacağını düşünmemiştim ama burada olmaktan gururluyum.