Güncelleme Tarihi:
Tarih öğretmeni Muhammed Seloğlu, bir çok imzanın bulunduğu dilekçede, Osmanlıca'nın en yaygın kullanım alanının arşiv belgeleri olduğunu, arşiv belgeleri ve Paleografya eğitiminin de sadece Tarih bölümlerinde verildiğini belirtti.
Bu durumda Osmanlı Türkçesi dersinin kim tarafından verilmesi gerektiğinin açıkça ortada olduğunu ifade eden Seloğlu, dilekçede, şunları belirtti:
"Türk Dili ve Edebiyatı ile Din Kültürü mezunları dahil olmak üzere hangi bölümdeki mezunlar Mühimme Defteri, Şeriyye Sicili, Ahkam Defteri gibi arşiv kayıtlarını okumuşlardır? Biz tarihçiler bunların hepsini en ayrıntısına kadar işlediğimiz için Osmanlı Türkçesi dersinin biz tarihçiler tarafından verilmesi gerekmektedir.
Sosyal bilimler lisesinde zorunlu olan bu ders için öğretmen açığı oluşmuştur. Bakanlık bu açığı kapatmak için 26 haziran 2013 tarihinde Hayrat Vakfı ile bir protokol imzalayarak, orta öğretim kurumlarında okutulan Osmanlı Türkçesi derslerini verecek öğretmenler ile öğretmen eğitiminde görev alacak kişilerin belirlenmesi ile ilgili karar alınmış ve bu karar neticesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin Osmanlı Türkçesi derslerini vermelerini onaylamıştır. Osmanlı Türkçesi, din dersi olmayıp bir tarih dersidir. Osmanlı Türkçesi derslerinin asıl sahipleri tarafından verilmelidir."
"Her ayrıntısına kadar alıyoruz"
Merve Nur Tatlılıoğlu, Osmanlıca derslerinin Tarih Bölümüne verilmesini istediklerini belirterek, İlahiyat ve Din Kültürü bölümlerinin bu dersi vermek için uygun olmadığını savundu.
Tatlılıoğlu, "Çünkü Osmanlıca derslerini İlahiyat ve Din Kültürü Bölümleri almamaktadır. Biz bu dersi verebilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyoruz. İlahiyat Bölümüne Osmanlıca dersinin eklenmesi gibi bir durum söz konusu ise zaten hazırda bulunan Osmanlıca dersini verebilecek kapasitede olan Tarih Bölümü öğrencilerine çok büyük haksızlık olacaktır" dedi.
Bu dersi vermeyi tarih bölümünün hak ettiğini ifade eden Tatlılıoğlu, "Zaten Din Kültürü ve İlahiyat Bölümlerinin önü açıktır. Osmanlıca dersini o bölümlere vermek atanması zor olan Tarihçilerin hakkını yemek demektir" ifadesini kullandı.
Leyla Akan da "Biz tarihçiler olarak Osmanlıca dersini her ayrıntısına kadar alıyoruz. Ayrıca 4 yıl boyunca farklı dersler altında da farklı yazı tiplerini görüyoruz. Türk Dili ve Edebiyat bölümü, Din Kültürü Bölümü bizim kadar ayrıntılı almamaktadır. Bundan dolayı Osmanlıca dersinin tarihçilere verilmesini istiyoruz" dedi.