Güncelleme Tarihi:
Tanzimat dönemi 1860 yılında başlamış 1895 yılına kadar sürmüştür. 35 yıllık süre zarfında hem şiire hem de roman ve hikaye türüne getirilen yenilikler, daha sonraki yıllarda farklı akımların ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Tanzimat Dönemi Şiir Anlayışı Özellikleri Nelerdir?
1- Tanzimat dönemi ile birlikte divan edebiyatının 6 asırdır devam etmekte olan etkisi giderek azalır.
2- Başta Namık Kemal ve Ziya Paşa olmak üzere dönemin önde gelen şairleri divan edebiyatının gerek muhteva gerek biçim olarak yetersiz olduğunu iddia etmiştir. Bu dönemin son büyük divan şairi olarak Enderunlu Vasıf olarak gösterilir.
3- Tasavvuf edebiyatında sadece ilahi aşk anlatılırken, Tanzimat döneminde yazılan şiirlerde hem ilahi hem de beşeri aşka yer verilmiştir.
4- Bu dönemde hem hece ölçüsü hem de aruz ölçüsüyle şiirler yazılmıştır.
5- Manzum eserlerde üslup arka plana itilmiş, muhteviyata daha fazla önem verilmiştir.
6- Manzum eserlerde bağımsızlık, özgürlük ve vatan gibi içtimai konulara yer verilmiştir.
7- Öğüt vermek amacıyla yazılmış şiirlerde hikemi bir üslup kullanılmıştır.
8- Tanzimat dönemi şairleri en çok terci-i bend ve terkib-i bend türünde şiirler kaleme almıştır.
Tanzimat Dönemi Şiir Örnekleri Nelerdir?
1- İç bade güzel sev var ise akl-ı şuurun
Dünya var imiş ya ki yok olmuş ne umurun
Ziya Paşa
Tanzimat döneminin ilk yıllarında divan edebiyatı tenkit edilmiş olsa da birçok şair kaside, gazel ve terci-i bend türünde şiirler yazmaya devam etmiştir. O şairlerden biri olan Ziya Paşa, tariz sanatını kullanmıştır. Söylemek istediği şeyin tam tersini söyleyen şair, dönemin eğlence düşkünü kişilerini tariz sanatını kullanarak eleştirmiştir.
Tanzimat dönemi şiirinin en büyük özelliklerinden biri de dönemin ileri gelenlerinin ve devlet erkanlarının bile eleştirilmesidir. Rindane bir üslupla kaleme alınmış bu şiirde de eğlenceye dalıp başkalarının acılarına sırt çeviren kişiler tenkit edilmiştir.
2- ''Cihânda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de âr eyler melâmetten''
Namık Kemal
Hürriyet Kasidesi adıyla bilinen bu şiirin tam adı Besalet-i Osmaniyye ve Hamiyyet-i İnsaniye. O döneme kadar kasideler sadece devletin ileri gelenlerini, padişahları ve vezirleri övmek için yazılırdı. Kasideler beğenildiği takdirde şairlere caize, yani para ya da armağan verilirdi.
Osmanlı döneminde ilk defa Namık Kemal, hürriyet gibi soyut bir kavrama kaside yazmıştır. Kasidenin yazılma amacı, Osmanlı Devletinin yıkılmak üzere olduğu bir dönemde, insanların özgürlüğe olan özlemlerini dile getirmektir. Bu nedenle kaside bir padişaha ya da devlet büyüğüne değil hürriyetin kendisine yazılmıştır.
3- Izdırab-ı canı va-hayfa ki canan bilmiyor
Derdim başkadır onu canan değil can bilmiyor.
Muallim Naci
Tanzimat döneminin en yetkin ve üretken kalemlerinden biri olan Muallim Naci de divan şiiri geleneğini sürdüren şairler arasında yer alıyor. Şair, ilk mısrada sevgilisinin ilgisizliğinden yakınır ve onu derdini bilmemekle suçlar. Şair ikinci dizede ise kendisinin de derdinin ne olduğunu bilmediğini itiraf eder.
4- Et fikrini lahza lahza tekrar
Et beynini para pare efkar
Abdülhak Hamit Tarhan:
Makber adlı şiiriyle bilinen Abdülhak Hamit Tarhan, bu şirinde, bir fikrin hayata geçmesi için kararlı bir şekilde savunulması gerektiğini vurgulamaktadır.