Tanzimat dönemi hikaye özellikleri nelerdir ve yazarları kimlerdir? Örnekleri ile konu anlatımı

Güncelleme Tarihi:

Tanzimat dönemi hikaye özellikleri nelerdir ve yazarları kimlerdir Örnekleri ile konu anlatımı
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2022 17:12

Divan edebiyatımızın Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züheyla, Hüsrev ile Şirin gibi mesnevilerini; halk edebiyatımızın Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Arzu ile Kanber, gibi öyküleri; meddah öykülerini; Hayber Kalesi, ,Battal Gazi gibi tarihsel ve dinsel öyküleri bir kenara ayırırsak, Avrupa'daki anlamıyla roman ve ilk öykü türleri Türkiye'ye Tanzimat edebiyatı ile birlikte girmiştir. Tanzimat dönemi hikaye özellikleri nelerdir ve yazarları kimlerdir sizler için derledik.

Haberin Devamı

Çeviri ile başlayan bu süreç ise, taklitler ile devam ederek kimliğini ve gelişmişliğini kazanarak günümüze kadar gelinmiştir.

 Tanzimat Dönemi Hikaye Özellikleri Nelerdir ve Yazarları Kimlerdir?

Tanzimat edebiyatı öykü ve romanında olaylar genellikle günlük hayattan ya da tarihten alınmıştır. Olayların insanlar üzerinde olmuş ya da olabilir izlenimini bırakması gerektiği konusunda tüm Tanzimat romancıları birleşmiştir.

İlk öykülerde ise genellikle topluluk önünde anlatılan meddah öykülerinin tekniği ve etkisi görülür.

Daha ilk eserlerden itibaren, Tanzimat edebiyatı öykü ve romancılarının bir kısmı halka (Ahmet Mithat, Şemsettin Sami, Emin Nihat, Nabizade Nazım), bir kısmı ise, aydın kişilere (Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Sami Paşazade Sezai) seslenmeyi tercih ettiler.

Haberin Devamı

Bunun sonucunda da, halka seslenen yazarlar sade bir dille, aydın kişilere seslenen yazarlar da dil kuralları ve yabancı sözlük ile yüklü bir dille yazdılar.

Tanzimat döneminde öykü ve romanında işlenen en önemli temalar ise, tutsaklık, Batı uygarlığı ile Osmanlı arasındaki farkların karşılaştırılması, zorla yapılan evliliklerin ortaya çıkardığı acı sonuçlar, aşık olma temaları, kadın erkek arasında ki ilişkilerde değişik ortamlarda gelişen evlilik ağırlıklı olarak işlenmiştir.

Tanzimat edebiyatının ilk döneminde yetişen ve romantizm akımının etkisi altında kalmış olan yazarların eserlerinde bu akımın en önemli özellikleri sıkça görülüyor. Özellikle de eserlere tesadüflere çok yer verilmiştir. Aynı zamanda yazarlar kişiliğini gizlememiştir. Roman sayesinde insanları eğitme ve toplumu düzeltme amacı işlenmiştir. Bunun için de siyaset, ahlak, din, felsefe vb. ile ilgili tüm düşünce ve bilgiler ya olayın örülüşü içinde dolaylı olarak ya da yürüyüşü durdurulup okuyucuya aktarılmıştır.

Kahramanlar genellikle yaşamın içinden alınmış doğal kişilerdi. Ama kimi zaman olağanüstü insanlara ve olaylara da yer verilmiştir. Kahramanlar genellikle tek yönlüdür. Yani iyiler tamamen iyi, kötüler ise tamamen kötüdür. Olayların sonunda, genellikle iyiler ödüllerini, kötüler ve suçlular da cezalarını alır. Yer ve çevre tasvirleri daha çok eseri süslemek için yapılmıştır.

Haberin Devamı

Kahramanlar genellikle ilk görüşte aşık olurlar. Kişi tasvirleri de genellikle olay içinde eritilmemiş aksine, olayın yürüyüşü durdurularak, kişinin gözü, kaşı, saçı, vb. özellikleri tek tek anlatılmıştır.

Tanzimat edebiyatının ikinci dönemine anca yetişen realizm (gerçekçilik) ile natüralizm (doğalcılık) akımlarının etkisinde kalmaya başlayan yazarlar eserlerinde ise, gözleme çok önem vermiştir. Bu da nedenlerle sonuçlar arasında bağlar aranmasına yol açmış, olağanüstü olaylar ve kişiler bir kenara bırakılmış, anlatılan her şeyin olabilir izlenimini bırakmasına özen gösterilmiştir.

Batılı anlamda ilk öykü türü, Türk edebiyatına Tazminat edebiyatı ile girmiştir.

Haberin Devamı

Türk edebiyatındaki ilk öykü denemesi ise, Emin Nihat'ın Müsameretname adı verilen eseridir.

Tanzimat Edebiyatında Roman

 Türk edebiyatında roman 1860 yılından sonra başlar. Aynı zamanda Edebiyatımızdaki ilk roman, François Fenelon'dan 1862 yılında Yusuf Kâmil Paşa tarafından Telemak ismi ile çevrilen romandır. O dönemde çevrilen diğer romanlar ise, Sefiller, Atala, Monte Kristo Kontu, Paul ve Virginie olarak bilinir. Fransız romanlarından çevrilen ilk örneklerin ardından Ahmet Mithat, Şemsettin Sami, Namık Kemal gibi yazarlar da roman yazmaya başlamışlardır. Türkçede roman özelliğini taşıyan yerli ilk roman ise, Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-u Talat ve Fıtnat adı verilen eseridir.

BAKMADAN GEÇME!