Güncelleme Tarihi:
Osmanlı Devletinde, tabhane dışında hayır ve yardımlaşma kurumu olarak kullanılan yapılar şunlardır: 1- Zaviye 2- Dulhane 3- Kervansaray
Uzun yolculuğa çıkıp da mola verenlerin, evsizlerin ve ihtiyaç sahibi kişilerin bir gece ya da daha fazla konakladıkları hayır kurumlarına tabhane adı verilir. Bazı tabhanelerin mutfakları da olurdu ve burada gelen misafirlere yemek ikram edilirdi.
Tabhane kelimesi tarih boyunca birçok farklı anlamda kullanılır. Kelimenin sözlük anlamı kış evidir. Tıpkı günümüzde, sadece ilkbahar ve yaz aylarında kalınan yazlıklar gibi, Osmanlı döneminde kışı geçirmek üzere inşa edilen yapılara da tabhane denir. Tab kelimesinin diğer anlamı ''Sıcak'' olduğu için bu sözcük ''sıcak ev'' anlamında kullanılırdı.
Kış evlerinde mutlaka küçük bir soba bulunurdu. Yerlere ise soğuğu çekmesi için kat kat kilimler ve halılar örtülürdü. Kışın gelen misafirler de bu evlerde ağırlanırdı.
Tabhane Ne Zaman Kuruldu?
İlk tabhanenin tam olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmemektedir ancak tarihi kaynaklar incelendiğinde ilk kez Osmanlı Devleti'nin 3. padişahı olan 1. Murat Hudenvigar tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir.
Hem padişahlar hem de hayırsever insanlar tarafından yaptırılan tabhaneler, en fazla İstanbul, Edirne ve Bursa gibi, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehirlerde kurulmuştur. Önceleri bağımsız yapılar olarak kurulan tabhaneler, 15. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerin yanında inşa edilmeye başlanmıştır.
Tabhane Ne İşe Yapar?
Evsizler, soğuk ve yağışlı havalarda tabhanelerde gelir, burada ısınır ve uyurlardı. Halk, evlerinde fazla eşyaları ve giysileri de buraya getirirdi. Tabhaneye gelen kişiler, ihtiyaçlarına göre, bırakılan eşyaları seçer ve kullanırlardır.
Tabhaneler uzun bir süre boyunca konaklama yeri olarak da kullanılmıştır. Kervansaraylar şehir merkezine uzak yerlere yapılırken, tabhaneler şehrin içine inşa edilirdi. Özellikle başka bir şehirden gelenler ve kalacak bir yeri olmayanlar burada para ödemeden kalabilirlerdi.
Osmanlı döneminde yardımlaşma ve dayanışma, her zaman değer verilen erdemlerin başında gelmiştir. Bu nedenle sadece padişahlar, sadrazamlar ve vezir-i azamlar değil, maddi gücü yerinde olanlar da yaşadıkları yerlere birçok tabhane yaptırmıştır.
Bu yapılarda yer alan küçük odalara zaviye denirdi. Burada yataklar, sedirler, yastıklar ve battaniyeler bulunurdu.
Verem hastalığının tedavi edildiği sağlık kurumlarına sanatoryum adı verilir. Eskiden, sanatoryumlarda hayati tehlikeyi atlatan ancak halen kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan kişilerin birkaç gün boyunca gözetim altında tutulduğu yerlere tabhane denirdi. Saat başı bir hemşire ya da doktor, tabhaneye gelerek hastaların sağlık durumunu kontrol ederdi.