Güncelleme Tarihi:
Midyat Süryani Cemaati ve Kiliseleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Anto Nuay, okul için çok sevindiklerini ve duygulandıklarını belirterek şöyle dedi:
"Bizim için çok iyi olacak. Yalnız öğretmelerin kilise ve manastırlarımızda eğitim görmüş olmaları lazım. Başka okullardan olursa bunun masrafını kaldıramayız. Devlet bize yardım ederse çok daha memnun oluruz. Bizim eğitilmiş hocalarımız, okumuş eğitmenlerimiz var onların bu derslere girmesini istiyoruz.”
Midyat Süryani Kiliseleri Papazı İshak Ergün ise prosedürün daha nasıl işlediğini ve işleyeceğini bilmediklerini belirterek, “Süryanice tarihi, binlerce yıldır kullanılan bir dildir. Bilinmesi gereken bir dildir. Cemaat olarak burada kendi imkanlarımız dahilinde kiliselerde, manastırlarda dualarımızı ve ayinlerimizi Süryanice çocuklarımıza öğretiyoruz" dedi.
Okullarının 1928 yılında kapatıldığını anlatan Ergün, "Sürekli talepte bulunmamıza rağmen şuana kadar bir imkan sağlanmadı bize. Sürpriz de değil, olması gereken bir durum. Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından çok önemli bir adımdır. Ümit diyoruz ki çok daha iyi adımlar atılacaktır" diye konuştu.
Mor Bavsom Süryani Kilise Görevlisi Ayhan Gürkan da Süryaniler açısından çok olumlu, çok sevindirici bir durum olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu bizim hakkımızdı ve elimizden alındı. Biz bunu lütuf olarak kabul etmiyoruz. Tabii ki AK Parti hükümetinin zamanında olduğu için daha mutlu olduk. Demokratikleşme paketi ile sürecin başlayacağına inanıyoruz. Yalnız azınlıklar için işleyen prosedür ve işleyiş şuan var olan imkanlarımızla okul açamayız. Bize devletin yardım etmesi gerekiyor."
Süryani asıllı telkari kuyumcusu Melek Akyol ise bunun demokratik açılım için çok önemli bir adım olduğunu söyleyerek, “Herkesin dini özgürlüklerini yaşayabilmesi mutluluk verici bir şeydir ve memnuniyetle karşılıyoruz. Devlet yetkililerine bu izni verdikleri için çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Mor Barsom Kilisesinin bahçesinde oynayan çocuklar ise Süryaniler için okul açılması halinde çok mutlu olacaklarını dile getirdi.
“Haklı bir talep”
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü Süryani Dili ve Kültürü Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sait Toprak ise 12 öğrenci ile yüksek lisansa başladıklarını belirterek, "Öğrencilerimizden 5'i Süryani. Çok yoğun bir programımız var. Bunlar belki ileri ki aşamada Süryanice'nin okullarda okutulacak ders kitaplarını hazırlayacak ekibin ilk nüvelerini oluşturacak" diye konuştu.
Süryanice eğitim talebinin haklı bir talep olduğunu dile getiren Toprak, şöyle konuştu:
"Manastırlar, kiliseler 90 yıldan beri herhangi bir şekilde resmi bir eğitim veremiyor. Azınlık haklarından da istifade edemiyorlar. Son zamanlarda verilen kararla onlar da artık kendi dillerinde eğitim verme hakkına sahip oldu. Bu bence sevindirici. Bu insanın en doğal hakkıdır. Tabi şu anda bizim bu durumda eğitim verecek kadroyu oluşturmamız gerekiyor. Ders kitaplarını Süryanice'ye çevirecek, Süryanice ders kitaplarını ve gerekli materyali oluşturacak bir ekip oluşturmamız gerekiyor."
Süryanilerin de diğer azınlıklar gibi kendi çocuklarını okutabilecekleri, anaokullarının, ilkokullarının ve üstünde olan okullarının olması gerektiğini anlatan Toprak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Birçok Süryani derneğinin bizimle görüşmeleri oldu. Bununla ilgili bir takım değerlendirmelerde bulunduk. Şuanda yetiştirmeye devam ettiğimiz öğrencilerimizden 5'i Süryaniceyi çok iyi biliyor. Bunlar zaten yetişmiş eleman. Bunların dışında diğer öğrencilerimiz de başlangıç düzeyinde Süryaniceyi verebilecek durumda. Süryanice ders kitabının hazırlanması konusunda bir ekip kurularak böyle bir çalışmanın yapılabileceğini kendilerine söyledim. Bu çok uzun bir zaman almaz."