Güncelleme Tarihi:
FOBİ NEDİR?
İnsanlar, tarihin ilk zamanlarından beri fobilerle karşılaşmışlar. Korku yaratan doğa olayları sembolleştirilmiş ve bunlardan asıl olay olmadan korkulmuş veya bunlar kendileri için tehdit edici olarak kabul edilmiş. Aslında insanlar, organik yönden fiziksel ve psikolojik acı çekilmesini azaltma, zevk ve doyum arama peşinde. Heyecan verici olayların tekrarlanması ve bunların yeniden ortaya çıkması korkusunu taşırlar. İlk insanlarda ortaya çıkan ve mantık dışı olan korkuların çoğunluğu doğa üstü ve mitolojik olaylarla ilgili. Anksiyete (kaygı, bunaltı) tehlike ile karşılaşınca psikolojik gerginlik ortaya çıkar. Korkunun tersine, tehlikenin kaynağı bilinmez. İnsanlar, zaman zaman kapalı ya da yüksek yerlerden korktuklarından söz eder. Burada korkuyu açıklayacak mantıksal bir sebep yoktur. Bir mantıki neden olmadan bu kişiler hastalıktan, kuduza yakalanmaktan, kirden, gök gürültüsünden, su, yılan gibi obje ve duyumlardan korkma biçiminde bir tablo ile karşılaşabilirler. Burada korkuyu meydana çıkaracak gerçek bir tehlike kaynağı ve neden bulunmaz. İşte bu tür korkuya fobi adı verilir. Korku, sıkıntı ve fobi arasında sıkı bir yakınlık var. Fobiler anksiyeteye (kaygıya) karşı bir ego savunması olarak ortaya çıkar.
YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLİYORSA HASTALIK HALİNE GELMİŞTİR
Yaşamı olumsuz etkileyebilir. Herhangi bir düşünce, söz veya bir eylem bizim başkalarıyla ilişkimizi bozuyorsa, görevimizi yapmamızı engelliyorsa, o zaman hastalık haline gelmiş demektir. Örneğin, bir öğretmen düşünün, çocuklara ders anlatmak zorunda. Öğrencilerin ona zarar verecek hali yok, o da bunu biliyor. Ancak sosyal fobisi olduğu için toplum karşısında söz söyleyemiyor. Önce sıkıntı, gerginlik, başaramama korkusu gibi psikolojik belirtileri ortaya çıkar. Fizyolojik belirti dediğimiz çarpıntı, terleme, hızlı nefes alma gibi durumlar oluşabilir. Hayat kalitesini düşürür.
GENÇLERDE GENELDE SOSYAL FOBİ GÖRÜLÜR
Öğrencilik döneminde genellikle sosyal fobi görülür. Yazılı sınavda başarılı olup, sözlü sınavda bildiklerini de unutanlar olur. Boğazı kurur, altına kaçırma hissi duyar. Bazılarında karın ağrısı, kaşıntılar olabilir. Bildiği halde bildiklerini dile getiremez. Sanki başarısızmış gibi hisseder. Bunun üstesinden gelmek mümkün, tedavisi var. Psikoterapi ve ilaç tedavisi gerekir.
EN ÇOK BUNLAR YAŞANIYOR
SOSYAL FOBİ: Sosyal ortamlarda veya performans gerektiren durumlarda kişinin aşağılanıp utandırılacağı korkusunu duyması. Toplum önünde konuşma yapma veya yemek yeme gibi aktivitelerden kaçınır. Sosyal fobi oranı tüm yaşam boyunca yüzde 13.3, bir yıllık sürede ise yüzde 7.9’dur. Örneğin, konservatuvar öğrencilerinin yüzde 16.1’inde performans anksiyeteyesi görülür. Sosyal fobiye kadınlarda 2/3 oranında daha sık rastlanır. Özellikle genç, evlenmemiş, az eğitimli, sosyo- ekonomik düzeyi düşük kadınlarda daha yaygındır.
ÖZGÜL FOBİ: Belirli obje veya durumlar yüzünden, zararsız olduğu bilinmese de, korku duyulması. Kişi, fobiye yol açan uyaranla her karşı karşıya kalışında düzenli olarak yoğun bir korku hisseder. En çok rastlananlar; hayvanlar, yükseklik, fırtına, karanlık, kapalı mekanlar, uçak, diş hekimi ve kan görme.