Sosyal medya kullanımında duyarlılığa çağrı

Güncelleme Tarihi:

Sosyal medya kullanımında duyarlılığa çağrı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2013 09:05

Tüm dünyada olduğu gibi sosyal medya ülkemizde de çok hızlı kabul görüp, yaygın kullanıma erişti. Sanal ortam olması ve kullanım kolaylığı nedeniyle de her yaştan ve sosyo-ekonomik gruptan bireyin rahatlıkla kullanabildiği bir iletişim aracı olarak günlük hayatın içinde yerini aldı.

Haberin Devamı

Eğlenme, bilgilenme, başkalarından haberdar olma ve başkalarını haberdar etme gibi pek çok işlevi bünyesinde barındırdığı için profesyonel iş ilişkilerinden aile içi iletişime, pazarlamadan haber alma/vermeye kadar geniş bir yelpazede kullanılmaya başlandı.

Sosyal medya, bir yandan gündelik hayatın rutinleri olarak sosyalleşme ve haberleşme gibi bireysel ihtiyaçları karşılarken bir yandan da dünyanın durulmak bilmeyen ekonomik-politik çalkantılarında da önemli bir sosyal aktör olarak yerini aldı. Halk hareketlerinde, muhalif grupların örgütlenmesi ve olan-bitenden tüm dünyanın haberdar edilmesinde ve genel olarak kamuoyu yaratılmasında hayli etkili olmaya başladı. Kısacası sosyal medya da diğer kitle iletişim araçları gibi bir haber mecrası. Ancak dolaşıma giren haberin kaynağı ve doğruluğu tartışmalı. Dolayısıyla bu mecranın kullanımı, ayrı bir sosyal sorumluluk, hassasiyet ve titizlik gerektiriyor.

Haberin Devamı

Çünkü çok kısa sürede yayılabilen haberlerin yaratabileceği etkiler, kolayca toplumsal kaosa dönüşebilir. Sosyal medya kullanıcılarının bu etik yaklaşım ve hassasiyet içinde paylaşım gerçekleştirmeleri, toplumsal hayatı ve insanların güvenliğini tehlikeye sokacak yaklaşımlardan kaçınmaları gerektiği ortada.

Sosyal medyanın bir iletişim mecrası olarak önemi, her yaş/grupta kullanım yaygınlığı ve dezenformasyona açıklığı göz önüne alındığında, ‘sosyal medya etiği’ dersinin erken okul yıllarından başlayarak gündeme alınması kaçınılmaz.

Akademik literatürde beşinci güç

Sosyal medya akademik literatürde ‘soft power’ veya ‘beşinci güç’ olarak ifade edilmeye başlandı. Sosyal medyanın beşinci güç olarak tespitinde doğruluk payı olmakla birlikte gücünün abartıldığı, sosyal hareketlerdeki gerçek nedenlerin yeterince irdelenmediği ve halk hareketlerinde asıl görülmesi gereken boyutların ihmal edilerek abartılı bir güç söyleminin giderek yaygınlaştığı görülüyor.

Özellikle kırılgan demokrasiye sahip ülkelerde, sosyal medya, bireylerin kendini ifade etmeleri ve aynı hedef etrafında örgütlenmelerinde kutsanan bir iletişim ortamı konumunda.

Haberin Devamı

Bununla birlikte madalyonun diğer tarafını da unutmamak gerekir: Sosyal medyanın gücünün bilinçsiz ya da kontrolsüz kullanımı nefret söyleminin yaygınlaşması, bireylerin kişilik haklarının zedelenmesi, psikolojik saldırı, simgesel şiddet, rızası alınmamış mahrem görüntülerin yayınlanması, sahte hesaplar açılarak insanların yanıltılması, sömürü, taciz ve hakaret gibi pek çok olumsuz söylemin dolaşıma girmesine, yanlış, hatta art niyetli görüş ve enformasyonun yayınlanmasına da katkı sağlayabiliyor.

Bu çağrının amacı sosyal medya kullanım özgürlüğünün engellenmesi değil, aksine kullanım özgürlüğünün “suç işleme özgürlüğüne” dönüşmesinin önüne geçilmesi ve bu yolla daha sağlıklı iletişim ortamlarının kendini gösterdiği toplumsal yapıya katkı sağlamak.

Haberin Devamı

Bilgi, belge, haber ve görüntülerin doğrulanmadan yayınlanmaması, paylaşılması durumunda neye katkı sağlayacağı veya kime ne gibi bir zararı dokunacağını irdelemeden paylaşılmaması son derece önemli.

“Sosyal medya kullanıcısı” refleksinin ötesine geçen, bilinçli ve sorumlu bir kullanıcı olmak önemli ve gerekli. Anlık duygularla hareketten ziyade, herkesin inanç, dil, kültür, toplumsal cinsiyet, politik tercih gibi özelliklerine saygılı, bireysel özgürlük sınırlarını aşmayan ve her bireyin bu alanlarına saygı duyan bir sosyal medya kullanıcısı olmanın önem ve gerekliliğini bir kez daha vurgulamak gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!