Güncelleme Tarihi:
İYİ bir doktor olup, vakıf kurarak ihtiyacı olanları ücretsiz tedavi etmek istiyordu. Koyu bir Beşiktaş taraftarıydı. Bu yüzden Beşiktaş’taki Kabataş Erkek Lisesi’ni hedefledi. Lise tercihini yaptıktan bir gün sonra havuzda yüzerken kalbi duran 15 yaşındaki Yılmaz Bahadır Amaç, istediği okulu kazandı, ancak göremedi. Hatay Dörtyol’da yaşayan ailesi, vefatından 12 gün sonra oğullarının 494 puanla çok istediği Kabataş Erkek Lisesi’ne yerleştiğini öğrendi. Doktor olan babası Bahadır Amaç sosyal medya hesabından, “Bugün LGS sonuçları açıklandı. Yılmaz’ımızın istediği okulu kazandığını öğrendik. Hayat en büyük sınav ve bence sen bu sınavdan erken çıkmana rağmen ful çektin. Nurlar içinde uyu Canımız Yılmazımız” yazarak duyurdu. Ölmeden beş gün önce babasına ölümün korkulacak bir şey olmadığını anlatan Yılmaz, ölünce organlarının bağışlanmasını istediğini söyledi. Ancak suda uzun süre kaldığı için bu vasiyeti yerine getirilemedi. Kabataş Erkek Liseliler Derneği, Yılmaz’ın adını yaşatmak için bir burs fonu oluşturdu. Bu fonla Anadolu’dan gelen ihtiyaç sahibi yatılı öğrencilere destek olunacak. Hürriyet’e konuşan acılı baba şunları söyledi:
HAVUZDA OĞLUMU GÖRDÜM
“15 yıl boyunca çok iyi bir evlat oldu, bir gün başımızı ağrıtmadı. Çok güzel bir çocuktu, sorumluluklarını bilirdi. 10 Temmuz’da yani tercihini yaptıktan bir gün sonra, Hatay Dörtyol’da her zaman gittiği havuzda kalbi durmuş. Biz yanında yoktuk. Hareketsiz durduğunu fark ettiklerinde oradaki doktor arkadaşlar müdahale etmişler. Ben de havuzun çevresinde kalabalık görünce yanlarına gittim. Oğlumu gördüm. Kalp masajı yaptık. Kalbi 20 dakika sonra atmaya başladı ama 7 saat kadar mücadele edebildi. Sonrasında beyin ölümü gerçekleşti. Oğlum Beşiktaş’ı çok severdi. Kafasını dağıtmak için maç izlerdi. Okulları gezmek için İstanbul’a gittiğimizde Kabataş’a gittik. Vodafone Arena’yı gezmek istedi. ‘Artık buradasın, maçlara kombine alırım’ dedim. Yapamadık... Kabataş’ı istediğinde ‘Oğlum koca şehir nasıl yapacaksın?’ dediğimde ‘Bana yapanlar nasıl yapıyor’ dedi. O bizi rahatlatırdı. Büyüğümüz gibiydi.
‘KUŞLARA ÇARPARSIN’
Karıncalara ilaç sıktırmazdı. ‘Baba bunları öldürüyor musun’ derdi. Hızla araba kullandırmazdı, “Kuşlara çarparsın” diyerek. Çok yufka yürekli bir çocuktu. Okumayı çok severdi. Yeni şeyler öğrenmeye bayılırdı. Keman çalardı. Üniversite dördüncü sınıfa giden bir oğlum daha var. Ama o sanki abisinin abisi gibiydi. Atatürk hayranıydı. ‘İyi bir doktor olup, vakıf kuracağım ihtiyacı olanlara ücretsiz bakacağım’ derdi. Memlekete çok faydalı olacağından hiç şüphem yoktu. Allah yanına aldı, bizden çok seviyormuş demek ki.
BAŞKALARINA İLHAM OLSUN
Okulun tanıtım günlerinde Kabataşlı çocuklar gezdirdi bizi. Üsküdar’a pansiyonuna gittik. Arkadaşı Toprak da vardı. Onlarla beraber gideceği için içimiz rahat etmişti. Bizimki oyundan erken çıktı. Derneğin burs fonuyla biz de birazcık olsun teselli olduk. Ben de çocuklara destek olacağım. Çok zor kazanılan bir okul burası. Bu çocuklar çok kıymetli. Hatay’da da arkadaşlarımız, onu sevenler tanıyanlar bir dernek kurmaya çalışıyor. Kütüphane kuracağız, isimini yaşatacağız. Başka çocuklara ilham olsun. Karanlıkları onlar aydınlatsın. Ölümünden beş gün önce, İstanbul’u gezerken Pierre Loti’ye çıkmak için teleferiğe binecektik. Yanımızda ondan bir yaş küçük doktor arkadaşımın kızı da vardı. Korktu. Yılmaz da ‘Ölüm bir son değil. Hepimiz ölebiliriz. Baba ben ölürsem organlarımı mutlaka bağışla’ dedi. ‘Oğlum sen benden önce ölmezsin inşallah’ dedim ona. Vasiyetini yerine getirmek istedik, ama suda çok kaldığı için mümkün olmadı. Artık ismi yaşayacak.”
ÖĞRENCİ ADINA İLK FON
Hasan Anıl Cansızoğlu (Kabataş Erkek Liseliler Derneği Başkanı): “Tercih döneminde okulu ziyaret etmişti. Vefatı sonrasında Kabataş’ı, istediği okulu kazandığını öğrendik. Koyu bir Beşiktaş taraftarıydı. Kabataş’ı tercih etmesinde Beşiktaşlılığının da etkisi olmuş. Sloganımız, ‘Karanlığı Ezenlerin Lisesi’nden de etkilenmiş. Anadolu’ya da yayın yapıyoruz. Oradaki başarılı öğrencileri çekmek için. Bunları da takip etmiş. Kabataş mezunu komşusunun yorumları da etkili oluyor. Yılmaz, okulumuza kaydını yaptıramasa da biz onu Kabataşlı sayıyoruz. Haberi duyduktan sonra babasını aradık. Yılmaz’ın adını yaşatmak, bu başarıyı ölümsüzleştirmek için bir burs fonu önerdik. Dünden itibaren destek olunabiliyor. Fon Anadolu’dan gelen, ihtiyaç sahibi yatılı öğrencilere Yılmaz’ın adıyla destek olacak. Kabataşlılar olarak ilk kez böyle bir durumla karşılaştık. Bundan etkilenmemek mümkün değil. Tüm Kabataşlılar çok üzgün. Amacımız, onun adını bu burs fonuyla yaşatmak. Bu bir öğrenci adına açılmış ilk fon. Bundan sonra yatılı çocuklara onun adıyla burs vereceğiz.”