Güncelleme Tarihi:
Hedef önemli: Öncelikle ne yapmak istediğimizi bilmeliyiz. Neyi, ne kadar istiyoruz ve istediğimiz bu gaye için neler verebiliriz? Evet, hedefimize ulaşabilmek için bazı şeylerden fedakarlık etmemiz şart. Bunun için de emek gerekiyor. Emek olmadan amacımıza ulaşmamız gerçekten zor. Zaten herhangi bir çaba harcamadan elde edilen başarılar gelip geçici oluyor. Emin olun, onlar emek verip kazandığımız başarılar kadar bizi tatmin etmiyor.
Gerçekçi olun: Ulaşmak istediğimiz hedefleri belirlerken gerçekçi olmalı, gerçekleşmeyecek hayallerin peşine düşmemeliyiz. Bu durum ulaşabileceğimiz bazı şeylere de erişmemize engel olabilir. Elbette hedef seçerken çıtayı biraz yukarıda tutmak yerinde olacak ama buradaki hassas dengeyi korumak gerçekten çok önemli.
Plan şart: Seçtiğimiz hedefe ulaşmanın belki de en önemli şartı bu hedefe ulaşmak için plan ve program oluşturmak. Yani istediğimiz sonuç için neler yapacağımızın programını daha sürecin başında oluşturmalı ve mümkün olduğunca bu programdan taviz vermemeye çalışmalıyız. Tabii ki bu süreç bazı olumsuzlukları da beraberinde getirecek ve motivasyonumuz her zaman aynı düzeyde olmayacak. Haliyle bu umudumuzu kaybetmemize neden olabilir. Bu gibi durumlarda başka alanlara yoğunlaşabilir, programımızı az da olsa esnetebiliriz.
Sonuçtan çok süreç odaklı çalışın: Çalışma süreci boyunca elde edeceğimiz sonuçtan çok hedefimiz için yapmamız gerekenlere yoğunlaşmalıyız. Elbette bazı olumlu sonuçları düşünmek bizim çalışma azmimizi arttıracak ve bu yolda daha şevkle yol almamıza olanak sağlayacak. Ama tümüyle bu sonuçlara odaklanmak bizi düşlediğimiz bu ‘olumlu sonuç’lardan gitgide uzaklaştırabilir.
Düştüğünüz zaman kalkmayı bilin: Çalışma süreci çoğu zaman inişli çıkışlıdır. Adını dünyaya duyurmuş birçok kişinin hayatını okuduğumuzda aslında başarıya giden yolun çoğunlukla gül bahçeleriyle değil, bizim tökezlememize neden olacak çakıl taşlarıyla donanmış olduğunu göreceksiniz. İşte başarılı inanların çoğu sanıldığının aksine bu taşlara takılmadan yürüyenler değil, takılıp düştüklerinde kalkmasını bilenlerdir. Biz de eğer hedefimize ulaşmayı gerçekten istiyorsak her zaman ümitli olmalıyız. Çünkü başarı merdiveninin basamaklarını başarısızlıklarımızdan çıkardığımız dersler oluşturur. Başarısızlıkları moralimizi alt üst edecek olumsuzluklar olarak değil de başarıya giden yolda bize basamak olacak fırsatlar olarak değerlendirmeliyiz.
Kitap okumak vazgeçilmeziniz olsun: Kitap okuyanlar hayatının her evresinde, nitelikli okumak kaydıyla, içinde yaşadığı toplum için potansiyel bir güçtür. Kitap okumanın oluşturduğu entelektüel birikim gerek insana, gerekse içinde yaşadığı topluma çok faydalı olacak. Kitap okumayı bu şekilde özümseyip hayatımızın vazgeçilmezi yaparsak çok önemli mesafeler kat edebiliriz. Sınavlara faydası açısından bakacak olursak kitap okumak, özellikle YGS Türkçe testinde adaylara çok yardımcı oluyor. Bu yıl da gördüğümüz gibi Türkçe soruları daha çok yorum yapma yeteneğini ölçücü nitelikte. Bu yeteneği kitap okuyarak geliştirmek mümkün.
Başarının anahtarı özgüven: Özgüven olmadan başarı elde etmek gerçekten çok zor. Hele de YGS-LYS süreci gibi sürekli iniş çıkışların olduğu bir dönemde özgüven bizim en büyük yardımcımız olacak. Bir şeyi başarabileceğimize öncelikle kendimizin inanması çok önemli. Zaten niyetimiz hayır olursa, akıbetimiz de ona çıkar. Ancak bu bilinç bizi bir yerlere ulaştırabilir; fertlere ve toplumlara böyle faydalı olabiliriz.
LYS için bunları önemseyin: Bilindiği gibi Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) bilgi ağırlıklı. Bu nedenle adayların son bir haftada genel bir konu tekrarı yapmalarını öneriyorum. Eğer eksik olduklarına inandıkları konu varsa bunlara yeniden bakmaları faydalı olur. Ayrıca sınava stresli bir şekilde girmek adayların yapabilecekleri soruları da yapamamalarına yol açabilir. Bu yüzden sınava rahat bir şekilde girmeleri gerçekten çok önemli. Çünkü dozu ayarlanabilen heyecan, kişiye fayda sağlarken aşırı heyecan ise bunca yıllık emeğin heba olmasına neden olabilir.