Güncelleme Tarihi:
Sınava hazırlık sürecinin en alengirli mevzularından ikisi “Günde kaç saat çalışayım?” ve “Her gün kaç soru çözmeliyim?” sorularıdır. Bunlar, öğrenme psikolojisinin veya pedagoji biliminin hala cevap bulamadığı sorulardan birkaçı. Her insanın bilişsel süreçleri en az parmak izleri kadar farklıdır. Bir öğrencinin günde beş saat aralıksız çalışarak öğrendiği bir konuyu, başka biri 2-3 saatlik bir çalışmayla tamamlayabilir. Aynı şekilde bir öğrenci günde 100 soru çözerek sınavda iyi bir performans gösterecek düzeye gelirken bir başkası aynı performansı ancak 500 soru ile yakalayabilir.
Bu göreceli durumdan dolayı sabit bir değer ve rakam vermek yanıltıcı olur. Hatta aynı bireyin bile günden güne öğrenme ve test çözme becerileri birbirinden farklılık gösterir. Bir gün 300 soru çözen bir aday, ertesi gün 100 soru cevaplandırdığında yorulur ve zorlanmaya başlayabilir. Bu değişken ruh halini çalışılan ders ve ona ilgi düzeyi de belirler. Matematik çalışmayı seven bir aday günde beş saat matematik çalışabiliyorken, iki saat edebiyat çalışmak zul gelebilir mesela.
ZAAFLARINIZIN ÜZERİNE GİDİN
Tavsiyemiz, birbirine benzer içerik ve nitelikte dar bir alanda çok soru çözmek yerine birbirinden farklı içerik ve nitelikte, geniş bir alanda soru cevaplandırmak. Her aday bir dersteki zaaf noktalarını az çok bilir ve bu zaafların üzerine gidecek çalışmalar yapar, önceliği buna verirse daha doğru bir strateji uygulamış olur. Sınav yaklaştığında çalışmanın süresini artırmak, çözülen soru sayısını yükseltmek doğru bir yaklaşım. Ancak bunu yaparken bedenin fizyolojik gereksinimleri de dikkate alınmalı. Günlük uyku, beslenme ve dinlenme süreleri göz önünde bulundurularak yapılacak bir çalışma oldukça verimli geçecektir. Bazen bir derste yaşanan zihin yorgunluğu, bir başka dersi çalışarak atlatılabilir.
Günün 24 saatini masa başında ders çalışıyormuşçasına geçirmek verimli bir hazırlık yöntemi değil. Arada bir masa başından kalkıp ders dışı etkinliklere de zaman ayırmak öğrenme becerisini artıran unsurların başında gelir. Özellikle test çözerek yapılan çalışmaların şu dönemde çok yararlı olacağı kanaatindeyim. Yorulduğunuzu hissedinceye kadar çalışmayı sürdürebilirsiniz. Ne zaman okuduğunuz zihninizde canlanmamaya başlarsa, bu masa başından kalkıp biraz mola vermeniz gerektiğinin işaretidir. Eğer bu da sıklıkla oluyorsa o zaman o konuya ilişkin algı, yargı ve bilgi eksiğinizin fazla olduğundan söz edebiliriz.
UYKU EKSİKLİĞİ HATA YAPTIRIR
Uyku ve beslenme, canlı bedeninin en hayati fizyolojik gereksinimleri. Sağlıklı bir zihinsel aktivite ancak sağlıklı bir uyku, dinlenme ve beslenme düzeniyle sağlanabilir.
Uyku dengesi bozuk bir adayın beyin fonksiyonları da doğru ve sistematik olarak çalışmaz. Akson ve dandritler arasındaki elektriksel iletişim sekteye uğrar ve bu da öğrenme, mantık ve muhakeme gücünü kullanma, analiz ve sentez yapabilme, yorumlayabilme becerisine olumsuz yansır. Bütün bilgiler birbiri ile karışır. Özellikle konsantrasyon sorunu en fazla uyku halinde yaşanır. Sınava hazırlık döneminde uyku süresi günde altı saatten daha az olmamalı. İdeali 7-8 saat. Uykusuzluğa nispeten alışmış adaylar zihni fonksiyonlarım tam manasıyla işliyor, diye düşünse bile bu doğru değildir. Mutlaka bir yerlerde bir zihinsel performans kaybı yaşanıyordur. Düzensiz uyku, dikkat dağınıklığının, basit hataların en çok yapıldığı durumdur. Bir de küçük ayrıntılar en fazla uyku yetersizliklerinden gözden kaçar.
BESLENMENİZE DE DİKKAT EDİN
Beslenme düzeni de oldukça önemli. Günümüzde gençlerin tükettiği pek çok gıda, sadece midede doygunluk hissi yaratan ancak zihni fonksiyonlara aynı ölçüde yansımayan gıdalardır. Ayaküstü beslenme stilinden sınava hazırlık döneminde uzak durmak gerekir. Çalışırken bir şeyler atıştırmayı alışkanlık haline getirmek oldukça sorunlu bir sınav hazırlık taktiği. Özellikle havaların ısınmasıyla birlikte daha çok bitkisel gıdalarla beslenmek, vücudun gerektirdiği protein, karbonhidrat, mineral, su, vitamin ve yağı da doğal besin maddelerinden almak çok yararlı. Bu mevsime has bol mevye tüketimi, zihni fonksiyonlara olumlu yansıyacaktır. Kuruyemiş ve şekerli gıdalar da gerekli enerjiyi sağlamakta yararlı olur. Süt ve ürünlerini ise özellikle uyku öncesi almak rahat bir dinlenme açısından faydalı. Gazlı içecekler, fazla miktarda kahve ve çay tüketimi de bedeni yorabilir, aman dikkat. Bu dönemde temel beslenme alışkanlıklarınızda çok önemli bir değişikliğe gitmemenizi öneririz. Ayrıca kesinlikle diyet programları uygulamayın. Hekim gözetiminde bitkisel ilaçlar kullanılabilir ama kimyasal ilaçlarla ayakta durmaya kesinlikle çalışmayın. Sınava doğal halinizle hazırlanmak ve girmek en doğru olanı.