Sıfır çekenler bizim suçumuz

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Lise Komisyonu tarafından 22-23 Haziran tarihlerinde düzenlenen Lise Müfredat Çalıştayı’nda fizik, kimya, biyoloji, matematik, Türk dili ve edebiyatı, tarih, coğrafya, felsefe, psikolojik danışmanlık ve rehberlik ders kitapları incelendi. Birlik üyesi 35 okuldan öğretmenlerin katıldığı çalıştayda ortaya çıkan sonuçlar rapor haline getirilip Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderildi. Rapora göre tarih derslerinin genel amaçlarında ‘kültür’ bütün insanlığa ilişkin göstergeler bütünü olarak ele alınmak yerine, ‘biz’ ve öteki’ olarak sınıflandırılıyor. Amaçların ‘kültür’, ‘farklı kültürler’ ve ‘kültürel etkileşim’ konularında daha yansız ve eşit mesafeli bir dille yeniden oluşturulması gerekiyor.

Ezbere dayalı eğitim

Türk dili ve edebiyatı müfredatı ise eleştirel düşünmeye yönelik olduğu için olumlu bulunmakla birlikte, Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) bazı sorular ezbere dayalı olduğu için öğrencinin beklenti ve motivasyonunun olumsuz etkilendiği tespit edildi. Bu nedenle öğretmenlerin edebiyat müfredatını gerektiği gibi uygulayamadığı belirtilerek, LYS’nin bu programın amaçlanan biçimde uygulanmasının önünde bir engel olduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Milli Eğitim ders kitabı komisyonları, müfredat hazırlama komisyonları ile ÖSYM soru hazırlama komisyonlarının koordinasyonu sağlanarak öğretim programı ile sınavlar arasındaki uyumsuzluk mutlaka giderilmelidir” denildi. Dil ve anlatımda da Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) çıkan konulara ağırlık verilerek, okuma ve yazma etkinliklerine yeterince zaman ayrılamadığı vurgulandı. Öğrencinin evrensel bir bakış açısı kazanması açısından, edebiyat programına dünya edebiyatından metinlerin eklenmesi önerildi.

En büyük sıkıntı müfredat

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, çalıştayla ilgili şöyle konuştu: “Bu işin mutfağında çalışan arkadaşlarımızın en büyük sıkıntısı lise müfredatıydı. Bu nedenle bu yıl ilk defa Lise Müfredat Çalıştayı’nı düzenledik. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’ndan bu programları yazan akademisyen hocalarımızla öğretmen arkadaşlarımızı biraraya getirdik. ‘Çocuklar öğrenemiyor, yapamıyor, sıfır çekiyor’ konuları bizim suçumuz diye düşünüyoruz. Öğrenciler okudukları konuları yaşamla birleştirebiliyorlar mı ya da ezbere dayalı sistem çocukları nereye taşıyor gibi konuları ortaya koymaya çalıştık. Neleri yanlış yaptığımızı görmek istedik. Edebiyatın ezbere dayalı olduğu, fizikte formül vererek değil, konunun örneklerle anlatılıp öğrencilerle birlikte formüllerin ortaya çıkarıldığı bir sistemin gerektiği, tarih dersinde Türk tarihi ile birlikte insanlık tarihinin de konulara dahil edilmesi gerektiği sonuçları ortaya çıktı.”

Rehberlik programı öğrencilerin gerisinde

Rapordaki diğer tespit ve öneriler şöyle:
- Lise rehberlik ve psikolojik danışmanlık programındaki etkinlikler öğrencilerin gelişim düzeylerinin altında kalıyor.
- Matematik ve geometri derslerinin birleştirilmesi pedagojik açıdan uygun olabilir.
- Yenilenen kimya 9’uncu sınıf müfredatı pilot olarak uygulanmadı. Pilot olarak uygulansaydı iyi olurdu. Konuların derinlik sınırları belli değil. Daha net sınırlar için kılavuz kitap hazırlanmalı. Ders saatine göre çok fazla içerik var. İçerik sadeleştirilmeli.
- 11’inci sınıfta alan seçimi yapılacaksa, 10’uncu sınıftaki kazanımlar fen alanlarını seçmeyecek bazı öğrenciler için ileri düzey olabilir. Bu nedenle fizik dersinde içeriğin hafifletilmesi gerekiyor.
- Felsefe dersini daha ayrıntılı görmek isteyen öğrenciler için seçimlik dersler arasına da ayrıca iki saatlik bir felsefe dersi ilave edilebilir.
- ÖSYM sınavlarının içeriği de dikkate alınarak 11 ve 12’nci sınıflara zorunlu coğrafya dersleri konulmalı.