Güncelleme Tarihi:
Sera gazları bütün ülkelerin hava kalitesi sürekli ölçülerek, atmosfere ve ekolojik dengeye verdiği zararlar nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü WHO tarafından yönetmeliklerle sınırlandırılmaktadır. Çevre koruması ve atmosfere salınan karbondioksit oranının düşürülmesi için çalışmalar yürütülmektedir.
Sera gazı Olarak Bilinenler
Sera gazları arasında ilk sırada karbondioksit CO2 bulunmaktadır.
Metan gazı, sembolü; CH4,
Nitröz Oksit sembolü; N2O dur.
Perfloro karbon sembolü; PFCs,
Sülfürhekza florid sembolü; SF6 bilinmekte ve sera gazı olarak bilinmektedir.
Sera gazları atmosferde ısı tutmaktadır. Güneş ışınları yer küreyi ışıtıp ısıtabilmesi için atmosferde filtrelenmektedir. Bu sayede yer küre üzerindeki ısı kaybının önüne geçilmektedir. Atmosferde bulunan bu ısı tutma ve geçirebilme özelliğine de sera gazı etkisi denmektedir. Sera gazlarının etkisini azaltabilmek için yoğun çalışmalar devam etmektedir. Toplum bilinçlendirme çalışmaları hızlandırılmalı, seminerler, konferanslar yapılmalıdır.
Sera Gazı Neden Oluşur?
Sera gazı etkisi üreten azot oksitleriyle kükürt gibi gazların asit oluşturarak yağmurlara karıştığı ve beraberine asit yağmurları olarak yeryüzüne düştüğü bilinmektedir. Bunu keşfeden bilim insanları uyarısıyla atmosfere salınımları yasaklanmıştır. Bu gazların havada bulunan miktarları ölçümlenerek her ülke için kendi hava kalitesini koruma yönetmenlikleri düzenlenmektedir. Yönetmenlik uyarınca sera gazları etkisi devamlı ölçülerek kontrol edilmeye özen gösterilmektedir. Karbondioksit bir tür karbon çevrimi bileşenidir.
Oksijenle etkileşerek yanma sonucunda atmosfere geçmektedir. Havada bulunan karbondioksit fotosentezle bitkilere geçmektedir. Yağmur suları etkisiyle çözünen karbondioksit suya karışarak karbonat çökeltisi oluşturmaktadır. Toprağa karışan canlı kalıntıları ise fosil yakıt oluşturmaktadır. Dünyada fosil yakıt kullanımı sanayileşmeye bağlı olarak artarken yeşil örtü ve ormanlar azalmaktadır. Hızla bozulan doğal dengeyi korumaya çalışan bilim insanları tarafından 1850 yılında havada bulunan karbondioksit milyonda 280ppm olarak ölçülmüştür. 2000 yılında ise bu oran 380 – 400ppm oranlarına ulaşmış bulunmaktadır.
Sera gazı Emisyonu Ne Demektir?
Sera gazı emisyonu, Zararlı gazların atmosfere salınış biçimine denmektedir. Karbondioksit, azot, metan gazı, Nitröz Oksit, Sülfürhekza florid ve perfloro karbon gazlarının atmosferde oluşturduğu ısı tutma tehlikesi her geçen gün artmaktadır. Küresel ısınma denilen eko dengenin bozulması gelecek için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle sera gazlarını kontrol altına alarak azaltabilme yolları bulunmalıdır. Bunu yapabilmek için ise;
Enerji yoğunluğu yüksek sanayileşmeden vazgeçilmesi, emisyon sınırlaması gerekmektedir.
Ulaşımda yoğunluğu düşük yakıt kullanımı teşvik edilmelidir.
Çöp toplama alanlarında bioreaktörlere dönüşüm sağlanmalıdır.
Geri kazanılabilen atıklar değerlendirilmelidir.
Yalıtım kullanımı artırılmalı, yaptırımlar getirilmelidir.
Yaşlı deniz ve kara araçları hizmet alanlarından uzaklaştırılmalıdır.
Emisyonu düşük taşıt kullanımları teşvik edilmeli,
Su kaynakları ve sulak alanlar korunmalı,
Şehirlerde bulunan yeşil alanlar artırılmalıdır.
Ağaçlandırma seferberlikleri ilan edilmeli, ağaç dikimleri artırılmalıdır.
Göletler ve kaynaklar korunmalı mümkünse artırılmalıdır.
Enerji verimliliği yüksek araç gereçler kullanılmalı,
Bisiklet kullanımı artırılmalıdır.
Atık su arıtım tesisleri ileri sistemlerle donatılmalıdır.
Fosil yakıtlar yerine yüksek kalorili yakıt kullanılmalıdır.
WHO Ne Yapar?
Dünya Sağlık örgütü WHO sera gazlarının atmosfere etkilerini ölçümleyerek kullanım sınırlaması yapmaktadır. Her ülkenin kendi hava kalite koruma çalışmaları bulunmaktadır. WHO bu alanda uluslararası yaptırımlara imza vererek doğal dengeyi koruyabilmek için çaba harcamaktadır. Sera gazı emisyon ölçümleri yapılarak doğal kaynaklar olabildiğince koruma altına alınmalıdır.