Güncelleme Tarihi:
Septik düşünürler doğaüstü, teoloji ve metafizik gibi alanlarda net bir sonuca varılamayacağını savunmuştur. Bazı filozoflar ise deney ve gözlem yoluyla elde edilen bilgilerin de sorgulanabileceğini ifade etmiştir. Duyuların da sezgi ve hisler gibi yanıltıcı olabileceğini savunan septisizm, agnostisizm ve sezgicilik gibi akımları etkilemiştir.
Septisizm Nedir?
Septisizm kuşkuya ve sorguya dayalı temel felsefi akımlardan biridir. Nesnelerin varlığı gibi insana verilen yargılar da sorgulanır. Septisizmde yargılara tamamen güvenmek mümkün değildir. Bu nedenle tarihsel olaylar ya da kişilerin davranışları hakkında kesin yargılardan kaçınılmalıdır.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin ''ne kadar konuşursan konuş, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.'' sözü septisizmin temel ilkelerinden birini oluşturur. Bu nedenle septik filozoflar ''algı'' ve ''anlam'' gibi kavramlar üzerine birçok kitap yazmıştır. Herakleitos felsefesinde geniş yer tutan ''görelilik'' de kuşkuculuk akımın dayanak noktalarından biridir. Sadece ruhani değil maddi gerçekler bile kişiden kişiye, zamandan zaman farklılık gösterir. Bu nedenle her şey izafidir ve yoruma açıktır.
Sıklıkla bu felsefeyi açıklamak için ''rüzgar'' örneğine başvurulur. Üşüyen ya da hasta biri için rüzgar soğuk ve zararlıdır. Ama terlemiş ve sağlıklı biri için aynı rüzgar farklı şekilde duyumsanır. Bu nedenle mutlak doğru ve gerçek olamaz. Sadece kişiden kişiye değil, belirli bir zaman aralığında bir insanın bir konu ya da olgu karşısındaki tutumu da değişebilir. Yine Herakleitos'un ''aynı nehirde iki kere yıkanılmaz'' sözü de septisizm felsefesini özetler niteliktedir. Maddi düzlemde hiçbir şey durağan değildir. Her şey aktığı için tek bir gerçeklikten ya da temel ahlaki doktrinlerinden bahsedilemez.
Kuşkuculuk Ne Demek?
Kuşkuculuk ''Ben var mıyım?'' ve ''Varlık nedir?'' soruları ile başlar. Hem idealar hem de nesneler dünyanın gerçekliği sorgulanır. İslam sofistlerinin birçoğu da bu akımın içerisinde yer alır. Varlığın ve kainatın gizemlerle dolu olduğunu düşünen sofislere göre insanın aklı her şeyi kavramaya yetecek kapasitede değildir. Bu nedenle belli başlı şeylere şüpheyle yaklaşılmasında fayda vardır.
Felsefede Septisizm (Kuşkuculuk) Akımı Özellikleri
Kuşkuculuk zaman içerisinde iki farklı ekole ayrılmıştır. Septik düşünürlerden bazıları gerçeğe ulaşmak için kuşkunun şart olmasını öne sürmüştür. Bazıları ise gerçeğe ulaşmanın mümkün olmadığı görüşünü savunmuştur. birinde şüphe bir araç iken, diğerinde felsefenin temelidir.
Felsefe tarihi boyunca birçok düşünür, kuşkuculuk akımını eleştirmiştir. Bunların başında Aziz Antonius gelir. Antonius, şüpheciliği hedef alan bir diyalog kaleme alır. Diyaloğun ilk cümlesi ''Ben Varım'' olur. Karşı tarafa ''Ya yanılıyorsan?'' diye sorar. Bu sefer ''Yanılıyorsam, yanıldığıma göre yine varım'' cevabı verilir. Toplam üç cümleden oluşan bu diyalogda, septisizmin bir kısır döngü içerisinde olduğu ifade edilmiştir.
Septisizm, duyular evrenini ve maddeyi tek gerçeklik olarak gören materyalistleri eleştirmiştir. Çünkü birçok kuşkucu filozofa göre nesneler dünyası da idealar dünyası gibi yoruma ve şüpheye açıktır.
Septisizm Akımının Kurucusu ve Temsilcileri
Septisizm akımının kurucuları, Antik Yunan döneminde yalamış Arkesilaos ve Phyrron'dur. Bu akımın temsilcileri arasında Karneades, Carlos Levy Pierre Bayle ve Sextus Empiricus da yer alır. Kuşkuculuk akımı ile ilgili yazılmış belli başlı eserler şunlardır.
Carlos Levy - Kuşkuculuk
M.Emir Akdere - Septik Düşünceler
İbrahim Agah Çubukçu - İmam Gazali ve Şüphecilik
Sextus Empiricus - Kuşkunun Felsefesi, Pyrrhonculuğun Esasları
Alan Musgrave - Paranoya ve Şüphecilik
Arsel Berket Acar - Şüphesinin El Kitabı