Güncelleme Tarihi:
2 Nisan tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratarak, sorunlara çözümler bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edildi. Yüzlerce ülkede insanlar ve kurumlar ‘Otizme Mavi Işık Yak’ sloganıyla bir araya geliyor, çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenliyor ve otizmli bireylerin engelsiz bir yaşam çabalarına destek oluyor. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Suat Kardaş da koronavirüs döneminde otizmli bireylerin ihtiyaçlarının daha da önem kazandığını söylüyor: “ABD’deki Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) verilerine göre bugün her 54 çocuktan biri otizm riski ile doğuyor. TBMM Araştırma Komisyonu’nun rakamlarına göre 500 binin üzerinde otizmli birey var. Ancak resmi olmayan rakamlara göre Türkiye’de 1.5 milyon otizmli birey olduğunu ve aileleriyle birlikte 4.5 milyon kişinin etkilendiğini söylemek mümkün. Otizmli bireylerin eğitiminde 3- 5 yaş arası çok önemli. Sosyal hayatta bağımsız bireyler ve üretken yurttaşlar olarak yer alabilmeleri için davranış analizi temelli uygulamalarla haftada en az 30 saat eğitim verilmesi sağlanmalı. Ancak salgın nedeniyle genel eğitimde bile erişim problemliyken bu çocukların erişimi daha da zor oldu. Evde bakımları zorlaştı. Zorlu koşullara rağmen yüz yüze eğitimi devam ettirdik. İkinci dalgadan itibaren okul hep açıktı.
OTİZM HASTALIK DEĞİL, FARKLILIK
Biz otizmi nörogelişimsel bir farklılık olarak tarif ediyoruz. Bir hastalık, bir engel, bir yetersizlikten çok farklılık olarak tanımlıyoruz. Dünyada 7 milyar beyin var ve bu beyinlerin her biri aynı olmak zorunda değil. Bu çocukların beyinleri farklı. Bu farklılıklarıyla toplumda hiçbir engelle karşılaşmadan yaşamaları için çevreyi, ortamı uygun hale getirmek gerekiyor.”
ÖZEL ÇOCUKLARA ÖZEL İLGİ
Otizm tanısı almış çocuklara ve ailelerine hizmet veren Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Suat Kardaş, “Bizim eğitimcilerimiz ev ziyaretlerine gidiyor. Birebir temas ve etkileşime dayalı bir program uyguluyoruz. Her çocukla bir öğretmen ilgileniyor. Ayrıca bir öğretmenin üstünde bir formatör, bir koordinatör ve bir direktör olmak üzere dolayısıyla her çocuktan 4 eğitimci sorumlu oluyor” diyor.