Güncelleme Tarihi:
‘Eğitimde fırsat eşitliği’ misyonuyla 1863 yılından bu yana faaliyetlerine devam eden Türkiye'nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu ve en köklü eğitim kurumlarından Darüşşafaka Eğitim Kurumları, Türkiye'nin 76 ilinden anne veya babasını kaybetmiş 934 çocuğa, tam burslu ve yatılı ücretsiz kolej eğitimi alma imkanı sağlıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bağışları azalan Darüşşafaka, daha çok çocuğun geleceğine ışık tutmak için ramazan ayı dolayısıyla hayırseverlere fitre ve zekat bağışı yapmaları çağrısında bulunuyor. Öte yandan, babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, başarılı çocuklara parasız yatılı ve nitelikli eğitim fırsatı tanıyan Darüşşafaka Eğitim Kurumları'nın 2020 yılı sınavı, 28 Haziran saat 11.00'de Türkiye'nin 24 ilinde düzenlenecek. Belirlenen iller dışında sınava katılacak öğrenciler ve velilerinin ulaşım masraflarını karşılayamaması durumunda, bu kişilerin sınav merkezlerine ulaşım masraflarını da Darüşşafaka karşılayacak. Sınavda başarılı olarak 10 yaşında Darüşşafakalı olmaya hak kazanan çocuklar, kaliteli eğitim aldıkları okuldan iyi derecede iki yabancı dil öğrenerek mezun olup, iyi bir üniversiteyi kazanma fırsatı buluyor.
‘160 YILDIR 'EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ' MİSYONUNU SÜDÜRÜYOR’
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, kurumun 1863'te eğitimde fırsat eşitliğini kaygı edinmiş Yusuf Ziya Paşa'nın öncülüğünde beş Osmanlı aydınının girişimiyle kurulduğunu anlattı. Cemiyeti kuran aydınların, çocukların eğitimi ve geleceğini düşünerek harekete geçtiğini, öncelikle Kapalıçarşı'daki çırakların eğitimiyle işe başlanıldığını ifade eden Öktem, "O beş Osmanlı aydınının attığı tohum ve padişahın da desteğiyle ciddi bir kurum oluşuyor. Yaklaşık 160 yıldır da eğitimde fırsat eşitliği misyonunu savaşlara ve zor zamanlara rağmen başarıyla sürdürüyor" dedi.
Darüşşafaka'nın halkın desteği ile bugünlere geldiğini vurgulayan Öktem, devletin dışında karşılıksız eğitim veren tek kurum olduklarını dile getirdi. Darüşşafaka Cemiyeti'nin gelir kaynaklarını ilk kurulduğu günden bu yana kişi, kurum ve kuruluşlardan alınan bağışların oluşturduğunu ifade eden Öktem, şöyle konuştu:
"Cemiyetimize ürün, hizmet, gayrimenkul, menkul, vasiyet bağışı yapılabileceği gibi, tüm bağış kampanyalarımızı nakdi olarak desteklemek mümkün. Bağışçılarımız diledikleri miktarda bağış yapabiliyorlar. Bizim için önemli olan, çocuklarımızın aydınlık geleceğine ışık tutmaları; bu yolda bizim hassasiyetimizi, sorumluluğumuzu paylaşmaları. Bu kapsamda bizlere her ay 5 lira da bağış yapan var, 5 bin lira da... Bunun yanında kurumun sürdürülebilirliğini garanti altına alacak düzenli bağışçılık sistemine de çok önem veriyoruz. Bu kapsamda Türkiye'nin önde gelen kurumları da büyük fedakarlıklarla Darüşşafaka'ya destek veriyor."
HAYIRSEVERLERE ‘FİTRE VE ZEKAT BAĞIŞI’ ÇAĞRISI
Öktem, Türkiye İş Bankası'yla gerçekleştirdikleri ve 12’nci yılı geride bıraktıkları ‘81 İlden 81 Öğrenci’ projesinin özel sektör-STK iş birliği için örnek bir model olduğunu belirterek, bu gibi örneklerin artması, Türkiye'nin bağışçılık ve dayanışma kültürüne, toplumsal kalkınmasına katkı sağlaması temennisinde bulundu. Ramazan ayının önemine işaret eden Öktem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmanın önemini hepimize hatırlatan ramazan ayında tüm eğitim sevdalılarına çağrıda bulunuyoruz. Diyoruz ki; bu ramazanda yapacağınız fitre ve zekat bağışlarınızla anneleri ya da babaları yanlarında olamayan çocuklarımızın iyi bir gelecekleri olmasına destek olabilir, onların yollarına ışık tutabilirsiniz. Tüm fitre, zekat ve fidye niyetiyle yapılan bağışları öğrencilerimizin eğitim, beslenme, barınma, kıyafet ve sağlık gibi ihtiyaçlarının karşılanması için kullanıyoruz. Sadece bu dönemde değil, tüm yıl boyunca bizlere ulaştırılan bağışları, hamiyetperver milletimizden aldığımız kaynakları nerelerde kullandığımızı da şeffaflık ilkemiz gereği ilgili mecralarımızdan tüm bağışçılarımızla sürekli olarak paylaşıyoruz.
SALGIN DÖNEMİ BAĞIŞLARIMIZI DA ETKİLİYOR
Kovid-19 salgını nedeniyle Türkiye ve dünya olağanüstü günlerden geçiyor. Bu olağanüstü salgın dönemi tabii bağışlarımızı da etkiliyor. Ama umuyorum ki pek yakında, hamiyetperver halkımızın ve dayanışma bilincine sahip kurumlarımızın destekleriyle çok daha güzel günler göreceğiz. Böylece hem çocuklarımıza daha iyi bir eğitim verebilmenin önünü açacak hem de gelecek dönemde daha fazla öğrenciye ulaşabileceğiz. Bu dönemde insanların Darüşşafaka'yı hatırlaması ve çocukların eğitimini sahiplenmesi önemli. Sosyal medyada insanlar, "Aman Darüşşafaka'yı unutmayalım." şeklinde paylaşımlar yapıyor. Bunda Darüşşafaka'nın yarattığı güven duygusunun çok önemli bir yeri var. Bizim için aslında bu her şeyden daha değerli. Darüşşafaka'nın itibarına bir toz bile konmamasını sağlamak en büyük önceliğimiz. Bizim için önemli olan milletimizden aldığımızı, ülkemizin toplumsal kalkınması için; yavrularımızın daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için doğru şekilde kullanmak. Tek bir kuruşun bile bu amaç dışında kullanılmadığından emin olmak. Çünkü bizim aldığımız bağışlar hayatları değiştiriyor. Bunun farkındayız ve bu bize çok özel bir sorumluluk yüklüyor.
HER YIL 120 YENİ ÖĞRENCİ BU 'ŞEFKAT YUVASI'NDAN İÇERİ ADIM ATIYOR
Darüşşafaka'ya öğrenci almak için her yıl sınav açıyoruz. Bu sınava, Türkiye'nin her ilinden annesi ya da babasını kaybetmiş, maddi durumu yetersiz, 4'üncü sınıf öğrencilerimiz katılabiliyor. Sınavımızda başarılı olan öğrencilerimizin maddi durum kontrollerini gerçekleştiriyor, yönetim kurulu üyelerimizle birlikte onları evlerinde ziyaret ediyor ve sağlık kontrollerinden geçiriyoruz. Tüm bunların sonunda her yıl yaklaşık 120 yeni öğrenci bu 'Şefkat Yuvası'ndan içeri adımlarını atıyor. 5. sınıftan lise sona kadar 8 yıl boyunca Darüşşafaka'da bir kolej eğitim alıyor. Eğitimde fırsat eşitliği bu sınav süreciyle başlıyor, sınava katılım ne kadar artırsa öğrencilere de o kadar büyük bir fırsat eşitliği sunulmuş olacak.”