Şark Meselesi Nedir? Osmanlıyı Nasıl Etkilemiştir Şark Meselesinin Aşamaları..

Güncelleme Tarihi:

Şark Meselesi Nedir Osmanlıyı Nasıl Etkilemiştir Şark Meselesinin Aşamaları..
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2021 20:48

Türklerin Anadoluyu yurt haline getirmesi ile birlikte özellikle Avrupalı devletler için ortak amaç bu milleti, geldiği topraklara yani kısaca Orta Asya topraklarına geri göndermek olmuştur. Özellikle doğu ile olan tüm siyasi ilişkilerde bu ilke temel alınarak dünyanın “Şark Meselesi” olarak adlandırdığı genel bir görüş ortaya çıkmıştır. Şark meselesi nedir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Haberin Devamı

Şark Meselesi, ilk kez 1815’te Viyana Kongresi’nde kullanılan bir terimdir. Ondan sonra ise, siyaset adamlarıyla tarihçiler karşısında büyük önem kazandı.

Şark Meselesi Nedir?

Şark meselesi, Viyana Kongresi, Napolyon Bonapart’ın tamamen altüst ettiği Avrupa haritasını düzene koymak için toplandığı zaman, Rus Çarı Aleksandre, Kongre delegelerini Rum davası ile ilgilendirmeyi düşündü. Kongre, milliyetçilik düşmanı, Metternich’in ve doğuda yer alan Rusya’nın genişlemesini her zaman endişe ile karşılamış olan İngiltere’nin de etkisi ile bu konu üzerinde görüşmeler yapılmasını ise, reddetti. Buna rağmen, Rus delegeleri, resmi görüşmelerin dışında kalan, kongre üyelerinin tüm dikkatini Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşayan Hristiyan halkın durumu üzerine çekmeye çalıştılar ve bu durum için de “Şark Meselesi” terimini kullanmaya başladılar.

Haberin Devamı

Şark Meselesi terimi, özellikle de Viyana Kongresi’nden sonra diplomatlar arasında çok sık kullanılmaya ve çeşitli anlamlar kazanmaya başladı. 19. yüzyılın ilk yarısında Şark meselesi, genel anlamda, Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünün korunması, aynı asrın ikinci yarısında ise, yirminci yüzyılda da imparatorluğun bütün topraklarının bölüşülmesi, Türklerin Avrupa’daki topraklarının paylaşılması anlamında kullanıldı. Ama Osmanlı İmparatorluğu’nun iç ve dış siyasetinde yaşanan buhranlı her olay da Avrupalılar tarafından “Şark Meselesi” başlığı altında incelendi. Bu diplomatlar, Şark Meselesi terimi ile istikbal ve bir hal durumunu anlarken, Avrupalı tarihçiler ise aynı terimi geçmiş zamanlardaki Türk-Avrupa ilişkilerini açıklamak amacı ile kullandılar. Bu sayede Şark Meselesi, bir tarihi terim olarak tarihimizde de anlam kazanmaya başladı.

Osmanlıyı Nasıl Etkilemiştir Şark Meselesinin Aşamaları

Şark meselesi en temel hatları ile iki önemli farklı süreçten oluşur. Bunlardan birincisi, “1071-1683” yılları arasında yaşanan Şark Meselesi”dir. Bu tarihler arasında Avrupa, Türklere karşı savunmaya geçmiş ve Türkler ise, fetihlerine önemli bir şekilde hız kazandırarak akıcılarını Avrupa topraklarına göndermiştir. Bu ilk süreç olan Şark Meselesindeki en temel amaç, Türkleri Anadolu’ya sokmamak, Türklerin Rumeli’ye girişini engellemek ve Türklerin Anadolu’daki ilerleyişini durdurmaktır. İstanbul’un Türkler tarafından fethini engellemek isteyen tüm Avrupa devletleri, Türklerin Balkanlar üzerinden Avrupa içlerine doğru ilerlemesine engel olmak için pek çok farklı politika izlemişlerdir. Bu politikalar da Şark Meselesinin ilk planlı durdurma aşamasını oluşturmaktadır.

Haberin Devamı

Şark meselesi”nin Batılılar tarafından belirlenen hedeflerine rağmen, Türkler Anadolu’ya girmiş, Viyana kapısına kadar dayanmış ve Balkanlar’ı tamamen ele geçirmişlerdir. Ama 1683 tarihinde Türklerin Viyana önlerinde yaşadıkları yenilgisi “Şark Meselesi”nin birinci aşamasını da sona erdirmiştir. Birinci aşamanın bitmesi ile birlikte aynı şekilde bu tarihlerde şark meselesinin ikinci aşaması da başlamıştır. Bu aşamada ise, yenilgiye uğrayan Türkler, Anadolu’da tutunmaya çalışmış ve Avrupa devletleri de taarruza geçmiştir. 1920 yılına kadar devam eden bu ikinci aşamada Avrupa devletlerinin ilk amacı, Avrupa’daki Türk hakimiyeti içinde olan Hristiyan milletlerini isyana teşvik ederek kurtarır. Birinci maddede yer alan amaca ulaşılmazsa ikinci bir plan olarak Türklerden bu Hristiyan milletleri için çeşitli reformlar yani Islahat Fermanı istemek olacaktır. İkinci aşamada ise, Türkleri Balkanlardan tamamen atmak, Osmanlı Devleti’nin toprakları üzerinde yaşayan Hristiyan azınlıkları lehine reformlar yaptırmak, İstanbul’u Türklerin elinden almak, muhtariyet elde etmek ya da istiklallerine de kavuşturmaktır.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!