Güncelleme Tarihi:
Dünya eğitim sistemi 21’inci yüzyıl becerilerine odaklanmış durumda. Öğretim programları, okul binaları, kullanılan materyaller gibi tüm eğitim girdileri bu bağlamda geliştiriliyor, yenileniyor. Öğretmen eğitimi programlarında da önemli değişiklikler gerçekleştiriliyor. Ancak okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve sonrası kademeler için sanat derslerinin her geçen gün hem nicel hem de nitel olarak azaldığına tanık oluyoruz. Bunun nedenlerini çok iyi anlamak gerekiyor. Yetişen yeni kuşak acaba bakar/görmez, işitir/duymaz, dinler/anlamaz ve topluma duyarsız olarak mı eğitiliyor? Nerede eksiğimiz var diye düşünmek gerekiyor.
Milli eğitimin temel amaçları incelendiğinde, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana yapıcı ve yaratıcı bir nesil yetiştirmek eğitimin en önemli hedefleri oldu. Bu hedefe ulaşmada bilim, teknoloji ve sanat eğitiminin bir bütün olarak verilmesi gerekiyor. Özellikle temel eğitimde, bu nedenlerle tüm alanlarda zorunlu dersler var. Hiçbir ders bir diğerinin yerine geçemez ve hiçbir ders diğerinden daha değerli ya da önemsiz değildir. Ancak sanat dersleri bir yetenek dersi olarak görülüyor, gerekliliği ve önemi anlaşılamıyor. Eğitimin üç sacayağından birini oluşturan sanat eğitimidir ve ihmal edilen sistemin ayaklarının yere sağlam basması beklenemez.
ÖĞRETMENLER YETERLİ EĞİTİM ALAMIYOR
Tabii sanat derslerinin ihmal edilmesinin bir nedeni de sınıf öğretmenlerinin, hizmet öncesinde bu konuda yeterli donanıma sahip olarak yetiştirilmemesidir. 2018 - 2019 eğitim öğretim yılında uygulanacak olan öğretmenlik programları incelendiğinde, sınıf öğretmenliği bölümünde dört yıl boyunca bir öğrencinin sadece haftada 3 saat ve bir yarıyılda görsel sanatlar; bir yarıyılda ise haftada 3 saat müzik dersi alarak mezun olacağı görülüyor. Türkiye gerçeklerinde özel bazı okullar hariç, diğerleriyle birlikte sanat ve spor derslerini de sınıf öğretmenleri veriyor. Yani bir sınıf öğretmeni, sadece bir dönemde alacağı görsel sanatlar dersiyle ilkokul birden dördüncü sınıfın sonuna kadar haftada 2 saat öğrencilerine görsel sanatlar dersi anlatacak. Sekiz yarıyıl haftada 2 saat verilecek görsel sanatlar dersi için sınıf öğretmeni adayı, sadece bir yarıyıl haftada 3 saat görsel sanatları dersi alarak yetiştirilecek. Peki, öğretmen bu alanda nasıl yeterli ve yetkin olabilsin? Tüm insanlardan beklenen estetik duyarlılık, yaratıcılık, tasarım, girişimcilik, sanat eğitimi olmadan kazandırılamayacağı bir gerçekse ne yapılabilir? Sonuç olarak şunu söylemek gerekiyor, sınıf öğretmeni yetiştirecek programlarda sanat dersleri eksik ve her geçen gün eksiltiliyor. “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Aileler size sesleniyorum; siz ve çocuklarınız bilimden, teknolojiden ve sanattan uzak durmayın.
YARATICI ÇALIŞMALAR İNSANA UMUT VERİR
Yaratıcı uğraşlar bir çocuk için çok zevkli olabilir. Gözle görülür yeni tasarımlar yapabilmek insana olumlu duygular ve umut verir. Sanat, çocuğun kendi aklı ve hayal dünyasının kurgularından yola çıkarak özgürce yaratabileceği neredeyse en zevkli alandır. Sanat aracılığıyla çocuk ve genç belli kurallara, hazır yöntem ve uygulamalara tamamen uzak kalarak çalışmalar yapabilir. Yapılanlar hiçbir şeye benzemeyebilir, size öğretilen güzellik ölçütlerine uymayabilir. Burada önemli olan beğenilme, not alma endişesi olmadan koşulsuz bir biçimde ne yapabileceğini süreç içinde özgürce keşfetmesidir. Yaratıcılığı beslemek, geliştirmek, yeni beceriler kazanmak için çocukla fikir paylaşımı ve bilgi alışverişi yapılabilir. Çocuğun hayal dünyasında araştırma yapma ihtiyacına fırsat verilmeli. Çocuğun bu çalışmaları gerçekleştirirken yenilikçi bakış açısı ve çözümlere doğru ilerleyebilmesi, kısaca sağlıklı bir gelişim içinde olabilmesi için süreç büyük önem taşıyor. Bu gibi derinlemesine çalışmaları yapabilmek için okul ortamının kısıtlı resim, sanat programlarında yeterli zaman bulmak kolay olmayabilir. Aile bu konuda sorumludur ve çocuğuna bu fırsatı vermeli.
DEĞİŞEN İLGİLERİNİ DİKKATE ALIN
Sanat eğitimi düşünmeyle ilgilidir. Düşünmek için zamana, sürece gereksinim duyarız. Sanatsal deneyim edinebilmek için bir sanatçının atölyesinden, müzelerden, sanat galerilerinden, kütüphanelerden, tiyatrolardan, sinemalardan, doğadan vb. ortamlardan yararlanma fırsatı verilmeli ve çocuğun farklı yaş dönemlerinde değişen ilgileri dikkate alınmalı. Alışılagelmiş bir bakış açısından uzaklaşmak, değişik malzemeler ve teknikler görmek, sanatçılarla tanışmak, farklı insanların dünyasını paylaşmak ufuk açıcıdır. Çocukla beraber geçen bu yaratıcı süreç, eğlenceli ve verimli bir birlikteliğe katkı sağlar.
YARATICI ORTAM SAĞLAYABİLİRSİNİZ
Yetişkinin görevi, çocuklarda var olan potansiyeli ortaya çıkartmaktır. Çocukların 21’inci yüzyıl becerileriyle donanımlı yetişebilmeleri için farklı disiplinlerde (matematik, fizik, kimya, biyoloji, resim, heykel, tiyatro, dans, müzik, yazı, sosyal konular, tarih, coğrafya vb.) bir bütün olarak uğraşması gerekiyor. Her türlü bilgi edinmede ‘oyun’ ve ‘eğlence’ anahtar kelimelerdir, bunun unutulmaması gerekiyor. Çocuğunuza yaratıcı, yenilikçi, eğlenceli ve sürprizlerle dolu bir ortam sağlayabilirsiniz. Yeni kültürel değerlerin oluştuğu, hızla değişen dünyamızda, onların ihtiyaçlarına daha fazla özen göstermeliyiz. “Değişiyorum farkında mısın?” bir çocuk bienali’nin başlığı. Dünya değişiyor, çocuklar değişiyor. Biz yetişkinler değişiyoruz. Bu hızlı değişim bir sel gibi önüne kattığı her şeyi sürüklüyor. Geçici; bilimsellikten, teknolojiden ve sanattan uzak önlemler bir işe yaramıyor. Bilim, teknoloji ve sanat birbirinden ayrı düşünülemez. Kanatlarından biri olmayan kuş uçamaz, karar sizin.
PROF. DR. AYŞE ÇAKIR İLHAN KİMDİR?
Lisans eğitimini 1973-1976 yılları arasında Samsun Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nde tamamlayan Ayşe Çakır İlhan, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı’nda aldı. 1981-1985 yılları arasında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretim/ Güzel Sanatlar Eğitimi Doktora Programı’nda yüksek lisans yaptı. Doktorasını da 1989-1994 yıllarında yine aynı üniversitede tamamladı. Sanat eğitimi, sanat eğitiminde bilimin rolü, sanat etkinlikleri öğretim programları konularında kitap ve makaleleri bulunan Prof. Dr. İlhan’ın, yurtiçinde ve dışında yayımlanmış makaleleri bulunuyor.