Güncelleme Tarihi:
Biz çocukların kafasının, gerçek hayatta anlam ifade etmeyen bilgilerle sınırlandırıldığı hep söyleniyor. Oysa bence biz çocuklar notlarımızla veya kazandığımız liseyle olduğu kadar yaptığımız sanatla da övünmeliyiz; çünkü çocukluğumuz hayatımızın geri kalanında nasıl bir insan olacağımızın temelini oluşturuyor. Unutulmamalı ki, kendimizi zorlayarak ya da başkaları tarafından zorlanılarak gerçek sanata varamayız. Baskı içinde ruhunu dışarı yansıtamayan ve boş bir kafayla hayatını tamamlayan insanlar, doğrusunu söylemek gerekirse aldıkları oksijeni israf ederler. Hem ne demiş bir bilgin: “Sanat uygarlığın imzasıdır.”
RUHUMUZUN TEMEL İHTİYACI
Yozlaşmayı durdurmak istiyorsak, sanatın “sonu olan insanları sonsuzlaştırdığını” fark etmeliyiz. Akıldan çıkmayan çocukluk anıları misali sanat kendini besteyle, resimle, yazıyla ya da bambaşka bir şeyle hatırlatır. Sanat ruhumuzun temel ihtiyacıdır. Sanatla cinsiyete, yaşa veya herhangi bir statüye bağlı olmaksızın mutlaka ilgilenmeliyiz. Aksi takdirde bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder. Ve bizler bilim ve sanatı elimizden kaçırırsak önü alınamaz bir yozlaşma sarmalına gireriz.
İSTANBUL’DA SADECE İKİ TANE GÜZEL SANATLAR LİSESİ VAR
Sonuç olarak sanat bize insan olmayı öğretir. Biz çocuklar olarak bilim, sanat ve sporla bu ülkenin gelişmesi için çalışacağız. Farklı ve bilinçli çocuklar olarak ruhumuzu sanatımızla sonraki yüzyıllara aktaracağız. Normalde yazımı burada bitirecektim ki şunu fark ettim: Bu yazıyı epey bir kişi okuyacak. Buradan yetkililere sesleniyorum. Sizleri sanatla sobelememiz için biz çocukların sanatla uğraşabilecekleri yerlerin sayısını arttırmanız gerekiyor. Koskoca İstanbul’da sadece iki tane Anadolu güzel sanatlar lisesinin olması, sanat yolunda eğitim almak isteyen benim gibi öğrencilerin motivasyonunu düşürüyor. Eğitim sisteminin sanatla ilgilenen öğrencilere kolaylık sağlayacak şekilde organize edilmesi gerekiyor.
BÜYÜKLER BİR ZAMANLAR ÇOCUK OLDUKLARINI HATIRLASIN YETER
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Bize bu güzel günü armağan eden ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz saygı duyuyoruz.
23 Nisan bana göre sadece çocuk olduğumuz değil, geleceğin gökkuşağını oluşturan renkleri temsil ettiğimiz için Atatürk tarafından bizlere armağan edilen bir bayram. Bu gün hakkında en sevdiğim şeylerden biri, ayrım olmadan bir bütün olmamız. Bir de farklı kültürlerin çocuklarını görerek, aslında çevremizde ne kadar renkli uluslar olduğunu görmek. 23 Nisan’da sembolik olarak büyüklerimizin biz çocuklara koltuklarını vermesine gerek yok; yalnızca bir zamanlar çocuk olduklarını ve çocukken onları nelerin mutlu ettiğini hatırlamaları yeterli. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
AZRA OSMAN KİMDİR?
Azra Osman 13 yaşında ortaokul 8’inci sınıf öğrencisi. Tiyatro, dans, edebiyat ve bale ile ilgileniyor. ‘O Gittiğinde’ adlı bir tiyatro oyunu yazdı. ‘Boyalı Gülümseme’ dans tiyatrosunu yazıp yönetti. ‘İksir’ ve ‘Vakit Nakittir’ adında iki kısa filmi bulunuyor.