Güncelleme Tarihi:
Çarşamba’da 13 mahalleden gelen öğrencilere taşımalı sistemle eğitim veren Gökçeçakmak İlk ve Ortaokulu’nun öğretmen, öğrenci ve velileri, farklı sınıflar tasarlamak için bir araya geldi. Önce sınıflar farklı renklere boyandı, ardından okulun depo olarak kullanılan bodrum katı tadilattan geçirilerek bilardo masası, masa tenisi, boks malzemeleri, langırt, puzzle ve piyano gibi spor ve oyun malzemeleri ile müzik aletleri konuldu. Kodlama derslerinin de verildiği okulun bilgisayar sınıfının ortasına motosiklet ve oturaklar getirildi.
Okul Müdürü İbrahim Karagüzel, 27 dersliğin bulunduğu okulda, 300’ü ortaokul, 240’ı ilkokul olmak üzere toplam 540 öğrenciye, 37 öğretmenin ders verdiğini söyledi. Okulda sekiz yıldır görev yaptığını belirten İbrahim Karagüzel, "Okulumuzda 540 öğrencimiz mevcut. Hepsinin biz anne ve babalarıyız. Öğrencilerimiz okulumuza 13 yerleşim biriminden geliyor. Tamamı taşımalı eğitim kapsamında. Sabahları biz onları 46 servisten karşılıyoruz ve aynı şekilde gönderiyoruz" dedi.
‘DEĞİŞİK TASARIMLARLA EĞİTİM VERMEK HEDEFLİYORUZ’
Hedeflerinin değişik tasarımlarla öğrencilere farklı bir ortamda eğitim vermek olduğunu belirten Karagüzel, "Biz öncelikle farklı ortamlarda, bizim eğitim görmediğimiz değişik ortamlarda öğrencilerimizin eğitim öğretim görmesini istedik. Olağanın dışına çıkalım istedik. Bununla ilgili de sekiz yıldır çalışma yürütüyoruz. Önce daha küçük küçük çalışmalar yaptık, şimdi de daha profesyonel çalışmalar yapıyoruz. Daha iyi ortamlar oluşturmayı hedeflediğimiz bu çalışmalarda bizde kendimizi geliştirdik. Öğrenci, veli ve öğretmen desteği ve işbirliğiyle el emekleriyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bunun için de maddi kaynaklar kısıtlı olmasına rağmen çok fazla maddi kaynağa ihtiyaç duymuyoruz. Çünkü iş gücü olarak biz varız. Birçok iş gücünden anlamaya başladık. Öğretmen arkadaşlarımız ağaç işinden anlıyor. Biz laminat ve parke işinden anladık. Hedefimiz değişik tasarımlarla yavrularımıza değişik bir ortamda eğitim vermek ve onların mutlu olmaları. Bu konularda da çocuklarımızdan fikir ve destek alıyoruz. Onlar da aynı şekilde çalışmalarımıza yardım ediyor" diye konuştu.
‘BODRUM KATI YAŞAM ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’
Atıl durumda olan okulun bodrum katını öğrenciler için yaşam alanına çevirdiklerini söyleyen Karagüzel, şöyle devam etti:
"Kitap temalı sınıf projemizi başlattık. İlk sınıflarımız oluşmaya başladı. İnşallah bu yıl içerisinde planlarımızla birlikte tüm sınıflarımızı kitap temalı sınıflara dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bittiğinde çok daha farklı ortamlarda öğrencilerimiz eğitim görecek. Onlar mutlu oldukça da biz mutlu olacağız. Bizim amacımız sadece derse girip bilgi öğretmek değil, ufuk açmak. Biz de öğrencilerimizin ufkunu açmak için buradayız. Aynı şekilde onlar da genç beyinler olarak bizlerin ufkunu açıyorlar. Karşılıklı etkileşim halinde eğitim ortamlarımızı ve eğitimi değişik bir yere taşımak istiyoruz. Bodrum katımız atıl durumdaydı. Depo ve yemekhane olarak kullanılıyordu. Yine köylülerimizin işbirliğiyle yemekhaneyi dışarıya taşıdık. Orada oyun odaları, puzzle odası, akıl oyunları, müzik odası, spor amaçlı kullandığımız bölümler ve bilardo, tenis, minderler ve boks alanı var. Bu yıl da orada yine boks kursu açmayı düşünüyoruz. Bodrum katındaki bölümleri özellikle ilkokullar için bir yaşam alanı olarak tasarladık. Üst katlarımızda da çok amaçlı sınıflarımızda okuma salonlarımız var, oturma alanlarımız var. Yani öğrenci teneffüse çıktığında kendini rahat hissedebilecek bir ortamda vaktini geçiriyor. Bahçemizle ilgili de düzenlemelerimiz var. Arka bahçeye kum havuzu yapacağız ve oyuncaklarımızı koyacağız. İlkokul öğrencileri oraya gittiğinde bir parktaymış gibi oyunlarını oynayacaklar. Bu konuda alanımızda geniş. Tüm bölümlerimizi kullanarak burada bir yaşam alanı oluşturmak istiyoruz."
‘BURAYI EVİMİZ, ÖĞRENCİLERİMİZİ DE ÖZ ÇOCUKLARIMIZ GİBİ GÖRÜYORUZ’
Öğrencilere okulda kodlama dersi de verdiklerini belirten Karagüzel, "Biz aynı zamanda iki yıl önce yılın bilim okulu olduk. Bu konuda da başta bilgisayar öğretmenimiz olmak üzere tüm öğretmen arkadaşlarımızın emeği var. Öğrenciler burada kodlama dersi alıyor. Birtakım tasarımlar yapıyorlar. Bu tasarımlarla birlikte Samsun’da yılın bilim okulu oldular. Daha önceki yıllarda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Bu benim eserim’ projesinde otomatik açılan emniyet kemerinden Türkiye birinciliğimiz var. Spor alanında da kız futsal takımımız çok iyi durumda. Geçen yıl Türkiye finallerine kadar geldiler. Yani yaşamın her alanında var olmaya çalışan bir okuluz. Bu yıl TÜBİTAK kapsamında 3’üncüsü yapılan bilim fuarında çok ilginç çalışmalarımız vardı. Çalışmalarımız ilgi gördü. Bu çalışmalarımızın içerisinde ağaç motorundan üretilen bir arabamız vardı. Hatta o öğrencimiz motor ustası olmak istiyor. Her öğrencimiz buradan mezun olduktan sonra hayatına yön vermeye çalışıyoruz. Burayı evimiz, öğrencileri de öz çocuklarımız gibi görüyoruz. Başarımızın da anahtarı bu. Taşımalı eğitim olduğu için bu okul, çocuklarımızın kalabalık ortam gördükleri ilk yer burası oluyor. Birçok sıkıntıları oluyordu. Yıllar içerisinde bu azaldı. Öğrenciler artık burayı evleri olarak benimsediler. Kendilerini çok iyi ifade edebiliyorlar. Davranışları çok düzeldi. Hatta davranış bozukluğu gösteren öğrencilerimiz artık olmuyor. Bunların olması bizim için çok önemli" dedi.