Güncelleme Tarihi:
Savlar gibi sagularda eski Türklerin yaşam biçimleri yakından incelendiğinde görüleceği üzere bu yaşam biçimlerinden doğan sözlü ürünlerdir. Eski Türklerde sevgi ve saygı duyulan bir kişinin ölümünden sonra yuğ adı verilen cenaze törenleri düzenleniyordu. Bu cenaze törenlerinde söylenen şiirler ise sagulardı. Ölen kişinin yiğitliğini, hayatta iken yaptığı işleri ve değerini anlatan özel şiirler olan sagular aynı zamanda o kişinin ölümü nedeni ile duyulan acıyı da dile getirmektedirler. Bir çeşit ağıt olan sagular, destan niteliği de taşıyan ve geniş doğa tasvirlerini içeren özel edebi eserlerdir.
Sagu Nedir?
Sagu, hem yas tutma hem de ölen kişinin sahip olduğu üstün özellikleri övmek amacı ile kaleme alınan ve okunan manzum eserlerdir. Sözlü Türk edebiyatının en eski türleri arasında yer alan sagu, edebiyat tarihimizde önemli bir yer tutmaktadır.
Ağıt türünün tarihçesine bakıldığı zaman Karahanlılara kadar uzandığı görülmektedir. Türklerin göçebe bir yaşam sürdüğü yıllarda yuğ törenlerinde okunan sagu, sonraki yıllarda yazılı edebiyatın değerli bir parçası haline gelmiştir. Tasavvuf şairleri sagunun özelliklerini değiştirerek ağıt türünde olan eserlerini mersiye tarzında yazıya dökmüşlerdir. Cönk ve divanlarda pek çok sagu - mersiye toplanmış ve bugünlere kadar ulaşmıştır.
Sagu Özellikleri Nelerdir?
Sagunun özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Hece ölçüsü ile yazılır.
- Genellikle yarım veya zengin kafiyenin kullanıldığı saguların kafiye şeması aaab biçimindedir.
- İlk kıtasındaki aaaa kafiye şeması ile yazılır.
- Herkesin anlayabileceği sade ve yalın bir kullanılabilmektedir.
- Dünya yaşamının fani olmasına, ölümün kaçınılmaz olduğuna, ahiret ve ruh gibi tasavvufi konulara ağırlık verilmektedir.
- Ölen kişinin korkusuzluğu, dürüstlüğü, yardımseverliği gibi meziyetleri övülür.
- Destansı bir üslup ile kaleme alınırlar.
- Kıtalarda halk deyişlerine ve söz gruplarına çoğunlukla yer verilmektedir.
- Sözlü Türk edebiyatındaki diğer manzum eserler gibi sagular da genellikle kopuz ile beraber söylenir.
Edebiyatta Sagu Örnekleri
Edebiyatta sagu örneklerinde en fazla bilinen başka bir deyişle en meşhur sagu örneği Alp Er Tunga'nın vefatı üzerine duyulan büyük acıyı tarif etmek, dile getirmek için yazılan ve okunan "Alp Er Tunga Sagusu"dur. Alp Er Tunga Sagusu, 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından halk ağzından derlenen özel bir eserdir. Alp Er Tunga Sagusu şöyledir:
Alp Er Tonga öldü mü,
Kötü dünya kaldı mı,
Zaman öcün aldı mı,
Artık yürek yırtılır.
Felek fırsat gözetti,
Gizli tuzak uzattı,
Beyler beyin şaşırttı;
Kaçsa nasıl kurtulur?
Uludu erler kurtça,
Bağırıp yırttılar yaka,
Çığırdılar ıslıkla,
Yaştan gözler örtülür.
Zamane hep bozuldu,
Zayıf tembel güçlendi,
Erdem yine azaldı,
Acun beyi yok olur.
Bilge bilgin yoksul oldu,
Acun atı azgın oldu,
Erdem eti çürük oldu,
Yere değip sürtülür.
Bir başka sagu örneği şöyledir:
Erdi aşın taturgan
Yavlak yağığ kaçurgan
Oğrak süsin kaytargan
Bastı ölüm ahtaru
Yağı otın öçürgen
Toydın anı köçürgen
İşler üzüp keçürgen
Teğdi okı öldürü
Turgan uluğ ışlaka
Tirgi urup aşlaka
Tumluğ kadir kışlaka
Kodtı eriğ umduru