Sağlıksız beslenme büyümeyi geriletiyor

Güncelleme Tarihi:

Sağlıksız beslenme büyümeyi geriletiyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2015 09:26

Uzmanlar, okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin çocukları şişmanlattığını, gelecekteki hastalıkların temelinin bu çağlarda atıldığını söylüyor. Çocukların en fazla zaman geçirdiği eğitim ortamlarında iyi beslenmesi uyarısında bulunuyor.

Haberin Devamı

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülden Pekcan, öğrencilere kahvaltı alışkanlığının kazandırılması gerektiğini söyledi. Okul kantinlerinde kızartılmış, yağlı, tuzlu ve şekerli gıdalardan uzak durulmasını önererek, “Yoğurt, süt, taze meyve suyu, protein tüketilmeli” dedi. Prof. Dr. Pekcan dengeli beslenmeyen bir çocuğun zayıf, çekingen olduğunu ve öğrenme güçlüğü çekebileceğini anlatarak şu bilgileri verdi:

Çocukluk çağı hızlı büyümenin yaşandığı, hayat boyu sürebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu bir dönem. Bu nedenle beslenme oldukça önemli. Sağlıksız beslenme ile çocuklarda büyüme gerileyebiliyor. Yetersiz ve dengesiz gıdalar yüzünden küçük yaştan itibaren sağlık sorunları görülmeye başlanıyor. Ayrıca bilişsel gelişim, öğrenme, dikkat dağınıklığı ve okul başarısı olumsuz etkileniyor. Erken dönemde kazanılan alışkanlıklar yetişkinlik evresinde kalıcı hale geliyor. Kalp-damar hastalıkları, bazı kanser türleri, inme, şeker gibi hastalıkların birçoğu çocukluk çağı kökenli. Beslenmenin etkisi bir yaşam boyu sürüyor. Örneğin, sağlıklı bir çocuk yaşına göre normal gelişim seyrederken, istenilen düzeyde besin almayanlar ise zayıf, kısa boylu ve bodur olabiliyor. Böyle olanlar ileri yaşlarda şişmanlığa bağlı hastalıklara daha fazla yakalanıyor. Okula devam süreleri azalıyor ve başarıları etkileniyor. Arkadaşları ile iletişimi ve sosyal etkinliklere katılımı sınırlı, çekingen olabiliyor. İyi gıda alan çocuk ise hareketli olup her oyuna katılıyor. Bu nedenle başta okullarda olmak üzere yemekhane ve kantinlerde bulunan besinler önem kazanıyor.

Haberin Devamı

KANTİNLERE TAZE MEYVE ŞART

Yemekhanesi olan eğitim kurumlarında öğünler protein ağırlıklı olmalı. Et ve süt ürünleri mutlaka bulunmalı. Okul kantinlerinde ise aşırı enerji yoğunluğu olan, yağlı, tuz ve şeker içeren besinler tüketilmemeli. Süt, ayran, yoğurt, haşlanmış yumurta, taze elma, mandalina gibi yiyecekler olmalı. Meyve suları ve ilave şeker olmayan içecekler, sos katılmamış, tuzsuz, kabuksuz kuruyemişler, tam buğday unu veya karışık tahıllı ekmek, bunlarla yapılan peynirli sandviçler bulunmalı. Doğal maden suları hariç, enerji, gazlı, aromalı ve kolalı içecekler ile kızartmalar, cipsler satılmamalı ve tüketilmemeli.

Haberin Devamı

Çocuklar küçük yaşlardan itibaren ‘yeterli’ ve ‘dengeli’ sözcüklerini iyi kavramalı. Bunları öğrenmeli ve gün içinde mutlaka uygulamalı. Hangi besinin ne sıklıkla yenileceğinin bilinmesi şart. İyi beslenme ve fiziksel aktivitenin arttırılması bir yaşam biçimi olarak öğrenciye sunulmalı. Aile, okulla birlikte hareket ederek, kantinde satılmayan bir gıdanın ders dışında da tüketilmemesini sağlamalı.

KAHVALTI ALIŞKANLIĞI KAZANDIRIN

Önce aile beslenme konusunda bilinçlenmeli, bunu da çocuğuna aktarmalı. Besini satın alan, yemeği pişirenlerin bilgi düzeyleri arttırılmalı. Çocuk okula gitmeden kesinlikle kahvaltı yapmalı ve bu alışkanlık haline gelmeli. Çocuğun özellikle sabah beslenmesi mutlaka takip edilmeli. Bu öğünde süt ve ürünleri grubu, yumurta, kuru baklagil, taze sebze ve meyve ile ekmek bulunabilir. Anne-baba kendi davranışları ile çocuğa örnek olmalı. Açıkta satılan yiyeceklerden güvenilir ve temiz olmadığı için uzak durulmalı. Gıdalar uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli.

Haberin Devamı

Sağlıksız beslenme büyümeyi geriletiyor
Beslenme çantasında bulunması gerekenler

Sulu gıdanın çantada taşınması zor olduğu için kuru besin yanında içecek yer alabilir. Ayrıca, sandviçe haşlanmış yumurta, peynir, ızgara köfte, haşlanmış et-tavuk konulabilir. Mevsime uygun sebze veya meyve, domates, salatalık, marul, havuç, mandalina, elma, üzüm, kiraz, erik olması gerekenlerden bazıları. Fındık ve ceviz de çocuğa enerji verir. Alternatif olarak 1-2 dilim börek beslenme çantasına eklenebilir. Burada hijyene de dikkat edilmeli ve çanta her gün temizlenmeli.

Öğrencinin beslenme çantasında şu 4 besin grubu olabilir:

- Süt ve ürünleri
- Et- yumurta
- Kurubaklagiller
- Sebze, meyve, tahıllı yiyecekler

Haberin Devamı

Okullarda cips satışı yasak

Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ortak çalışmalarla okullarda, pansiyonlarda, büfe veya kantinlerde bazı ürünler satılamıyor. Buralarda doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan enerji, gazlı, aromalı ve kolalı içecekler, kızartma ve cips ürünleri otomatik satış yapan makineler bulunması yasak. Bunların yerine süt, ayran, yoğurt, taze sıkılmış ve normal meyve suyu ve meyve satışı yapılabiliyor. Ayrıca eğitim kurumlarında dengeli beslenme ve fiziksel aktivite içeriğine sahip olumlu mesajların sergilenmesi isteniyor.

Düzenli yemenin faydaları

- Büyümeyi ve gelişimi destekler.
- Çocuklarda demir yetersizliğinden kaynaklanan anemi, yetersiz beslenme, obezite ve erken diş çürümesi gibi sağlık sorunlarını önler. m Yetişkinlik döneminde kronik yani kalp damar, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklardan korunmasını sağlar.
- Öğrenmeyi olumlu etkiler.
- Ruh sağlığının pozitif olmasına katkıda bulunur.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı’nın bahar dönemi için önerdiği bir haftalık örnek menü

Pazartesi: Kremalı mantar çorbası, tavuk sote (alternatif tas kebap), krem şokela.

Salı: Etli kabak dolma (alternatif yumurtalı ıspanak) talaş böreği, elma.

Çarşamba: Püreli kadın budu köfte (alternatif sebzeli et sote) soslu spagetti, mevsim salata.

Perşembe: Etli nohut (alternatif etli bezelye) bulgur pilavı, yoğurt.

Cuma: Dana haşlama, sulu köfte zeytinyağlı taze fasulye, meyve.

Sağlıksız beslenme büyümeyi geriletiyor

Sağlıksız beslenme büyümeyi geriletiyor
Çalışan anne ve çocuk ilişkisi

Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği (ÇOGEPDER) Üyesi Prof. Dr. Efser Kerimoğlu çalışan anne ve çocuk ilişkisi konusundaki soruları yanıtladı.

1) Anne ne zaman çocuktan uzun saatler boyunca ayrı kalmaya başlayabilir?

-Bu çocuğa ve koşullara göre değişse de genellikle 2-3 yaşlarından itibaren anneden gün içinde belirli sürelerde ayrı kalabilirler. Bebek anne veya onun yerine geçen ile ne kadar sağlıklı ve güvenli ilişki kurabilirse o kadar kolay ayrılabilir. Güvenli bağlanma kuramayan bebek ve küçük çocuklarda ise anneyi her an kaybedeceği korkusu olur.

2) Çalışan anne, çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?

-Annelerin çalışması çocuk ve aile açısından olumlu sonuçlar doğurabilir. Çalışan anne daha bilinçlidir, özgüveni daha yüksek olur. Ufku geniştir, çocukları için iyi bir model oluşturur. Ev hanımı anneler için de aynı şeyler geçerli ama çalışanların dış dünya ile bağlantısı daha çok olacağından, daha fazla öğrenme, bilgilenme ve paylaşma şansı bulur.

3) Anne gün içinde telefon veya benzeri bir yolla çocukla iletişim kurmalı mı?

-Çocuk kreşte veya okuldayken orada kendine ait yeni bir ortamda olur. Arkadaşları, öğretmenleri, öğrendikleri ile yeni bir dünya içinde bulunur. Burada çocukla telefon gibi araçlarla iletişim kurmaya çalışmanın ona katacağı hiçbir şey olmadığı gibi, uyumunu bozma veya geciktirme gibi sakıncaları da olabilir.

4) Çalışan anne çocuklarına “hayır” demekte zorlanıyorsa ne yapılabilir?

-Çocuklara “hayır” diyememe, yani sınır koyamama genel bir sorun. Bunda çocuğun yapısal özelliklerinin olduğu kadar, aile tutumlarının ve çevresel etmenlerin de rolü var. Anne çalışıyorsa günlük programını aksatmamak için, daha çok sınır koymak zorunda kalabilir. Eğer aile bu konuda zorlanır ise bir danışmandan yardım alması uygun olabilir.

5) Çalışan anneler çocuklarıyla nasıl zaman geçirmeli?

-Annelerin çalışması noktasında en çok kaygılanılan konu çocukların ihmal edileceği endişesi. Ama çalışan anne işini olduğu kadar evini de planlamak zorunda. Ev dışında özellikle çocuklarına ayrılan zaman, onlarla neler yapılacağı düşüncesi önemli hale gelir. Dikkat edilmesi gereken beraber geçirilecek zamanın kaliteli olması. Ayrıca çocuklarla başbaşa vakit geçirmek gerekir. Babalar da sürece katkı vererek destek olabilirler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!