Rüşvet iddiaları yüzünden sistem değişiyor

Güncelleme Tarihi:

Rüşvet iddiaları yüzünden sistem değişiyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2008 10:38

Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitapları seçiminde yaşanan çıkar ilişkilerini ortadan kaldırmak için 80 olan baraj puanı uygulamasına son verdi.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın en sancılı konularından birisi de ders kitaplarının incelenmesi ve seçimi aşamalarında yaşanıyor.  Bir yayınevinin başvurusunu geciktirmek, bir başka yayınevine trilyonlar kazandırıyor. O yüzden rantın yüksek olduğu Talim ve Terbiye Başkanlığı’nda “çıkar ilişkileri” her  zaman gündeme geliyor, zaman zaman soruşturma konusu da oluyor.

Bazı yayınevleriyle sıkı-fıkı olmuş kişilerin çıkar ilişkileri bilinmesine rağmen ne yazık ki bir şey yapılamıyor. O birimlerde görevli olanların bir ders kitabı için 80’in altında puan vermesi yayınevini bitiriyor, ama bir başkta yayınevi de bu haksızlıktan inanılmaz ölçüde kazançlar elde ediyor.

İşte, Ders Kitapları Yönetmeliği’nde köklü değişiklikler yapılırken öncelik hep çıkar ilişkilerini ortadan kaldırmaya dönük. Ancak, bu yapılırken yeni haksızlıklara da yol açılmaması için çok özenli davranılması da zorunlu. Yoksa “ben yaptım oldu” demek, yeni çıkar ilişkilerini ve bu ilişkilerin bu kez başka alanlara yayılmasına da yol açabilir. İşte, öncelik ve önemli olanı çıkar ilişkilerini tümden ortadan kaldırmaya yönelik olmalı. Ama bunlar yapılırken, Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri, ders kitaplarını inceleyen komisyonlara da bir başkasının kitabını yazdırma zorunluluğu olmamalı.

Haberin Devamı

Yeni yönetmelik, puanı ortadan kaldırıyor ama beğenilmeyen kitapların hataları, kitaptaki yanlışlıkları da tek tek belirtme, yani bir yerde kitabı Talim ve Terbiye çalışanlarına yazdırma yoluna da gidilmemeli. Yayınevleri de kitap yazdırırken “nasıl olsa hataları onlar belirleyecek, biz de düzelteceğiz” deyip işin kolayına kaçmamalı.

Ders kitaplarında önemli hatalar, yanlışlar ortaya çıkıyor. Bazı öğretmen sendikaları da bulduğu her yanlış için ayrı açıklama yapmayı adet edinmişler. Tabii ki hatalar belirlenmeli, bunların giderilmesi için öğretmen sendikaları da üzerine düşeni yapmalı. Geçenlerde Ağrı Dağının bir kitapta Ararat olarak yazıldığı yer aldı. Bununla ilgili açıklama yapan sendikanın genel başkanı, o kitapla ilgili incelemeyi yapan, o müthiş hatanın ders kitabında yer almasını sağlayan, ya da o hatayı gözünden kaçıranların genel başkanı olduğu sendikanın üyeleri  olduğunu da açıklamalıydı.
 
Milli Eğitim Bakanlığı "Ders Kitapları Seçimi Yönetmeliği"nde köklü değişikliğe gidiyor. Yeni düzenlemenin amacını ve getirilmek istenen yeniliklikleri öğreniyorum.

İşte bazı ayrıntılar;

PUAN UYGULAMASINA SON
Bir dersin ders kitabı olarak Talim ve Terbiye Kurulu'nda incelemeye alınabilmesi için en az 80 ve üstünde puan alınması gerekiyor. 80'in altında puan alınması durumunda bu kitaplar dikkate alınmıyordu. Puanı 80-90 arasında olanlar ise içindeki hataları gidermesi için yayınevlerine "düzeltme süresi" tanınıyordu. Yeni yönetmelikte, gelen ders kitabı "ders kitabı olmaya uygun olmazsa" bile içindeki hataların giderilmesi için yayınevine iade edilecek, nerelerde ne gibi düzeltmeler yapılacağı da belirtilecek.;

ÖĞRETMEN VE ÖĞRETİM ÜYELERİ
Yeni yönetmelikte, ders kitaplarının Talim ve Terbiye Kurulu'na gelmeden önce ilgili dersin üniversitelerin ilgili bölümlerinde incelenmesi ve oradan "geçer" not alması öngörüldü. Ancak, bu uygulamaya "karşılıksız inceleme olmayacağı" gerekçesiyle karşı çıktı. Bakanlık, ise incelemede görevlendirilecek öğretim üyelerine, öğretmenlere ücrnet ödeneceğini bildirdi. Bunun üzerine üniversiteler bu çalışmalara katılmayı benimsedi.

Ders kitabı için Talim ve Terbiye Kurulu'na gelen kitap, teorik ve uygulama yönünden incelenmesi için üniversite ve alan öğretmenlerine gönderilecek. Orada yapılacak inceleme sonuçları Talim ve Terbiye Kurulu'na gelecekt ve bu kez kurulda görevli öğretmenler inceleyecek. Yayınevleri, inceleme yaptıracağı her kitap için ödeme yapacak. Halen bin YTL olan ödemenin, yeni düzenlemeyle 2 bin YTL'den az olmayacağı bildirildi.

KİTAPLAR GİDİP-GELECEK
Talim ve Terbiye Kurulu, ders kitabında hata buldukça bunların düzeltilmesi istenecek. Verilen sürede yayınevi düzeltmeleri yaptıktan sonra başvurusunu yeniden yapacak. Getirilmek istenen yönetmelik için bazı yetkililer, "Ders kitaplarını Talim ve Terbiye Kurulu yazmış olacak" dediler. Bazı yetkililer, "çıkar ilişkilerini ortadan kaldırmak" adına bu tür düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduğunu söylediler.
Mevcut uygulamada, ders kitapları için yayınevleri belirlenen tarihnler arasında başvurularını yapıyordu. Yeni düzenlemede ise yayınevleri istediği zaman kitabını Talim ve Terbiye Kurulu'na incelemek amacıyla gönderebilecek.

Haberin Devamı

YÖNETMELİK TASLAĞINA TEPKİ:  YENİLGİNİN RÖVANŞI MI ALINIYOR?
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik değişikliğine özellikle ders kitaplarını inceleyen bölümlerde çalışan öğretmenlerden tepki geldi. İşte bu konuda bize ulaşan tepkiler ve gerekçeleri:

Talim Terbiye Kurulu Başkanlığında istediği yapılanmayı bir türlü gerçekleştiremeyen Bakan Çelik, Ders Kitapları İnceleme Yönetmeliğini tekrar değiştirmeye çalışarak Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının kitap inceleme görevine son vermeye yönelik bir adım daha attı. İrfan Erdoğan’ın görevinden alınmasından sonra yerine gelen ekip tarafından  alelacele hazırlanan taslak yönetmelikte; birçok çelişki ve yönetmeliklere aykırı maddeler bulunuyor. Kitap inceleme birimini tasfiye edilerek buradaki kadrolu öğretmenleri kitap inceleme sürecinde saf dışı bırakılması hedefleniyor..

Haberin Devamı

Bakan Çelik,  en son 2006 yılının eylül ayında yaptırdığı değişiklikle ders kitaplarını inceleme görevini, zamanın Kurul Başkanı Erdoğan’ın karşı gelmesine rağmen Talim ve Terbiye Kurulundan alarak genel müdürlüklere vermişti. Hâlbuki bu görevin, 3797 sayılı yasada açıkça belirtildiği gibi Talim ve Terbiye Kuruluna ait olduğu bilinmekteydi. Bakan Çelik, buna rağmen yasayla Talim Terbiyeye verilmiş olan bir görevi, kendi çıkardığı bir yönetmelikle bu kurumdan almaya çalıştı. Fakat  bu yanlış uygulama  yargıdan dönmüş ve  mahkeme, yönetmeliği iptal etmişti.

Hüseyin Çelik göreve gelir gelmez, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında kadrolu olarak görev yapan 167 öğretmeni görevinden alarak çeşitli okullara sürgün göndermişti. Ancak sürgün edilen bu öğretmenlerin tamamı, yargı kararıyla görevlerine geri döndüler. Üstelik bu öğretmenler, sürgünde oldukları dönem alamadıkları ders ücretlerini de faiziyle geri aldılar. Böylece Bakan Çelik sayesinde devlet zarara uğratılmış oldu.

Haberin Devamı

Hüseyin Çelik, mahkeme kararıyla görevlerine dönen öğretmenlere aylarca görev vermeyerek onları boş oturtmuş ve pasifize etmişti. İncelenmesi gereken kitapları, bu iş için devletin kadro verdiği personele değil, kendi getirdiği yandaş öğretmenlere yaptırmış, Talim Terbiye Kurulu bu dönemde de ders kitaplarıyla ilgili usulsüzlüklerin ayyuka çıktığı bir dönem yaşamıştı.

Öyle görülüyor ki Bakan Çelik daha önceden gönderdiği ancak mahkeme kararıyla geri dönen öğretmenlerin görev yaptığı inceleme merkezini devre dışı bırakma ısrarını sürdürüyor.  Bu düşüncesini eski Başkan Profesör İrfan Erdoğan’a uygulatamadı. Şimdi bu öğretmenlerin sürülmesine ilişkin daha önceden yapılan operasyonda da rol oynamış olan kişilerle  hayata geçirmeye çalışıyor.

Haberin Devamı

İşte yeni yönetmelikle ilgili bazı kaygıları da aktardım. Yönetmeliğe son şekli verilmeden önce kuşkusuz eleştiriler de dikkate alınacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!