Güncelleme Tarihi:
Rölativizm, antik dönemde ortaya çıkan birçok felsefi akımın da temel öğretilerinden biri olmuştur. Örneğin septik (kuşkucu) filozoflar görecelik öğretisinin ilkelerine bağlı kalmış ve şüpheyi hakikate ulaşmanın tek yolu olarak görmüştür. Immanuel Kant'ın kurduğu Kritisizm doktrinde ise hiçbir bilgi yeteri kadar araştırılmadan ve kritiği yapılmadan doğru kabul edilmez. Rölativizmin temelinde de ''şüphe'' ve ''eleştiri'' yer alır. Bu akımda yer alan filozoflar hem nesneler hem de idealar dünyasındaki tüm bilgilerin sorgulanması gerektiğini savunmuştur.
Rölativizm Nedir?
Rölativizm başta bilgi olmak üzere evrendeki her şeyin öznel ve göreceli olduğunu savunan öğretidir. Albert Einstein'ın geliştirdiği ''Özel Görelilik Kuramı'' sadece fizik değil felsefe alanında da büyük değişimlere yol açmıştır. Zamanın hareket ve maddelerin konumuna göre değişkenlik gösterdiği bir evrende, en temel fiziki yasalar bile mutlak değildir. Bu nedenle sadece soyut kavramlar değil soyut olguların da gerçekliği sorgulanmalıdır.
Rölativizm akımının ilkelerine karşı tez üreten birçok felsefe dalı ortaya çıkmıştır. Bunların başında Materyalizm ve Rasyonalizm öğretileri gelir.
Görecilik Ne Demek?
Alman düşünür Friedrich Nietzsche, herhangi bir akıma bağlı olmamasına rağmen birçok felsefi oluşumu etkilemiştir. Ahlakın Soy Kütüğü Üzerine adlı kitabında ''Ahlak yoktur, olayların ahlaki yorumu vardır.'' yazar. Bu cümleden hareketle evrensel ahlak yasasından bahsetmek mümkün değildir. Bir kültür için gerekli ya da normal karşılanan bir gelenek, başka bir kültür için tamamen yanlış ya da lüzumsuz olabilir.
Felsefede Rölativizm (Görecilik) Akımı Özellikleri
Felsefede rölativizm şüphecilik ve gizemcilik gibi felsefi akımların düşünsel alt yapısını oluşturmuştur. Rölativist filozoflar hem ampirizme hem de rasyonalizme karşı çıkmıştır. Özellikle sofistler, deneyimin ve aklın gerçek bilgiye ulaşma konusunda yetersiz olduğunu öne sürmüştür. Onlara göre akıl da duyu organları gibi yanıltıcı olabilir. İnsanların herhangi bir konuda ortak karara varamamış olması da bunun en büyük ispatıdır. Aynı şekilde deneyimler de öznel yargılardan oluşur ve kesinlik bildirmez. Bir bilginin ''doğru'' ya da ''yanlış'' olma ihtimali eşittir.
Felsefede rölativizm akımının temsilcileri ve eserleri:
Friedrich Nietzsche - İnsanca Pek İnsanca, Ecce Homo, Öğretim Kurumlarının Geleceği Üzerine, Ahlak Dışı Anlamda Doğruluk ve Yalan Üzerine
Herakletitos - Kozmik Fragman
John Stuart Mill - Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler, Kadınların Özgürleşmesi, Din Üzerine Üç Deneme
Rölativizm Akımının Kurucusu ve Temsilcileri
Rölativizm akımının kurucusu olarak Antik Yunan döneminde yaşamış olan Pratogaras'tır Günümüze kadar ulaşmış olan ''Her şeyin ölçüsü insandır'' sözü, rölativizmi özetler niteliktedir. Pratagoras'a göre, evrendeki her şey kişiden kişiye göre değişir. Algılanan gerçeklik ile var olan gerçeklik birbiriyle her zaman örtüşmeyebilir. Bunun sağlamasını yapmak da yine öznel yargılara dayandığı için mutlak gerçeklikten bahsedilemez.
M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış olan Herakleitos da rölativizm akımının temsilcileri arasında yer alıyor. ''Her şey akar'' ve ''Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz'' sözleri ile gerçekliklerin zamana ve mekana göre değiştiğini ifade etmiştir. Herakleitos'a göre, birey, savunduğu şeylere bir zaman sonra karşı çıkabilir. İnsanın kendi içinde yaşadığı karmaşa, mutlak gerçekliğin var olmadığının ve asla var olmayacağının kanıtıdır. Bununla birlikte bir tarihte toplumların normal karşıladığı bir gelenek, başka bir yüzyılda tuhaf karşılanabilir. Tüm bunların toplamında her bilginin ve kavramın, zamana, mekana ve insana göre değiştiği kabul edilmelidir.