Güncelleme Tarihi:
Şemdinli ilçesine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Yufkalı köyünde, ikisi kendisi gibi görme engelli beş kardeşiyle birlikte yaşayan Kayser, her gün taşımalı eğitimle köylerine beş kilometre uzaklıkta bulunan Güzelkonak Yatılı Bölge Ortaokulu’na geliyor. Anne ve babası akraba evliliği yapan 6’ncı sınıf öğrencisi Kayser, gösterdiği çaba ve derslerindeki başarısıyla herkes tarafından seviliyor.
En büyük desteği ise bir yıl önce İstanbul’dan Şemdinli’ye gelen resim öğretmeni Reyhan Karaçavuş’tan alıyor. Kayser, karanlık dünyasına ışık olan öğretmeniyle yaşadığı dostluğun mutluluğunu yaşarken, öğretmen Karaçavuş, bu diyaloğun daha önce görme engellilere yönelik aldığı eğitimlerden kaynaklandığını söyledi. Kayser’in ilk dersine girdiğinde ona yardım edebileceğini hissetiğini anlatan Karaçavuş, dersler de Braille Alfabesi’yle başladığını söyledi.
‘İLK TANIŞMA İÇ AÇICI DEĞİLDİ’
Kayser’in içinde bulunduğu durumundan dolayı daha önce hiçbir şey öğrenemediğini, bildiklerinin ise sadece öğretmenlerinden duyduklarından ibaret olduğunu belirten Karaçavuş, bunun üzerine okul idaresiyle görüşüp Kayser’le özel olarak ilgilenmeye başladığını anlattı. Kısa zamanda çok yol aldıklarını söyleyen Karaçavuş, şöyle konuştu:
"İzin verilmesi üzerine ve gönüllü olarak hafta sonları evde derslerimize başladık. Tabi bunun öncesi var. Kayserle ilk tanışmamız çok da iç acı değildi. Ben görsel sanatlar öğretmeniyim ve bununla birlikte Kayser bana ‘Bütün öğretmenler bana bir şeyler öğretiyor. Ama sen bana bir şey öğretmiyorsun benim eksiklerimi çok fazla yüzüme vuruyorsun’ demişti. Bu da benim çok zoruma gitmişti. Kayser için bir şeyler yapmalıydım ve yapmaya başladım. Hafta sonları evde derslere başladık. Ve adım adım ilerledik.
ÖĞRENDRİKÇE ÖZGÜRLEŞİYOR
Bu yıl Kayser’e bastonla yürümeyi, saçlarını tarayıp toplamasını ve yemek yapmayı öğretim. Kayser ise öğrendikçe özgürleşti. Kayser’in kendisini tamamen idame etmesini istiyorum. Kayser’e gerek yemek yapabilme, saçlarını toplama, tırnaklarını kesebilme, ayakkabı bağcıklarını bağlayabilme gibi gündelik işleri de öğretmeye başladım. Bana ‘Öğrendikçe kendimi daha özgür hissediyorum’ demişti. Bunlar benim Kaysere kattıklarım. Bunların dışında onun da bana öğrettikleri var. Umudu, umutla sarılmayı, hayata devam etmeyi ve sürekli olarak yılmadan öğrenmeyi bana Kayser öğretti. Biz yetişkinler, çocuklardan çok şey öğreniyoruz. Aldığım duyumlar da beni çok mutlu ediyor. İnsanlara söylemek istediğim ise şu; elinizi taşın altına koymaktan korkmayın. Çekinmeden, usanmadan, yılmadan, üşenmeden iyiliğe devam etmeliyiz ve biz iyiliğe devam ettikçe arkamızda kitleler oluşacak. Bununla birlikte iyilik yayılacak ve çoğalacak ve dünya daha güzel bir hale gelecek."
ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYOR
Kardeşleri iki yaşındaki Mevlana ile 14 yaşındaki ablası Kevser’in de kendisi gibi görme engelli olduğunu anlatan Kayser ise okuyup, öğretmen olmak istiyor. Kayser, "Eskiden arkadaşlarımdan bana hikaye okumalarını istiyordum. Şimdi kimseden hikaye okumalarını istemiyorum. Kendim okuyorum, çok özgürüm, Reyhan hocama teşekkür ediyorum. İnşallah benim de bir mesleğim olur. Benim gibi görme engelli kardeşime yardım etmek istiyorum. Hayata geç başlamasın ve hiç ağlamasın. Evde elinden tutuyorum yürütüyorum. O da bana güvenerek rahat rahat yürüyebiliyor. Kardeşim beş yaşına gelmeden ona okumayı ve bastonla yürümeyi öğreteceğim. Bazen de kardeşimi güldürüyorum" dedi.