Güncelleme Tarihi:
Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki işbirliği çerçevesinde hayata geçirilen Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı kapsamında rehber öğretmenlere eğitim verildi.
Antalya'nın Alanya ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen eğitimde programında, bağımlılık alanlarına göre her ilden 5 formatör adayına Yeşilay'ın uzmanları tarafından eğitimler verildi.
Formatör adaylarının derslerine giren Yeşilay Genel Müdürü Savaş Yılmaz, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı çerçevesinde geçen yıl 11 milyon öğrenci ve 2 milyon veliye ulaştıklarını söyledi. Bu yıl programda 250 civarında formatör adayı rehber öğretmenin eğitildiğini dile getiren Yılmaz, Batı Trakya'da yaşayan öğretmenlere de bu bilgilerin aktarılması için Batı Trakya Türklerinden 10 kişilik bir öğretmen grubunun eğitime alındığını belirtildi.
Programı dünyada ilk kez hayata geçiren kuruluşun Yeşilay olduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye'de standart bir eğitimin oluşturulması ve bunun da yaygınlaştırılmasını istediklerini dile getirdi. Yılmaz, bağımlılık çeşitliliği anlamında en kapsamlı eğitim programını uyguladıklarını söyleyerek şöyle konuştu:
"Teknoloji, tütün, alkol, uyuşturucu bağımlılığı ve sağlıklı yaşam modüllerinden oluşan bu program çeşitliği dünyada bulunmuyor ve bunları da anaokulundan başlayarak her yaş grubu için farklı ele aldık. Farklı içerikler geliştirdik. Bugün anaokuluna giden çocuk, teknoloji bağımlılığı ve sağlıklı yaşam nedir ile ilgili bilgi alırken liseye giden bir çocuk da teknoloji, uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlılığıyla ilgili rehber öğretmen aracılığıyla bir bilgilendirmeye tabi tutuluyor."
Bağımlılığın küçük yaşta başlaması nedeniyle eğitim modülünü anaokuldan başlayarak hazırladıklarını dile getiren Yılmaz, çocuğun teknolojiyi nasıl faydalı kullanabileceğini ve hayatının ne kadarına teknolojiyi sokması gerektiğini bilmesinin önemli olduğunu söyledi. Teknoloji bağımlılığının bölgelerinde ve Müslüman toplumlarda diğer ülke ve toplumlara göre daha yaygın olduğunu anlatan Yılmaz, "Televizyon ve bilgisayar ekranlarında, sosyal medyada çok fazla vakit geçiriyoruz. Bunların etkisi de uyuşturucu ve alkol bağımlılığına benziyor. Kişi sosyal anlamda toplumdan uzaklaşıyor. Hayatını idame ettirmesi gereken vakti daha çok onlara ayırıyor. Yemek bile yemiyor, oyun oynuyor. Derslerine çalışmıyor. Sonuç olarak herhangi bir bağımlılık türüyle benzer etkileri oluyor" dedi.
"Anne ve babaya çok iş düşüyor"
Yılmaz, büyüklerin yaşadıkları hayatı çocuklarına da empoze etmelerinin doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı. Anne ve babaların zaman zaman kolaya kaçtığının altını çizen Yılmaz, şöyle konuştu:
"Çocukla ilgilenmiyoruz. Çocuğun ilgisini başka yerlere çekmek yerine daha kolaycı bir yaklaşımla teknolojiye yönlendiriyoruz. Böylece de çocuğun ona bağımlı olmasının önünü açıyoruz. Bu yüzden anne ve babaya çok iş düşüyor. Çocuklarımızla doğru iletişim kurmalı ve onları pozitif şeylere yönlendirmeliyiz. Bugün genç bir erkek spor yapıyorsa, kültürel etkinliklerde bulunuyorsa zaten hayatının boşluklarını doldurmuş oluyor ve bu tür bağımlılık yaratan şeylere yaklaşmıyor. Çocuk sokağa çıkıyorsa, yüzüyorsa zaten teknolojiye sosyal medyaya zaman ayırması olmayacak."
"İşe teknolojiyi doğru kullanarak başlamalıyız"
Türkiye'de ciddi bir teknoloji kullanımı sorunu olduğunun altını çizen Yılmaz, en çok internet kullanan, en çok cep telefonu ve tableti olan, sosyal medya hesabı en çok olan ülkelerin başında geldiğini söyledi.
Bugün daha konuşmaya bile başlamayan çocukların tabletle oynadığını söyleyen Yılmaz, "3 yaşından küçük çocuklar kesinlikle teknoloji ile tanıştırılmamalı. Bu gelişim için ciddi bir risk. Keza belli bir yaşa gelmiş çocukların da günde 2 saatten fazla teknoloji ve ekranla ilgilenmemesi gerekiyor. Bunları sağlamadığınızda çocuğunuz bağımlılık riski ile karşı karşıya demektir. Bu yüzden işe teknolojiyi doğru kullanarak başlamalıyız" dedi.