Güncelleme Tarihi:
Geçen öğretim döneminde, Sadıka Sabancı İlköğretim Okulu 1/C sınıfı öğretmeni Gülay Şener, yaramazlık yaptığı gerekçesiyle, iddiaya göre öğrencisi Ş.G.’yi dövüp gözünü morarttı. Boşandığı eşinden olan oğlunun halini eve gelince fark eden anne 33 yaşındaki Nazan Durna, öğretmen hakkında suç duyurusunda bulundu. Okul Müdürü Mustafa Aktürk’ün araya girmesiyle Durna davasından vaz geçmesine rağmen, öğretmen aleyhinde ‘Küçük yaşta çocuğa şiddet’ suçundan kamu davası açıldı. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava devam ederken, Ş.G. nin sınıfı da değiştirilmeyip, 2007- 2008 öğrenim döneminde aynı sınıfta aynı öğretmenle eğitimine yeniden başladı.
BU NASIL ÖDEV? MÜDÜR: ARADA KALDIM İddialar üzerine görüşmek istediğimiz Gülay Şener’in basının karşısına çıkmasının öğretmeni yıpratacağını belirten Sadıka Sabancı İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aktürk, öğretmen ile öğrenci velisi arasındaki dava nedeniyle okulda sürekli gerginliğin yaşandığını söyledi. Okul yöneticisi olarak gerekli girişimleri yaptığını söyleyen Aktürk, öğretmen aleyhine olan açılan davadan sonra tarafları bir araya getirip görüştüğünü ancak sonuç alamadığını, bunun üzerine öğrenciyi başka bir sınıfa nakletmek istediğini anlattı. Ancak anne Nazan Durna’nın, ‘Öğretmenimizden memnunuz’ diyerek, diğer sınıf öğretmenlerinin de ‘Benzer sorunlarla karşılaşabiliriz, bu nedenye öğrenciyi okutmak istemiyoruz’ itirazları üzerine Ş.G.’nin aynı sınıfta eğitimine devam ettirildiğini vurgulayan Aktürk, yargı aşamasında olması nedeniyle de olayla ilgili açıklama yapmak istemediğini kaydetti. ALTINI ISLATMAYA BAŞLADI
Öğretmen Gülay Ş.’nin çok başarılı bir eğitimci olduğunu savunan Müdür Aktürk şunları söyledi:
“Veli önce dava açtı, sonra dilekçe vererek şikayetinden vaz geçtiğini söyledi. Biz her ihtimale karşı öğrencinin sınıfını değiştirmeyi teklif ettik, ama memnun olduğunu söyleyerek kabul etmedi. Bunun üzerine aynı sınıfa verdik. Ama daha sonra Nazan Durna sınıf değiştirme konusunda tekrar talepte bulundu. Bu defa da diğer öğretmen arkadaşlar öğrenciyi okutmak istemedi. Ben arada kaldım. Bunun çözülmesi için de Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Muhakkik (Hakem) tayin edilmesini istedim.”
Olaydan sonra çocuğunun geceleri ağlayarak uyanıp, “Öğretmenim bana kızmasın” dediğini ileri süren Nazan Durna, “Gece altını ıslatıp, ağlayarak uyanıyor. Okula gitmemek için bahaneler uydurup, öğretmeninin ve arkadaşlarının kendisini istemediğini söylüyor. Çocuğumun psikolojisi bozulmaya başladı” dedi.
Yargılanmasından sorumlu tuttuğu öğrencisine, “Seni bu okulda istemiyorum, anneni de görmek istemiyorum. Gidersen ben de arkadaşların da çok memnun olacağız” diyerek psikolojik baskı yapmaya başladığı iddia edilen öğretmen Şener, geçen çarşamba günü de Ş.G.'ye kendi el yazısı ve kırmızı kalemle 5 sayfa ‘Bir daha hırsızlık yapmayacağım’ cümlesini yazma ödevi verdi.
Bu ödevi gören anne Nazan Durna, çocuğunun baskı altına tutulduğunu, psikolojinin bozulduğunu iddia edip öğretmen hakkında bir kez daha dava açacağını söyledi. Oğlunun hırsızlık yapmadığı halde, böyle bir cümleyi 5 sayfa yazdırmanın haksızlık olduğunu ileri süren Durna şöyle konuştu:
“Öğretmen sınıfta derse katılmasına müsaade etmediği, parmak kaldırdığı zaman görmezden geldiği çocuğumu psikolojik baskı altında tutuyor. Oğluma son olarak da, “Bir daha hırsızlık yapmayacağım’ cümlesini 5 sayfa yazması için ödev vermiş. Oğlum hırsızlık yapmış ise beni çağırıp görüşmesi gerekirdi. Böyle bir talep ve şikayet gelmedi. Hırsızlık yapmayan bir çocuktan, üstelik arkadaşlarından da istemediği ödevi istemesi öğretmenin kötü niyetini ortaya koyuyor. Defterinde ‘bir daha hırsızlık yapmayacağım’ yazan cümleyi gören oğlum kendisini hırsız gibi hissetmeye başladı. Psikolojik baskısı nedeniyle öğretmeni dava edeceğiz.”