Güncelleme Tarihi:
Proletarya kelimesi Latince bir sözcük olan Proles'ten türetilmiştir. ''En alt sınıf'' anlamına gelen bu sözcük, zor koşullar altında çalışan kişileri tanımlamak için kullanılır. Birçok kaynakta işsiz, evsiz, sigortasız çalışan, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan kişiler de Proletarya sınıfına dahi edilmiştir.
Proletarya Ne Demek?
Proletarya kısaca işçi sınıfı demektir. Özellikle fabrika ve madenlerde çalışan kişileri tanımlamak içim bu ifade kullanılmıştır. Marksist - Leninist görüşe göre bir devrimin başarılı olması için işçi sınıfının ayaklanması şattır. Bu nedenle Karl Marx ve Friedrich Engels'in birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto'da dünyanın tüm işçilerine birleşme çağrısı yapılmıştır. Sadece bir ülke ya da bölge ile sınırlı kalan ayaklanma, devrimi getirse bile sürekliliği getirmez.
Proletarya Diktatörlüğü ve Devrimi Nedir?
Kısaca proletarya diktatörlüğü ezilen çoğunluğun, azınlığın iktidarına son vermesi ve devlet yönetimini ele geçirmesidir. Proletarya devrimi fikri Friedrich Engels ve Karl Marx tarafından geliştirilmiş ve Vladimir Lenin tarafından uygulanmıştır. 25 Ekim 1917 tarihinde gerçekleşen ve ''Ekim Devrini'' ya da ''Bolşevik Devrimi'' adıyla bilinen ayaklanma sonucu Çarlık Rusya'sı yıkılmış ve Rusya'da sosyalist rejime geçilmiştir.
Proletarya Diktatörlüğü iki aşamadan oluşur. İlk aşamaya sosyalizm, ikinci aşamaya ise komünizm adı verilmiştir. Bu iki kavram tarih boyunca birbirine en çok karıştırılan kavramlar arasında yer almıştır. Esasında sosyalizm, komünizmin bir aşamasıdır. Vladimir Lenin, ''Devlet ve Devrim'' adlı kitabında iki kavram arasındaki temel farkları proletarya diktatörlüğü ile birlikte açıklar.
İlk aşamaya ''devleti söndürmek'' adını veren Lenin, bu aşamada proletaryanın devletin tüm yönetim birimlerini ele geçirdiğini ifade eder. Ancak, bu söz konusu devrimin sadece ilk ayağıdır. İkinci kısımda devletin tasfiye sürecidir. Bu alanda anarşizm ile komünizm görüşleri birbirleriyle çatışır. Anarşistler, önce devletin kurulduğunu sonra sınıfların devlet eliyle oluşturduğu görüşünü savunur. Komünistler ise önce sınıfların oluştuğunu ve burjuvalar ile kapitalistlerin çıkarların korumak adına devleti kurduğunu iddia eder. Buna göre proletaryanın ele geçirdiği diktatörlük geçici bir aşamadır. Devlet ele geçirildikten sonra herkes eşit olacağı için ''sınıflar'' ortadan kalkar. Sınıfların yok olduğu bir toplamda devlet de işlevini yitirir ve sosyalizmden komünizme geçilir.