Güncelleme Tarihi:
İTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nü bitiren, ardından MIT ile Harvard’da yüksek lisans ve doktora yapan Prof. Dr. Mehmet Toner, sağlıkta çığır açan çalışmalara imza atan, Türkiye’nin dünyadaki gururu olan bilim insanı. Çalışmalarına hâlen Harvard-MIT Üniversiteleri Sağlık Bilimleri ve Teknolojileri alanında devam eden Prof. Toner’in geliştirdiği mikroçip, kandaki kanserli hücrelerin kısa sürede teşhis edilmesini sağlayarak, hastalığın yayılmasını ve ölümleri engelliyor. Prof. Dr. Toner, Üsküdar SEV İlköğretim Kurumları’nın tam donanımlı bireyler yetiştirme hedefiyle bilimle geleceğin liderlerini buluşturduğu çevrimiçi söyleşide öğrencilerle bir araya geldi. Deneyimlerini paylaşan, soruları yanıtlayan Prof. Toner, yol gösterecek, ışık tutacak tavsiyelerde bulundu.
İşte, Prof. Toner’in öğrencilere ilham veren tavsiyeleri:
‘BİLİNMEYENLE UĞRAŞAN İNSAN’
“Bilim insanı; bilinmeyenlerle uğraşan, doğruyu arayan, meraklı insan demektir. İster sosyal bilimler ister politika bilimi olsun; her sahada bilinmeyenleri ortaya çıkarmaya çalışanlara bilim insanı denmeli.
BİZİ İLGİLENDİREN BUZDAĞININ ALTI
Bilimi bir buzdağı gibi düşünürseniz; biz buzdağının görünmeyen alt kısmıyla ilgileniriz. Buzdağının tepesi yani su yüzünde olan kısmı yüzde 10 civarındadır ama yüzde 90’ı aşağıda. İşte bilim insanı o yüzde 90’ı merak eder, görünen yeri değil.
KANSERDE BİLİNMEYENİN PEŞİNDEYİZ
Kanserin kandan yayıldığı aslında ilk olarak 1869 yılında gösteriliyor. Biz de kanserli hücreler kanda dolanıyorsa onları nasıl bulabiliriz dedik. Yani bilim insanın yapması gereken şeyi yaptık; bilinmeyen bir yere gitmek üzere yola çıktık. Bugün geldiğimiz noktada da kanserde çok büyük atılımlar var, gelecek çok iyi görünüyor. Yakın zamanda kanser kronik bir hastalık gibi olacak. İşte bunlar bilimin sayesinde oluyor.
BİZİMKİSİ BİR SABIR YOLCULUĞU
Kanserde mikroçiple yaptığımız kandan teşhis yöntemi için biz 2000’lerin başında yola çıktık. Öyle hiçbir şey bir anda bulunmadı. Bir bilim insanı olmanın en önemli temel taşlarından biri sabırlı olmaktır. Çabuk çözülen sorunla uğraşmaz bilim insanı. Bizimkisi merak ve sabır yolculuğudur. Önüne her engel çıktığında yolunu değiştirmeyi değil, engeli aşmanın yollarını aramalıyız.
MERAKLA ÖĞRENİLENLER UNUTULMAZ
Meraklı olmayan bir insan öğrenemez. Sınavda iyi not alırsınız ama bilgiyi aklınızda tutamazsınız. Oysa merakla öğrendiğiniz şeyi unutmazsınız. Unutmadığınız gibi daha da çok öğrenmek istersiniz. Meraklı olmayı öğretin kendinize, okuyun, bolca soru sorun.
FARKLI BİLGİLER YENİ FİKİRLER GETİRİYOR
Bazen çok bildiğin konu olunca rutine düşebiliyorsun. Ama yeni şeyler öğrenip, buradan edindiğiniz birikimle daha farklı çözümler geliştirebiliyorsunuz. Örneğin ben, doku mühendisliğinden düşük sıcaklık biyolojisine, mikro akışkandan nano teknolojiye kadar birçok konuyla ilgileniyorum.
İÇGÜDÜNÜZÜ ÇALIŞARAK GÜÇLENDİRİN
Hayatınızı değiştiren önemli kararları aslında içgüdünüzle veriyorsunuz. Ama içgüdüyü güçlendirmeniz gerekiyor; bunun için de meraklı, bilgili ve çalışkan olmalısınız. İçgüdü kendiliğinden gelmiyor, çok çalışmanız gerekiyor ki doğru kararları verebilesiniz.
KARARLARINIZI KENDİNİZ VERİN
Öğretmenleriniz, anne-babalarınız, akrabalarınız size fikirler verecek. Dinlemesini öğrenin, kulaklarınızı açık tutun, herkesi dinleyin ama ondan sonra kararınızı kendiniz verin.
HAYAT MEŞAKKATLİ BİR YOLCULUK
Çalışmadan başarı gelmez. Hayatta başarıya ulaşmak, meşakkatli bir yolculuğa çıkmaktır. Ben ABD’ye geldiğimde makine mühendisliği bitirmiştim. Hedeflediğim alan için Harvard Tıp Fakültesi ile MIT arasında tıp fakültesinin yarısını bitirdim. Anatomi, patoloji, biyoloji öğrendim, o sahaların hepsinde kendimi geliştirmek zorunda kaldım.
HÜCREYİ PICASSO’NUN RESMİ SANDIM
Mühendislikten gidip kendimi tıbbın içine attığım zaman mutlu hissettim. Hiçbir şey bilmiyordum; mesela ilk girdiğim biyoloji dersinde, hocanın gösterdiği hücre slaydını Picasso’nun resmi sandım. Tıp konusunda bu kadar bilgisizken, çalışkan, öğrenmeyi seven biri olarak başarıya ulaşabildim.
RİSK ALMAKTAN KORKMAYIN
Hayat siyah ve beyazdan oluşmuyor. Başarı ve başarısızlık da o kadar kesin sınırları olan kavramlar değil. Başarısızlıktan korkarsanız risk almasını öğrenemezsiniz, o zaman da başarıya gitme yollarınız kısıtlanır. Risk alınca düşeceksiniz, canınız acıyacak ama bunlardan korkmayın.
TÜRK GENÇLİĞİ ÇOK ATILIMCI
Gençken risk alıp yeni şeyler kurabilir, atılımcı olabilirsiniz. Türkiye, dünyanın en genç ülkelerinden biri. Bu anlamda çok şanslıyız. Ayrıca Türk gençliği çok atılımcı, dünyanın her ülkesini gezdim, bambaşka genç ve atılımcı bir ülkemiz var, ne mutlu bize.
İNSANLIK İÇİN AMAÇ EDİNİN
Okulda size bir temel veriyoruz ama her şeyi öğretmemiz mümkün değil. Siz hayatınız boyunca güzel vasıflar edinmeye çalışın. Hayal kurmayı, amaç edinmeyi öğrenin. Ama amacınızın içine kendinizi sokmayın; bu, başarısızlığın en büyük reçetesidir. Amacınız ‘Ben Nobel ödülü alacağım’ değil, ‘İnsanlığa ve dünyaya ne yapacağım?’ olmalı. Hayaliniz ve amacınız kendinizden büyük olsun.
KALBİNİZİN SESİNİ DİNLEYİN
Hayat, uzun bir maraton. Kalbinizi kullanarak karar verirseniz, daha kolay bir yolculuk haline geliyor. Mesela ben kanser dışında organ nakli, AIDS, hamilelik öncesi testler gibi kendi bilgilerimle insanlığa faydalı olabilecek çok çeşitli alanlarda çalışmalar yapıyorum.
YARATICILIĞINIZI GELİŞTİRİN
Beyninizin her tarafını, özellikle kreatif kısmını çalıştırın. Yaratıcılık kısmını çalıştırmak için müzik, resim, sanat gibi farklı alanlara ilgi gösterin, bol bol kitap okuyun.
HAYATINIZA DOKUNAN MELEKLERİNİZ OLSUN
Benim hayatımda, bana dokunan, aklımda bambaşka planlar varken başka bir yere gitmem için önümü açan meleklerim oldu. İTÜ’de Abdurrahman ve Aksel hocalarımın bana verdiği şevkle çok çalıştım, üniversiteyi bitirdiğimde iki tane dünya literatüründe yayın yapmıştım; çünkü elimden tuttular, yol gösterdiler. Yale’deki bir hocanın yönlendirmesiyle MIT’de biyomühendislik seçtim, benim yolumu değiştirdi. Hayatımda bir kere gördüğüm bir insanın ufacık dokunuşuyla, insan sağlığına ve insanlığa mühendis olarak faydam olur diye bu yolculuğa çıktım. Onlar benim meleklerimdi. Sizlerin de hayatınıza dokunan melekleriniz olsun. Onları arayın ve bulduğunuz zaman sarılın; çünkü insanın hayatını değiştiriyor o güzel insanlar.”