15 gün önce eşini kaybetmişti... Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi

Güncelleme Tarihi:

15 gün önce eşini kaybetmişti... Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2020 13:13

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

stanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Fakültenin kurucu isimleri arasında yer alan Azrak, emekli olduğu 2000 yılına kadar dekanlık görevini yürüttü. 15 gün önce eşini kaybeden 87 yaşındaki Azrak için başta görev yaptığı fakülte ve üniversite olmak üzere pek çok kuruluş tarafından başsağlığı mesajı yayınlandı. Alman asıllı olan eşi Hannelore Azrak’ı 15 gün önce kaybeden Ali Ülkü Azrak yaşamını Türkiye ve Almanya’da geçiriyordu. Azrak çiftinin oğulları Deniz ve Atilla halen Almanya’da yaşıyor.

Prof. Azrak’ın ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu şu mesajı yayınladı:
“Fakültemizde 1995-1998 yılları arasında Dekanlık yapmış olan, fakültemiz emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak Hocamızın Covid-19 pandemisinden dolayı vefat ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhum Hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve İstanbul Üniversitesi camiasına başsağlığı dileriz. Fakültemizin kurucu öğretim üyelerinden olan Prof. Dr. Ülkü Azrak Hocamız, eserleri ve hatırasıyla öğrencilerinde ve meslektaşlarında daima yaşayacaktır.”

Haberin Devamı

ÖĞRENCİLERİ ONU ÇOK SEVERDİ
Bir dönem fakültede Azrak’ın asistanlığını yapan Dr. Öğretim Üyesi Şebnem Sayhan, hocanın yaklaşık 15 gün önce eşini kaybettiğini ve bu duruma çok üzüldüğünü belirtti. Sayhan, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ülkü hoca, hem bilimsel açıdan hem de insan olarak çok iyi biriydi. Bildiklerini kimseden saklamazdı. Onunla birlikte sohbet ederken bile bir şeyler öğrenirdiniz. Sayılı hukukçular arasındaydı. Öğrencileri onu çok severdi. Çok iyi yetiştirirdi öğrencilerini. Onunla birlikte derslere de girdim. Asistanlığım dönemimde çok şey öğrendim. Kısmen Almanya’da yaşardı. Eylülden kasıma kadar Türkiye’de kalırdı. Şubatta gelip, nisan sonuna kadar da kalırdı. Eskiden bazen derslerime gelip konu anlatırdı. Öğrenciler onu tanısın isterdim. Bu yıl ziyaretime geldiğinde nisan sonuna kadar kalacaklarını söylemişti. Yakın zamanda, yaklaşık 15 gün önce eşini kaybetti. Eşinin kaybı ona çok büyük bir yıkım oldu.”

Haberin Devamı

YAKIN ARKADAŞI BURHAN ŞENATALAR ANLATIYOR
Uzun yıllar birlikte çalıştığı Prof. Dr. Burhan Şenatalar da Azrak’ın ardından şunları söyledi:
“Kendisiyle 1981-2000 yılları arasında beraber çalıştık. Odalarımız çok yakındı. Her gün beraberdik. Evlerimiz de yakındı. Bazen eve de birlikte döndüğümüz olurdu. Ülkü Bey’i çok yakından tanıdığımı söyleyebilirim. Hukukun üstünlüğüne çok inanan bir insandı. Çok iyi bir hocaydı. Öğrencilerine yardımcı olan bir hocaydı. Öğrencileri de onu çok severdi. Şu anda tüm öğrencileri çok üzgün. Ülkü Bey ile akademik özgürlük, üniversite özerkliği konusunda daima yan yana olduk. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nde aktif olarak çalıştık. 2001’de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer benim de içinde olduğum akademisyen arkadaşlarımla YÖK üyesi olarak atadı. YÖK’e karşı olan kişilerdik. Bizi reform yapılması amacıyla atadı. Elimizden geldiği kadar olumlu adım atılmasına yardımcı olmaya, olumsuz adımları engellemeye çalıştık. Çok yardımsever ve çok çalışkan bir insandı. Her zaman Türkiye’nin sorunlarıyla ilgilenirdi. Sosyal devlete çok inanan bir insandı. 50 yıldan fazla hocalık yaptı. Farklı kuşaklardan öğrencileri oldu. Zaman zaman Türkiye’ye geliyordu. En son altı, yedi ay önce buluştuk, konuştuk. Son olarak 10 gün kadar önce eşi vefat ettiğinde başsağlığı dilemek için aramıştım. Ben Ülkü Bey hastaneye yattığında ümitliydim. Çünkü belirtileri çok ağır değildi. Ama bu öyle bir hastalık ki tedavi sürecinden de hızlı ilerliyor.”

Haberin Devamı

KİMDİR?
1933'te İstanbul'da doğan Azrak, birincilikle mezun olduğu Vefa Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre gazetecilik yaptıktan sonra, 1958'de aynı fakültenin İdare Hukuku Kürsüsü'nde asistan olarak göreve başladı. 1979'da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nin kuruluş sürecinde 'kurucu öğretim üyesi' olarak yer aldı. 1994'te Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü'ne 1995'te Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığı'na atandı. 1999'da İstanbul Üniversitesi'ndeki görevinden istifade ederek emekliye ayrıldı. Ardından Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığına getirilen Azrak, 2001'de Cumhurbaşkanı tarafından Yükseköğretim Kurulu üyeliğine seçildi ve bu görevini 2005 yılına kadar sürdürdü. Ayrıca, 1994-1999 yılları arasında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Başkan Vekilliği görevinin ardından 2001-2003 yılları arasında Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Danışma Kurulu'nda yer aldı. Türk-Alman Kültür Derneği Başkanlığı, Alman-Türk Kamu Hukuku Platformu üyeliği de yapan Azrak, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu üyeliğinde de bulundu. Almanca ve Fransızca bilen Azrak, 29 Kasım 2007'de Bundesverdienstkreuz Birinci Sınıf Liyakat Nişanı ile taltif edildi.

BAKMADAN GEÇME!