Güncelleme Tarihi:
Radyoaktif kaynaklardan yararlanılarak üretimi gerçekleştirilen paratoner çeşitleri ise 1990 tarihinden sonra kullanılmaya başlanmıştır. İnsan sağlığı ve çevre için zararlı olduğu anlaşılan radyoaktif paratonerlerin üretiminin gerçekleştirilmesi ve kullanılması 2000 senesi itibariyle dünya genelinde yasaklanmıştır.
Paratoner Nedir ve Ne İşe Yarar?
Paratoner, yıldırımlarda birikme durumu söz konusu olan elektrik yükünü toprağa iletmek suretiyle etkisiz hale getiren aparattır. Günümüzde en yaygın olarak kullanılan paratonerler, aktif paratoner adıyla bilinmektedir. İçten yanmalı motorlar vasıtasıyla çalışan bu paratonerler hem ekonomik hem de kullanışlı bir yapıya sahiptir. Paratonerlerin oldukça yüksek teknoloji desteğiyle üretilmiş durumda olan versiyonlarına ise Faraday Kafesi adı verilmektedir.
Türkçedeki karşılığı yıldırım savar olan paratoner, yıldırımlarda birikmiş durumda olan elektrik yükünü toprağa aktarmak işine yarar. Paratoner kullanılması sayesinde yıldırım düşmesi neticesinde oluşabilecek olan can ve mal kayıplarının önüne geçilmektedir. Bu bakımdan paratonerler büyük önem taşıyan aparatlar olarak insan yaşamında önemli bir yere sahip durumdadır.
Paratoner Nasıl Çalışır ve Kim Bulmuştur?
Paratonerin tek katlı binalarda ve müstakil evlerde kullanımı oldukça büyük tehlike barındırdığından bu tip yapılarda kullanımı uygun olmamaktadır. Bundan dolayı genellikle gökdelenlerde ve yüksek binalara kurulumu gerçekleştirilen bir aparat olma özelliği taşımaktadır. Paratonerin kullanıldığı diğer yerler ise sanayi tesisleri ve gemiler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Paratonerler, bir yapının en yüksek konumda olan noktasında monte edilir. Bir paratoner, bir metal uç, bir metal levha ve bir iletkenden meydana gelir. Metal olan levhalar toprağa gömülü duruma getirilir. Paratonerlerin en yüksekte bulunan sivri uç kısmı yıldırımı yakalar, yakalanan yıldırım iletken tel üzerinden toprağa doğru yönlendirilip buradan da metal levha aracılığıyla toprağa dağıtma işlemini gerçekleştirir.
Paratoner, elektriksel kutuplar konusunda son derece önemli araştırmalar gerçekleştiren Benjamin Franklin tarafından bulunmuştur. Yaklaşık olarak 10 yıl süren bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır.