Güncelleme Tarihi:
Aynı şekilde şirketler için de geçerli bir kural bu. Peki ya Korona Krizi? Ülkeler için de fırsatları için de barındırıyor olabilir mi? Bir ülke için kendini geliştirmeye odaklanmak gelişime yatırım yapmak en çok hangi sahaya odaklanmakla mümkün olabilir? Cevapta okurlarla ortak paydada olmayı arzu ederim. Kanaatimce bu saha eğitimdir. Yeniden daha güçlü bir Türkiye’nin yolu, eğitimi iyi planlamasından, insan kıymetlerini en nitelikli şekilde yetiştirmesinden geçiyor.
Eğitim sürecinde akademik sürecin dışında bireyin kendini tanıması, yeteneklerinin farkına varabilmesi, mesleki ve kariyer planlamasını en iyi şekilde yapması çok önemli. Potansiyeli doğru keşfedilemeyen, doğru yönlendirilemeyen bireyler ülkemiz için çok büyük bir kayıp.
Bu süreçte yapılanlar ve yapılması gerekenler olarak önerilerimi sıralamak isterim.
MEB’in Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri adında bir Genel Müdürlük birimi var. Bu birim bakanlığa bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM’lar) ile okullarda görev yapan Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerin çalışmalarını planlamakla da sorumlu. MEB’in bu süreçte belki de en çok ihtiyaç duyduğu branş Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik oldu.
Özellikle psikolojik ve ruhsal destek boyutunda ciddi ihtiyacın doğduğu şu günlerde ilgili genel müdürlük hızlı reaksiyon alarak milyonlarca çevrim içi danışmanlık ve rehberlik desteği hizmetini organize edebildi. Psikososyal Destek Birimleri oluşturuldu. Travma ve krize müdahale ekipleri pandemi sürecinde de görev almaya devam ettiler. Bu yazıyı okuyan veli ve öğrencilerimiz de bölgelerindeki RAM’ların verdiği çevrim içi destekleri araştırmalılar. Telefonla, çevrim içi veya fiziksel ortamda sunulan desteklerden istifade edebilirler. Çocukların evlerde yaşadıkları sıkıntılarla ilgili okul psikolojik danışmanlarından destek almayı ihmal etmemeliler.
Aynı şekilde ilk defa karşılaşılan çevrim içi eğitim döneminde bazen telefonla bazen online süreçlerle ve gerekirse yerel imkanlarla tercih rehberliği hizmeti sunmaya çalıştılar.
Önümüzdeki günlerde ise Lise ve Üniversite sınavlarını ve tercih süreçlerini konuşacağız. O günler gelmeden hem velilerin hem kurumların odaklanması gereken hususlar var.
UZMANLARDAN DESTEK ALINMALI
Milli eğitimin konuyla ilgili iki ana mevzuatı var: Milli Eğitim Temel Kanunu ve Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği.
Bu yasal metinlerde öğrencilerin “İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak” tan bahsediliyor.
Aynı kanunda; “Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır.” denmektedir. Bu kapsamda MEB’in eğitim süreçlerinde ev ortamını iyileştirme, aileyi destekleme süreçlerinde dünyada yaygın olan ‘homeschooling’ süreçlerini değerlendirmesinde yarar var. Ailenin bilinçlenmesi, çocuğun akademik başarısına da sağlıklı tercihler yapmasına da katkı sunacaktır. Ev Okulu Derneği’nin pandemi döneminde gerçekleştirdiği etkinliklere yüzbinlerce kişinin ilgi göstermesinin altında da bu ihtiyaç var. Önerilerim şöyle:
Okullar kademeli olarak açılıyor. Kademeli olarak açılıştan bahseden aynı uzmanlar gerekirse yine kademeli olarak çevrim içi eğitime geçişten bahsediyor. Aylarca evde kalmış ülkemizin dev öğrenci kitlesi aynı zamanda bizim geleceğimiz. Geleceğimizin sağlıklı şekillenmesi bugünlerin iyi planlanmasından geçiyor.