Pandemi ve depremlerden sonra üniversitelerde ilk yüz yüze

Yeni akademik yıl 7 milyon 509 bin 626 öğrenci ve 183 bin 208 akademisyenin kampuslarda yerlerini almasıyla başladı. Üniversitelerde ilk günü İstanbul, Marmara ve Yıldız Teknik Üniversiteleri’nde takip ettik. Kampuslarda, ilk kez öğrenci olanların heyecanı ve halihazırda üniversiteli olanların özlemi hâkimdi. İlk gün kalabalık gruplar halinde bir arada bulunan öğrenciler, açılış programlarına katılmak için uzunca kuyruklar oluşturarak sıra bekledi. Ardından oryantasyon programına katılarak üniversitelerini tanıdılar.

AKRAN DANIŞMANLIĞI
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin son sınıfında okuyan öğrenciler bu yıl yeni başlayan arkadaşlarına danışmanlık verdi. Önümüzdeki birkaç gün daha kampusun belli alanlarında devam edecek danışmanlık hizmetinde, yeni başlayan öğrenciler tecrübeli olanlardan bilgi alıyor. Biyomühendislik 4’üncü sınıf öğrencileri Elif Naz Erturan ve Onur Akıncılar, “Geçtiğimiz yıllarda da böyle bir birim vardı. Bu yıl yeni başlayan akranlarımıza mentorluk yapma görevini biz üstlendik. Bugün en çok sorulan soru açılış programının nerede olacağıydı” diye konuştu. 

KALBİMİZ PIT PIT
Marmara Üniversitesi öğrencileri ise yağmurlu havaya rağmen ilk gün kampuslarında büyük bir yoğunluk oluşturdu. Giriş kapısında kampusa girmek için sıra olan öğrencilerden kimi okulunu özlediği kimi de ilk gün heyecanını yaşamak için geldi. Onlardan biri de Mehmet Akif Uysal’dı: “Çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümünde okuyacağım. Ancak henüz kimseyle tanışamadım. Tek başıma dersin başlamasını bekliyorum. Dün gece heyecandan kalbim ‘pıt pıt’ çarpıyordu  ama şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum.” 

DAVULLU ÇİÇEKLİ AÇILIŞ

Bu yıl 208 üniversitenin büyük bölümünde öğretim aynı anda başladı. Akademik yıl açılışında her üniversitede farklı ve renkli görüntüler yaşandı. Elazığ’daki Fırat Üniversitesi’nde öğrenciler davul ve klarnetle karşılandı. Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş öğrencilere kapıda çiçek verdi. Adana’da Çukurova Üniversitesi’ni kazanan öğrencileri ise akademisyenler otogarda karşıladı. Ege Üniversitesi’nde de bir stant kurularak İzmir’in meşhur ‘boyoz’u dağıtıldı.

OKULU ÇOK ÖZLEMİŞİZ
İstanbul Üniversitesi’ndeyse öğrenciler sabah saatlerinden itibaren derslerine girmeye başladı. Tecrübeli olanlar yeni başlayanlara yol gösterdi. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Odyoloji bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi olan Fidan Taş, “Okulu çok özlemişim, yeniden burada olmak güzel” dedi. 

ÖZVAR’DAN AKADEMİK YIL MESAJI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün tavsiye kararı doğrultusunda 2 Ekim’de üniversitelerde akademik yılın başlamasıyla ilgili bir mesaj yayınladı. Erol Özvar’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşım şöyle: “Pek çok üniversitemizde 2023-2024 akademik yılı güz dönemi bugün itibarıyla başladı. Yeni dönemin kıymetli öğrencilerimize, akademisyenlerimize ve idari personelimize hayırlı olmasını temenni eder, başarılar dilerim.”

4 İLDE KARARI ÜNİVERSİTELER VERECEK
Üniversitelerde öğretim bu yıl ağırlıklı olarak yüz yüze devam edecek. Ancak depremin etkilediği Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’daki yükseköğretim kurumlarında, uygulamalı bilimler dışında öğretimin yüz yüze ya da uzaktan olması bu illerde bulunan üniversitelerin kendi kararına bırakıldı.


BAKAN TEKİN: EĞİTİM MİLLİ BİR İÇERİKLE ŞEKİLLENECEK
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Başakşehir’deki İbn Haldun Üniversitesi 2023-2024 akademik yılı açılış törenine katıldı. İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz ve Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı törende konuşan Bakan Tekin, özetle şunları söyledi: “Önümüzdeki yüzyılı Sayın Cumhurbaşkanımızın bahsettiği gibi Türkiye Yüzyılı yapma uğraşındaysak, bunun gereklerini yapmak durumundayız. Bu gerekliliklerden bir tanesi de kuşkusuz kendi eğitim sistematiğimizi oluşturmak. Bu aynı zamanda Türkiye Yüzyılı manifestosunun en önemli çakıl taşlarından birisi olacaktır. Bizim modelimiz hem insani varoluşumuzun evrensel doğasına uygun ve onu geliştiren bir felsefe üzerine kendisini konumlandıracak hem de ait olduğumuz tarihin, geleneğin ve medeniyetin temel karakteristiğini taşıyan milli bir içerikle şekillenecek.” Beyazıt ŞENBÜK