Güncelleme Tarihi:
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) olarak hayatı normalleştirmek için çok hızlı adımlar attıklarını ifade eden Özer, "Eğitim sistemimiz; yaklaşık 19 milyon öğrencisi, 1.2 milyon öğretmeniyle, aileleriyle birlikte aslında Türkiye'nin örneklemi değil; evrenleri kapsıyor. Depremden etkilenen on bir ilde bizim 7 milyona yakın öğrencimiz, 200 bin civarında öğretmenimiz vardı. Başlangıç anından itibaren okulları açmak için, açmadan öne çadırlarda, konteynerlerde türlü alanlarda eğitimi sürdürmek için büyük çaba sarf ettik. Çok şükür, en büyük şansımız bölgedeki binalar içinde en sağlam binaların okullar olmasıydı. Bölgede 20 bin 868 okulumuz vardı. Bunlardan sadece 24'ü yıkıldı. Dolayısıyla binalarımız depremzede vatandaşların konaklamasında aktif olarak kullanıldı" dedi.
ÇIRAK VE KALFA SAYISI 1 MİLYON 400 BİNE ULAŞTI
Bakanlık olarak bu deprem gündeminden önce üç temel alana ağırlık verdiklerini dile getiren Bakan Özer, şöyle devam etti: "Biri okul öncesi eğitimin güçlendirilmesi, evrenselleştirilmesi, mesleki eğitimin güçlendirmesi ve öğretmenlerin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili her türlü çok da boyutlu desteğin sağlanması. Son bir yıl içinde bu üç alanda da çok ciddi dönüşümler gerçekleşti. Okul öncesi eğitimde beş yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 65'ten yüzde 99'a çıkardık. Mesleki eğitim, Türkiye'nin en kritik alanlardan biri. Yıllardan beri sıkıntıların yaşandığı bir alandı. Zaten dünyada da mesleki eğitim özellikle nitelikli insan kaynağının eğitim açısından tercih etmediği bir alan olarak meydan okuyucu problemleriyle yüzleşen bir eğitim türünü oluşturuyor. Dört yıl önceki görüşmemizde siz özellikle çıraklık eğitimini bakanlığın vermiş olduğu önemi esnek programlamayla ilgili yeni açılımları anlatmıştınız. Biz de 2021 yılının sonunda çok değişik bir açılım gerçekleştirdik ve Türkiye'deki mesleki eğitimdeki çırak kalfa sayısını yaklaşık 160 binden bir yılda 1 milyon 400 bine ulaştırdık. Dolayısıyla iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu çırak kalfa ve usta ihtiyacının karşılanmasıyla ilgili Türkiye çok önemli bir açılım sağladı.”
İki ülke arasında hâlihazırda devam eden iş birliğinin öğretmen eğitimleri alanında da genişletilerek devam ettirilebileceğine inandığını belirten Bakan Özer, Birleşik Krallıkta yaklaşık 500 bin Türk vatandaşının yaşadığını, MEB bursuyla lisansüstü eğitim için yurtdışına gönderilen en çok öğrencinin de bu ülkede bulunduğunu söyledi.
TÜRKİYEDE’Kİ MESLEKİ EĞİTİME ÖVGÜ
Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin İngiltere gündeminin de ilk sıralarında yer aldığını ve bu afetten duyduğu üzüntüyü ifade eden Bakan Gibb, deprem sonrasında Türk hükümetinin yürüttüğü çalışmaların etkileyici olduğunu belirtti. Gibb, özellikle eğitim konusunda bölgedeki öğrencilere ders kitabı, binlerce kırtasiye setinin gönderilmiş olmasının önemli olduğun söyledi.
Birleşik Krallık'ta Türk okullarında okuyan çocukların ve İngiltere'de lisans ve lisansüstü eğitim gören gençlerin kendileri için çok değerli olduğunu vurgulayan Gibb, mesleki eğitim konusuna da değindi. Bakan Gibb, "Çıraklık konusundaki başarılarınız da son derece iyi. Çırak sayısını bir sene içinde 160 binden 1,4 milyona çıkarmışsınız. Biz maalesef bu kadar büyük bir başarıyı kaydedemedik ama biz de bu doğrultuda çalışmayı umut ediyoruz" dedi.
ÖZER, LONDRA’DA BETT FUARI’NI ZİYARET ETTİ
Öte yandan Bakan Özer, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen ve dünyanın en büyük eğitim teknolojileri fuarı olarak kabul edilen BETT Fuarı'nı ziyaret etti. Eğitim ile teknolojiyi buluşturan fuarda ilgililerden bilgi alan Bakan Özer, eğitim bağlamında doğal afetlere ilişkin gerçekleştirilen toplantıda Cambridge Üniversitesi Eğitim Reformu Direktörü Jane Mann, Eğitim Geliştirme Vakfı Başkanı Carl Ward ile diğer uzman kişilerin sunumlarını dinledi.