Güncelleme Tarihi:
OKULLAŞMA TOPARLANDI
MEB bütçesi 2010’da 28 milyar 237 milyon 412 bin TL’yken 2016’da 76 milyar 354 milyon 306 bin TL’ye yükseldi. 2015’te okul öncesine yüzde 1.1, ilköğretime yüzde 35.4, genel ortaöğretime yüzde 8.7, imam hatip dahil mesleki ve teknik ortaöğretime yüzde 14.2 ve yükseköğretime yüzde 23.7 pay ayrıldı. En fazla artış mesleki ve teknik ortaöğretimde oldu.
2015-2016 döneminde 3-5 yaşta net okullaşma oranı yüzde 33.3, 4-5 yaşta yüzde 43. 4+4+4’ten sonra oran düşmesine rağmen, izleyen 3 yılda toparlanma oldu. Hükümetin zorunlu okul öncesi hedefinin gerçekleşmesi için harcamalar artmalı. Sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı çocukların erişimi için, velilerden katkı payı alınmamalı. Okul öncesinin zorunlu olması iller ve bölgeler arasındaki eşitsizlikleri azaltmak için olumlu. Eğitim niteliğinden ödün verilmemeli, dezavantajlılara öncelik tanınmalı.
Özel sektörün payı öğretim desteğiyle gelişti. Ailelerin eğitim harcamasının çoğu özel okula ayrıldı. Özel okulların payı hızla arttı. Ancak bunun eğitimin niteliğinde ilerleme olarak yorumlanması güç. 2015-2016’da ortaöğretimde özel okul payındaki artışta büyük oranda dershaneden dönüşen temel liseler etkili oldu.
DERSTE ‘BİREY’ YERİNE ‘BİZ’
Eğitim desteği tutarı, ortalama özel okul ücretlerinin çok altında. Kamu kaynaklarının, eğitime daha fazla harcama yapabilen üst gelir grubunun yararına harcanması eşitsizlikleri arttıracak bir politika.
2015-2016 öğretim yılında ilk defa uygulanan ‘İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi’ dersinde masallarla değer öğretimine odaklanılması, ‘bireyden başlayan bir anlatım’ yerine, ‘biz olma düşüncesi’nin egemen olması ve güncel sorunların ele alınmaması, dersin potansiyelini zayıflatıyor.
Özel gereksinimli öğrencilerin eğitime erişimi hâlâ sıkıntılı. Bunlar için MEB’in stratejik planında etkili bir tarama ve tanılama sisteminin geliştirilmesi, öğretmenlerin bütünleştirici eğitime ilişkin bilgilendirilmesi gibi stratejiler hayata geçirilmeli.
Ekim 2016 atamalarında rehberlik alanına yeterince önem verilmedi. En çok Doğu’ya atama yapıldığı düşünüldüğünde, dezavantajlı öğrenciler için rehberlik hizmeti önem taşıyor.
2015-2016’da mültecilerin eğitimiyle ilgili olumlu adımlar atıldı. Bu adımların sürdürülebilmesi için niteliğe dönük girişimlere de ihtiyaç var.
Derslik başına düşen öğrenci sayısındaki genel iyileşmeye rağmen, devlet-özel ayrımında, okul türleri ve bölgeler düzeyinde büyük fark var. Derslik sayısında, son 1 yılda en çok artış yüzde 52 ile imam hatip ortaokullarında oldu. Özele göre devletteki artış sınırlı. Derslik başına düşen öğrenci sayısında önceki yıla göre 2015-2016’da en büyük ilerleme lisede. Bu sayı devlet ortaokullarında 34’ten 31’e, özellerde 20’den 16’ya, imam hatiplerde 31’den 29’a geriledi.
Tam gün eğitime geçiş sürecine, daha kapsamlı beslenme ve sosyal etkinlik politikaları eşlik etmeli.