Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi’nin düzenlediği 6’ncı Ulusal Üstün Yeteneklilerin Eğitimi Kongresi’nde konuşan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet Emre Bilgili, okul öncesinden lise son sınıfa kadar örgün eğitimde kullanılacak müfredat çalışmasını akademisyenler ve öğretmenlerden oluşan bir ekibin tamamladığını söyledi. Yerli zeka ölçekleri geliştirdiklerini de hatırlatan Genel Müdür, “TÜBİTAK ile birlikte yeni bir ölçek geliştiriyoruz” dedi. Bilgili’nin konuşması özetle şöyle:
‘BİLSEM SAYISI 164 OLDU’
“Uzun yıllardır akademisyenlerimiz çalışıyor. MEB de bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama üstün yeteneklilerin eğitiminde yaşadığımız problemler devam ediyor. MEB’in elinde uygulama alanı olarak hepinizin bildiği gibi bilim ve sanat merkezleri (BİLSEM) var. Destek eğitim odalarımız bulunuyor. Bunların ikisi de örgün bir eğitim modeli değil, destek eğitim modeli. Çocuklarımız okullarındaki derslerini bitiriyor, sonra gelip burada kendi kabiliyetleri doğrultusunda eğitim alıyor. Biz bu alanın her ikisini de geliştirmeye çalışıyoruz. BİLSEM’ler bundan beş yıl öncesine kadar sadece 50 ilde vardı. Bugün itibariyle 164 BİLSEM oldu. Artık her ilde, büyük ilçede mevcut. 1034 destek eğitim odamız var. BİLSEM’lerdeki öğrenci sayımız 63 bin oldu. İlkokul ikinci sınıftan lise sona kadar aralığımız bulunuyor. Geçen yıl bu sayı 43 bindi. 2 bin 763 öğretmenimizden 1186’sının yüksek lisansı, 113’ünün de doktorası var. Öğretmenlerimizin kendi gelişimlerini devam ettirmeye çalışıyoruz.
‘TÜBİTAK İLE YENİ BİR ÖLÇEK GELİŞTİRİYORUZ’
Tanılama araçlarımızı da geliştiriyoruz. Yerli bir zeka ölçeği ASİS’i iki yıldır kullanıyoruz. Zeka ölçeği de kendisini geliştiriyor. ASİS 2’ye başlayacağız yakında. TÜBİTAK ile birlikte yeni bir ölçek geliştiriyoruz. Yolun yarısına geldik. 2021 yılında bitmiş olacak. Mevzuat çalışmaları yapıyoruz. BİLSEM yönergesini yeniliyoruz, üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’de ilk defa özel yetenekliler yönetmeliği üzerinde çalışıyoruz. Son noktaya geldik. BİLSEM’lerde uyguladığımız programlar üzerinde çalışıyoruz, güncelliyoruz. Müfredat çalışmalarımız var. Okulöncesinden lise son sınıfa kadar bir örgün eğitim yapılırsa, yarısı akademisyenlerden yarısı BİLSEM öğretmenlerinden oluşan ekibin bir buçuk yıl çalışmalarıyla programımızı tamamladık. Talim ve Terbiye Kurulu süreci de büyük ölçüde bitti. Bu da Türkiye’de bir ilk.”