Özel Okullar Sınavı Bakanlık ile Özel Okullar Birliği arasında tartışma konusu oldu

OKS’nin 2009 yılından itibaren kaldırılacağı ve yerine 2008 yılından itibaren Seviye Belirleme Sınavı uygulanacağını belirten yetkililer, "Öğrencilerin sınav maratonundan kurtulmaları ve tek bir amaca yönelmeleri amaçlanmıştır. Uygulanacak sistemin değiştirilmesi kesinlikle söz konusu değildir. Dolayısıyla Türkiye Özel Okullar Birliğinin Özel Okullar Sınavı adı altında ayrıca bir sınav yapmasının doğru olmayacağı daha önce dernek yetkililerine defalarca bildirilmiştir. Sayın Dernek Başkanı’nın açıklaması bir talep ve temenniden ibarettir. Zaten söz konusu birliğin bakanlığımıza ulaşmış herhangi bir resmi talebi bulunmamaktadır. Sayın Bakanımız Seviye Belirleme Sınavı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında özel okullar için ayrıca bir sınav yapılmayacağını, özel okulların yerleştirme işlemlerini kendilerinin yapabileceklerini ifade etmişlerdir" dedi.

Öte yandan, Türkiye Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Eyüboğlu, Özel Okullar Sınavı’nın yeniden düzenlenmeye başlanacağını açıklamıştı. Eyüboğlu, OKS’nin yerine Seviye Belirleme Sınavları’nı (SBS) getirmesiyle, son 2 yıldır OKS ile öğrenci alan özel okulların ayrı bir sınav düzenlemeye hazırlanıyor. Eyüboğlu, özel okullara alınacak öğrencilerin yine bu sınava katılacaklarını söyledi.

Gelecek öğretim yılından itibaren eskiden olduğu gibi ayrıca ’Özel Okullar Sınavı’ düzenleyeceklerini belirten Eyüboğlu, "Yabancı okullar ve isteyen özel okullarımıza giriş için ayrı bir sınav olacak. Eskiden olduğu gibi, 1991 yılında başlayan ve 2 sene öncesine kadar devam eden Özel Okullar Sınavı yeniden yapılacak" dedi.

Eyüboğlu, özel okullarda okuyan öğrencilerin Seviye Belirleme Sınavları’na katılabileceklerini, özel okulların da isterlerse Seviye Belirleme Sınavları’na göre öğrenci alabileceklerini açıkladı.

İşin doğrusu, ilköğretim öğrencileri zaten yeni kararla 3 yıl üst üste sınava girecek, bir de özel okullar sınavı buna eklenirse çocukların işi daha da zorlaşacak. Sınavlara yenilerini eklemek yerine, minimuma indirmek daha doğru değil mi?

Öğretmenler gününüz kutlu olsun
Dün, Öğretmenler Günü’ydü. Bu hafta da çeşitli etkinliklerle bu gün kutlanacak. Ancak, biz bugün öğretmenlerimizin durumunu sizlere aktarmak istedik.

Eğitim-Sen’in Türkiye genelinde 2 bin 104 öğretmenin katılımıyla düzenlediği anket sonucunda öğretmenlerin yüzde 47’sinin maddi imkansızlıkların yetersizliğinden rahatsız olduğu, yüzde 88’inin borç ya da taksidi bulunduğu belirlendi. İşte ankette çıkan bazı sonuçlar:

-Yüzde 38’i ek iş yapıyor.

-Yüzde 57’si kirada oturuyor.

-Yüzde 30’u hiç tatil yapmıyor.

-Yüzde 25’i sınıfların kalabalık olmasından, yüzde 23’ü idarenin keyfi baskılarından şikayet ediyor.

-Yüzde 48’i süreli yayın ve kitap okuyor.

Eğitim Sen Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e bir rapor sundu. "Nitelikli Eğitim Nitelikli Öğretmenle Mümkündür" başlıklı raporda, eğitime ayrılan bütçenin eğitimin temel sorunlarının çözülmesinde son derece yetersiz kaldığını belirtiliyor.

Son günlerde gündeme gelen sözleşmeli öğretmenliğin de önemli bir eğitim sorunu olduğunu Bakan Çelik’e aktaran Dinçer, eğitimin kamu hizmeti olduğunu, bu hizmetin kamu görevlilerinin eliyle yapılması gerektiği mesajını verdi.

Üniversitelere araştırma görevlisi müjdesi
Üniversitelerin en büyük sıkıntısı uzun zamandır araştırma görevlisi kadrosunun açılmaması. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof.Dr.Mustafa Akaydın, bu konuda müjde verdi. Üniversitelere 5 bin araştırma görevlisi kadrosu verileceğini söyledi.

Bu karar da geçtiğimiz günlerde toplanan Bilim Teknoloji Kurulu’nda Türkiye’nin Ar-Ge konusundaki durumu tartışılırken alındı. Araştırma görevlisi sayısının azlığı ve maaş durumlarının da ele alındığı bu toplantıda bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2008 yılı için üniversitelere 5 bin araştırma görevlisi alınacağı müjdesini verdi. Akademisyenlerin ekonomik statülerinin düzeltilmesi, üniversitelerde idari personel sayısının artması, üniversite hastaneleri ve döner sermayelerinin yaşadığı sorunların çözümlenmesi ve üniversitelerin bilim alt yapılarının güçlendirilmesi konusundaki taleplere de umarım Başbakanlık en kısa sürede yanıt verir.